Türkiye’den Suriye’nin Kuzeyine Geri Gönderilenler Ekonomik Krizle Karşı Karşıya
İranlı Uzmandan Esad’ın Körfez Ülkelerini İran’a Tercih Edebileceği İddiası
İran gazetesi “Iran Diplomat” tarafından “Suriye’nin Direniş Ekseni ile İlişkisi ve El Aksa Tufanı Sonrasındaki Rolü” başlığı altında gerçekleştirilen “Şam’da neler oluyor?” başlıklı röportajında İranlı bölgesel ve Orta Doğu konuları uzmanı Alireza Majidi, Beşşar Esad yönetiminin El Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında izlediği politikalara ve attığı adımlara ve bu politikaların bölgesel sahneye etkilerine ışık tuttu.
İranlı uzmanla yapılan röportajda, Şam yönetiminin İran’la ilişkileri ve direniş ekseniyle sınır çizme girişimleri ile rejimin Filistin davasını destekleme ve İsrail’le savaşma iddiaları hakkında son zamanlarda gündeme gelen bazı tartışmalı ve ilginç konular ele alındı.
ŞAM’DA PARADİGMA DEĞİŞİMİ
Majidi, Suriye’de Mart 2020’de başlayan ve dört buçuk yıl süren ateşkese atıfta bulunarak Suriye’nin fiilen savaş aşamasının ötesine geçtiğini savundu.
Majidi’ye göre ateşkesin sürdürülebilirliği, Şam hükümetinin paradigma değişikliğine giderek yeniden inşa dönemine girdiğini ve Suriye’nin üçte biri merkezi hükümetin kontrolü dışında kalırken, muhaliflerle savaştan kaçınması gerektiği sonucuna vardığını gösteriyor.
Türkiye’nin Bahar Kalkanı Harekatı’ndan sonra Esad hükümetinin bir paradigma değişikliğine gittiğini belirten Majidi, Suriye topraklarının geri kalan üçte birini muhaliflerden alma gibi bir çizginin takip edilmediğini ve bunun yerine Şam’ın yönetimi altındaki ülkenin üçte ikisinde Suriye’nin yeniden inşasının Şam hükümeti için bir öncelik haline geldiğini söyledi.
SURİYE’DE EKONOMİK DURUM 2016’DAN DAHA KÖTÜ
Suriye rejiminin içinde bulunduğu vahim ekonomik durumu ele alan Majidi, Şam yönetiminin elinde kalan altyapının tüketim maliyetinin yüksek olduğunu ve yeniden inşa süreci geciktikçe yönetimin mevcut zayıf kapasitesinin artarak üzerindeki baskıyı arttırdığını belirtti.
Majidi şunları ekledi: “Bu durumun sonuçlarından biri, kapasite fazlası nedeniyle kalan altyapının tüketimi her geçen gün arttığı için Suriye’nin yeniden inşa bütçesinin her yıl artmasıdır.” 2016’da yapılan yetersiz tahminler Suriye’nin yeniden inşasının maliyetini 400 milyar dolar olarak gösteriyor.
İranlı uzman Alireza Majidi durumun şu anda 2016’dakinden çok daha kötü olduğunu ve Suriye’deki savaş sırasında yaratılan tuhaf sınıf ayrımının bir sonucu olarak bazı üst düzey mahalleler dışında günde sadece üç saat elektriğin olduğu başkent Şam’daki elektrik durumunu örnek gösterdi.
Majidi, 2016’da yeniden yapılanmanın maliyeti en az 400 milyar dolarsa, bugünkü maliyetin çok daha yüksek olduğunu, bazı uzmanların Suriye’de yeniden yapılanmanın tahmini maliyetinin 1 trilyon dolar olduğunu tahmin ettiğine işaret etti.
SURİYE’DE BİR AYAKLANMA DAHA YAŞARSA DURUMLAR DAHA DA ZOR OLACAK
İranlı uzmana göre, Suriye’nin 2010 yılında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan GSYH’si yaklaşık 60 milyar dolardı ve bu rakam ülkenin mevcut asgari yeniden inşa bütçesinin onda biri kadardı.
İranlı uzmana göre bu durum ülkenin yeniden inşasını finanse edemeyeceğini ve iyi bir geleceğe sahip olmadığını gösteriyor.
Majidi bu durumun bir sonraki büyük ayaklanmaya zemin hazırladığını ve bu kez işlerin yönetim açısından daha da zor olacağını belirtiyor.
SURİYE’NİN MÜTTEFİKLERİ
Suriye’nin müttefiklerinin (İran ve Rusya), savaş yıllarından bu yana Çin yatırımlarını çekme girişimlerinin başarısızlığı ışığında Suriye’nin yeniden inşa sürecini finanse edemeyeceğini belirten Mecidi, Suriye rejiminin Arap ve Körfez ülkelerinden fon talep etmeyi düşündüğünü kaydetti.
Alirıza Mecidi, Suriye rejiminin bir yandan güvenlik açısından hayatta kalmak için İran ve Direniş İttifakı’na ihtiyacı olduğunu, çünkü şu anda hayatta kalma meselesinin kendisi için önemli olduğunu, diğer yandan da kendi ifadesiyle durumun mevcut durumdan daha kötüye gitmemesi için asgari yaşam koşullarını sağlamak amacıyla Körfez Arap ülkelerinin varlığına ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
Alirıza Mecidi, Esad’ın asıl zorluğunun bu ikisini birleştirmek olduğunu belirterek, Esad’ın hızla Basra Körfezi ülkelerine yönelmesi halinde, hayatta kalması için İran tarafından sağlanan yakıt ve enerji kaynakları açısından ciddi sorunlarla karşılaşacağını söyledi.
STRATEJİK SABIR FİKRİ
Suriye hükümetinin direniş liderleri arasında stratejik sabır fikrini güçlü bir şekilde pekiştirdiğini söyleyen Majidi, İsrail saldırılarına karşılık vermemeleri gerektiğini vurguladı.
Majidi, sadece karşılık vermediklerini değil, aynı zamanda direniş mevzilerine yönelik İsrail ve Türk saldırılarının yanı sıra Suriye güçlerinin saldırılarının da izlenmesini tavsiye ettiklerini sözlerine ekledi.
Medyada gördüklerimizin aslında asıl saldırıların bir yüzdesi olduğunu belirten Mecidi, sansür atmosferinin yoğun olduğunu ve kendilerine her zaman bunları görmezden gelmelerinin tavsiye edildiğini söyledi.
Aynı şekilde Majidi, medyanın Suriye’nin çıkarlarını dikkate almadığını ve kendilerinin de argümanları olduğunu söyledi. İranlı Uzmana göre bu argümanlardan biri Suriye’nin direnişin lojistik merkezi olduğu, bütün direniş güçlerinin tek bir cephede yer aldığı, direniş güçlerinin İsrail’i boğduğu ve kuşattığı, Suriye’nin rolünü iyi oynadığı, dolayısıyla direniş ülkelerinin İsrail’in oyun alanına girmesine gerek olmadığı ve bunu saçma bir argüman olarak nitelendiriyor.
ESAD’IN DANIŞMANI İSRAİL CASUSU MUYDU?
Esad’ın argümanının ilgili askeri kurumlar tarafından kabul edildiğini ve İran’da da desteklendiğini belirten Majidi, İran’da stratejik sabır olarak bilinen şeyin Suriyeli yetkililer tarafından desteklendiğini ve teşvik edildiğini vurguladı.
Sonuç olarak Majidi, Devrim Muhafızları Tuğgenerali Alirıza Zahedi’nin öldürülmesinin ardından Şam’daki enformasyon savaşı konusunun çok ciddi bir mesele haline gelmesinin ardından, başkanlık sarayının direnişin İsrail istihbaratının sızması konusunu tüm ciddiyet ve aciliyetiyle takip etmesine ve bununla yüzleşmesine izin verdiğini belirtti.
Bu bağlamda Majidi, İran’ın bu alanda elinin o kadar açık olduğunu ve bugün Suriye hükümetinde çok yüksek mevkilerde (belki de ilk 10’da) bulunan bazı isimlerden haber alınamadığını belirtti.
İran’ın bu yetkilileri hareketlerini kısıtladığını ve gözetim altında tuttuğunu iddia eden Majidi, bu kişilerden birinin İsrail için casusluk yaptığı gerekçesiyle öldürüldüğünü hatırlattı.
İLGİLİ HABERLER:
Beşşar Esad, Bazı Suriyeli Mültecilerin Şam’daki Mülklerine El Koydu
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Beşşar Esad yönetiminin 2024 yılı başından bu yana Şam’ın güneyindeki Zekiye kasabasından yüzlerce kişiyi ve ailelerinin…
İranlı Uzmandan Esad’ın Körfez Ülkelerini İran’a Tercih Edebileceği İddiası
İran gazetesi “Iran Diplomat” tarafından “Suriye’nin Direniş Ekseni ile İlişkisi ve El Aksa Tufanı Sonrasındaki Rolü” başlığı altında gerçekleştirilen “Şam’da…
Erdoğan ve Esad Görüşmesi Moskova’da Gerçekleşebilir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad arasında beklenen görüşmenin yeri ve zamanı henüz kesinleşmedi ancak gündeme gelen…
Sisi ve Esad, Gazze’deki Durumu Görüştü!
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Suriye Devlet Başkanı Esad, işgal altındaki Gazze’de yaşananları görüştü. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ni görüştü. Mısır…
Ankara’dan Şaşırtan Hamle: Suriye ile Bakanlar Düzeyinde Görüşme Yolda
Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye ve Suriye’nin ‘uygun koşullar yaratıldığı’ takdirde, bakanlar düzeyinde bir araya gelebileceğini açıkladı. Reuters’a verdiği demeçte,…
Suriye’de Sembolik Seçim! Bir Dönem Daha Koltukta Oturacak
Suriye’de Beşar Esad yönetiminin kontrolündeki bölgelerde halk genel seçimler için bugün sandığa gidiyor. Suriye’de hükümet kontrolündeki bölgelerde halk, 2011’de iç…
Erdoğan: Bizim Sayın Putin İle Beşar Esed’e Bir Davetimiz Olabilir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 24. Devlet Başkanları Zirvesi dönüşünde uçakta basın mensuplarının sorularını…
Kaynak: HABER MERKEZİ