GEZİ DAVASI TUTUKLULARINI ZİYARET EDEN YILDIRIM KAYA, OSMAN KAVALA’NIN MESAJINI AKTARDI: “KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME MESAJINI ÇOK OLUMLU BULUYORUM”
RİZE’NİN YÖRESEL LEZZETLERİNİN TANITILACAĞI GASTRORİZE FESTİVALİ 25 AĞUSTOS’TA BAŞLAYACAK
GENÇAĞA KARAFAZLI
Doğası, tarihi kaleleri, evleri, şelalelerinin yanı sıra geniş kültürel çeşitliliğe ve zengin bir mutfağa sahip olan Rize, 2. GastroRize Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Festivalde çeşitli sosyal etkinlikler de düzenlenecek.
Rize’de bu yıl ikincisi yapılacak olan GastroRize Festivali’ne ilişkin bugün düzenlenen basın toplantısında konuşan Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, etkinlikle doğal, kültürel ve tarihi güzellikleriyle öne çıkan Rize’nin bu avantajlarından yararlanarak gastronomi alanındaki zenginliklerini de gündeme getirmeyi amaçladıklarını, daha sonraki süreçte festivali ulusal ve uluslararası boyutlara taşıyacaklarını söyledi.
“RİZE’NİN MUTFAĞINI ŞEHİR MERKEZİNE TAŞIYORUZ”
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Başkanı Rahmi Metin, şunları söyledi:
“Rize’mizin mutfağını şehrimizin merkezine taşıyoruz. Lokal ve organik ürünlerimizi, mutfağımızı geliştirmek, tanıtmak ve tattırmak adına bir dizi etkinliklerle festivalimizi hayata geçireceğiz. Akademik toplantılar ve sektör buluşmaları ile yerel üretici ve işletmecilerimizi yeme içme sektörünün öncü isimleriyle bir araya getirmeyi tasarlıyoruz. Türkiye’nin önemli şefleri, gurme yazarları, ulusal ve uluslararası gıda firmalarının temsilcileri, butik tarımcılar, ülke gastronomisinin korunması, geliştirilmesi ve aktarılmasına gönül veren ünlü isimler festival kapsamında misafirimiz olacaklar. 25-28 Ağustos tarihlerinde Rize’de GastroRize yapacağız. Anlatmak istediğimiz, Doğu Karadeniz mutfağını Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak. Şu anda 14’e yakın coğrafi işareti almış ürünümüz var, 10’un üzerinde başvurduğumuz ürün var. İklimi, coğrafyası ne kadar spesifikse bu bölgedeki yiyecekler de organikliğiyle önem arz eden yiyecekler olduğu için biz bunları dünya mutfağına sunmak istiyoruz.”
BELEDİYE, YÖRESEL YEMEKLERİN SUNULDUĞU BİR İŞLETME AÇACAK
Yöresel yemeklerin yer aldığı bir işletmenin belediye tarafından neden yapılmadığı sorusuna ise Başkan Metin, şu yanıtı verdi:
“Aslında bazı noktalarda yöresel mutfağımızla alakalı ürünlerimiz pazarlanıyor, ancak yöresel ürünlerin sergilendiği bir yemek evi olarak düşüncemiz var. Fener mahallesi ve millet bahçesi içerisinde bu yönde bir çalışmayı da hayata geçirmeyi planlıyoruz bunu. Bunu yaparken de daha çok özel sektör üzerinden yapmak gerektiğine inanıyoruz. Bununla alakalı çalışmalarımız var.”
“GENÇLER YÖRE MUTFAĞININ KÜLTÜRÜNÜ UNUTMUŞ”
GastroRize Festivali öncesi düzenlenen basın toplantısında, üç yıl sürecince Artvin, Trabzon ve Rize köyleri ile yaylalarında bölgenin mutfak kültürü konusunda çalışmalar yapan aşçı Mustafa Turan ise şunları söyledi:
“Ben buraya geleli üç sene olacak bu kışın. Üç sendir bütün köyleri dolaşıyorum, yaşlılardan tarif toplamaya çalışıyorum. Yaşlılar biliyor, gençler bilmiyor ama bunu basın mensubu arkadaşları da gittikleri köylerde hepsini ön plana çıkaracak şeyler yapmalı. Sarması, kuru fasulyesi… Buradaki bir kuru fasulye Türkiye’nin hiçbir yerinde yapılamıyor, yapılmıyor. Çayın bile, aynı marka çay olsa bile buradaki gibi tadı olmuyor. Ekmeği, kuymağı burada her bölgede farklı yapılıyor. Laz böreği, muhlaması her bölgede farklı söyleniyor, hepsi de birbirinden lezzetli, besin değeri yüksek yiyecekler.
“KARADENİZ YÖRESİNDE GÜRCİSTAN BÖLGESİ YEMEKLERİ DE VAR”
Bu taraflardaki köylülerin yemek çeşitliliği, Gürcistan tarafından katma yemekleri de var ama gerçekten kendine özgü yemekleri de var. Ballı helvasından, mısır unu helvasından tutun, bütün o çeşitlerinden yaptıkları yemekler var; bunlar merkezde yapılmıyor. Unutulmuş, bir kısmı yapılmıyor, gençler hiç bilmiyor. Gençlerin bildiği, ‘Biz’ diyor ‘karalahana yedik, lahana çorbası içtik, hamsi yedik, başka bir yemek bilmiyoruz’ diyorlar ama yemek çeşitliliği çok fazla. Fazla derken dağlardaki fazla, bunları birleştirmek lazım. Geçen sefer otelimizde yaptık bütün Karadeniz’in yemeklerini. Bu bölgede menü oluşturabilmek için gerçekten çok uğraştım. Artvin’den tutun Trabzon’a kadar bütün bölgeyi dolaştım, restoranlarını gezdim, köylerini dolaştım. Çok zorlandım, ‘Otelde misafirlere ne sunabilirim?’ Dışardan gelen misafirlerin yiyecek talepleri farklı oluyor ama bizimkileri ön plana çıkartmamız gerekiyor. Rize’nin yiyeceklerini tanıtmam gerekiyor. Bununla ilgili açtığım pastanenin adını bile mesela ‘Pepeçura’ (siyah üzüm ile yapılan tatlı) koydum. Rize için uğraşıyoruz, hep beraber uğraşmamız lazım.”