Ahmet Akın: “Madenleri ‘Önce İnsan, Sonra Maden’ Anlayışıyla Ele Almalıyız. İşçilerimizin Hayatı Ve Çevrenin Korunması Hepimizin Kırmızı Çizgisi Olmalıdır”
ADANA BÜYÜKŞEHİR VE DOĞU AKDENİZ ETRAF PLATFORMU’NDAN ‘ÇUKUROVA ETRAF ÇALIŞTAYI’
Adana Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Akdeniz Çevre Platformu iş birliğiyle düzenlenen ‘Çukurova Çevre Çalıştayı’nda, ‘hava kirliliği, deniz-su kirliliği, kimyasal kirlilik-atık yönetimi, iklim krizi/biyoçeşitlilik kaybı, çevre-sağlık/gıda güvencesi, çevre mücadelesi ve hukukî çerçeve’ mevzuları irdelendi.
Büyükşehir Belediyesi Lider Vekili Güngör Geçer’in açılış konuşmasını yaptığı ve Divan Otel’de düzenlenen programda Prof. Dr. Ali Kocabaş, Prof. Dr. Berkant Ödemiş, Prof. Dr. Tacettin İnandı, Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. İbrahim Ortaç, Bülent Şık, Sadun Bölükbaşı, Feyzullah Korkut, Sinan Can, Deda Büyüköztürk, Güler Bozok, Haydar Şengül, Cavid Işık Yavuz, Haşmet Biçer, Selahattin Menteş, Yetenekli Füsunoğlu, İsmail Hakkı Atal, Semra Kabasakal, Sabahat Aslan, Nermin Yıldırım Kara ve Nilgün Karasu sunum yaptı.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri’nin çalıştaya ait yaptığı açıklama ise şöyle:
“VAHŞİ NEOLİBERAL SİYASETLER SONUCU ÇEVRE PROBLEMLERİ ARTMIŞTIR”
“Dünyada uygulanan yırtıcı neoliberal siyasetlerden ülkemiz de çok etkilenmiştir. Ranta dayalı ve emperyalizme bağımlılıkla belirlenen siyasetler sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, güç, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine yerleri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre meseleleri artmış durumdadır. Ülkemiz, dünyanın artık vazgeçtiği nükleer ve termik santrallerle, çimento fabrikalarıyla, demir-çelik fabrikalarıyla sözde gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmektedir. Sularımız HES projeleriyle ticarileştirilmektedir. Dağlarımız taş ve maden ocakları ile tahrip edilmektedir. GDO’lu ve hibrit tohumlarla besin siyasetimiz büsbütün dışa bağımlı hale getirilmiştir. Tarım topraklarımız tarım zehirleriyle kirletilmiş, Halk ithalata dayalı güvensiz besin tüketimine mahkûm bırakılmıştır. Bu siyasetler bölgemizin havasını, suyunu ve toprağını kirletmiştir. Bölgemizde yaşanan çevre/ekolojik meseleleri ve çözüm önerileri konusunda kamuoyu yaratmak, STK’lar, mahallî yönetimler ve siyasi partiler düzeyinde farkındalık yaratmak, çevre örgütlerinde çalışan şahısların eğitimine katkıda bulunmak, ekolojik mücadeleyi büyütmek maksadıyla bu çalıştayı düzenledik.”
