İBB Başkanı İmamoğlu Açıkladı: İşte 2024 Yılı Bütçe Rakamları…
YASİN ÖZTÜRK: 2023 YILI BÜTÇESİ, GÜCÜ BİTEN AK PARTİ’NİN SON BÜTÇESİDİR
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, “Enerji, iş yapabilme kapasitesiyle ilgilidir. Gücünüz yoksa iş yapabilme kapasitenizde yoktur. Gücünüz yoksa üretim olmaz. Güç yoksa kalkınma olmaz. Bugün hem ülkenin hem de AK Parti iktidarının güç sorunu var. Bu nedenledir ki 2023 yılı bütçesi, gücü biten AK Parti’nin son bütçesidir. Bu bütçe, geçim değil seçim bütçesidir” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün TBMM, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.
Genel Kurul’da, GÜZEL Parti Kümesi ismine Denizli Milletvekili Yasin Öztürk söz aldı. Öztürk şunları söyledi:
“HİÇBİR AHLAKSIZ YUMRUK, BİZİ HAKKIN VE HAKİKATİN YOLUNDAN AYIRAMAYACAKTIR”
“Meclis Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık tarafından gerçekleştirilen milletvekilimize yönelik şiddet hareketi; demokrasimize, yüce Meclis’imizin mehabetine yakışmayan bir olay olarak siyasi tarihimize geçmiştir. Bu elim olayı şiddetle kınıyoruz. Hiçbir ahlaksız yumruk, bizi hakkın ve hakikatin yolundan ayıramayacaktır. İktidar ellerinden gidiyor dehşetiyle devlet adamlığı şuuru ve sorumluluğu olmayanların akınları, bizleri asla yolumuzdan döndürmeyecektir.
“İKTİDAR, 2022 YILININ BİRİNCİ DAKİKALARINDA SÖZLERİNİ UNUTTU”
2022 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında tekrar bu kürsüden söz almıştım ve demiştim ki ‘Enerji Bakanlığı’nın bütçesine bir isim verilecek olsa bu isim ‘yokluk, karanlık ve unutkanlık’ olmalıdır’. Ne yazık ki dediğimiz oldu. 2021 yılının aralık ayında, bütçe görüşmeleri sırasında sözler veren iktidar, 2022 yılının birinci dakikalarında sözlerini unuttu. Ülkemiz, 2022 yılının birinci dakikalarına, elektrik ve doğal gaza yapılan bir artırım yağmuru altında girdi. Yetmedi, ocak ayının ortasında İran, teknik bir arıza mazeretiyle Türkiye’ye gaz akışını 10 gün süreyle durdurdu. Önce BOTAŞ, doğal gaz ile üretim yapan fabrika ve santralleri kapsayan kullanıcı birliklerinin doğal gaz kullanımını yüzde 40 oranında kısıtladı. Gerisinden TEİAŞ da organize sanayi birliklerine telefonla bildirim yaparak OSB’de 3 ila 4 gün elektrik kesintisi yapılacağını ilan etti: ‘Ey OSB’ler, aydınlatma ve ısıtma dışında elektrik çekerseniz bedelini ödersiniz.’
Bir Güç Bakanı düşünün, 2021 yılı aralık ayında ‘Elimizde doğal gaz var, her yıl sonunda bir sonraki yılın planlamasını yapıyoruz’ diyor. Fakat anlıyoruz ki elimizde ne doğal gaz varmış ne de bir sonraki yıla yönelik plan. Olan plan, palavra dolan. Aslında hepsi talan. Şubat ayının başında Isparta, günlerce elektriksiz kaldı. Hem de hava sıcaklığının eksileri gösterdiği günlerde. Vatandaşlarımız hem ısınma hem de aydınlatma ihtiyaçlarını gideremedi. Çünkü Isparta’ya çok fazla kar yağmış. Mazerete bak.
Gerçek, dağıtımda elini özel sektöre kaptıran; iletimde, üretimde nasıl bir siyaset izlediği belirli olmayan Güç Bakanlığı’nın havlu atmak zorunda kalmasıdır. Lakin bu kesintilerden, anladığımız kadarıyla EPDK Başkanı’nın haberi yok. Kendileri bütçe sunum konuşmasında, ‘Türkiye’ye baktığımızda, özellikle elektrik ve doğal gaz sektörlerine yönelik 2022 yılının birinci aylarından itibaren atılan adımlar ve alınan önlemler ile kış aylarına daha müsterih ve güvenle girdiğimizi söylemek mümkündür’ diyor. ‘Yalancısınız’ desek suç. Ne diyelim? Palavra mı söylüyorsunuz, yoksa hayal aleminde mi yaşıyorsunuz?
“BUGÜN HEM ÜLKENİN HEM DE AK PARTİ İKTİDARININ GÜÇ SORUNU VAR”
Enerji, iş yapabilme kapasitesiyle ilgilidir. Gücünüz yoksa iş yapabilme kapasitenizde yoktur. Gücünüz yoksa üretim olmaz. Güç yoksa kalkınma olmaz. Bugün hem ülkenin hem de AK Parti iktidarının güç sorunu var. Bu nedenledir ki 2023 yılı bütçesi, gücü biten AK Parti’nin son bütçesidir. Bu bütçe, geçim değil seçim bütçesidir.
Sayın Bakan, biraz karışık bir anlatımla ‘Geçmişteki başarılarımızdan çok, geleceğe yönelik kısa, orta ve uzun vadeli programlar yaparak hem piyasaların hem de yeni teknolojilerin içinde geliştiği büyüme ve gelişim sürecinin dışında kalmamak için ulusal güç ve maden stratejilerimizle güçlü Türkiye anlayışı ile belirlediğimiz siyasetler ve maksatlar doğrultusunda ıslahat niteliğinde birçok projeyi hayata geçirdik’ demiş. Sayın Bakan’ın konuşmasının içinde birkaç mevzu var, çok dikkat çekici. Mesela ‘milli güç ve maden stratejilerimizle güçlü Türkiye’ tabiri çok önemli. Mesela güç fiyatlarının yüksekliği ve vatandaşlarımızın bu fiyatlardan etkilenmemesi için yapılan fedakarlıklar. Mesela kamu binalarındaki güç verimliliğine yönelik tasarruflar. Mesela doğal gaz keşifleri. Mesela yenilenebilir güç kaynaklarından yararlanabilmek için yapılan çalışmalar. Hepsi farklı başka çok önemli başlıklar fakat içleri boş.
“TERCİHLERİNİZ, ÜLKEMİZİ GÜÇTE DIŞA BAĞLI, HATTA BAĞIMLI HALE GETİRDİ”
Önce kulağa çok beğenilen gelen, ‘milli enerji’ konusu… Yıllardır tabir ediyoruz; ülkemiz, güçte dışa bağımlı. Ülkemizin toplam ithalatının yaklaşık dörtte birini güç ithalatı oluşturmaktadır. Bu dörtte birlik ithalat oranı ise güç muhtaçlığının dörtte üçüne karşılık gelmektedir. Sayın Bakan’ın bütçe sunumunda yer alan bilgiye de burada yer verirsek; kullandığımız doğal gazın yüzde 99’u, petrolün ise yüzde 92’si ithal edilmektedir. Evet, petrol ve doğal gaz rezervlerimiz yetersiz fakat yenilenebilir ve alternatif güç kaynaklarımız mevcut. Yalnızca yanlışsız bir yatırımla, hakikat bir stratejiyle bu kaynakları, ülkeyi ele güne muhtaç etmemek üzere kullanabiliriz, 20 yılda da kullanabilirdiniz lakin gelgitleriniz, lakin öncelikleriniz, lakin tercihleriniz, ülkemizi güçte dışa bağlı, hatta bağımlı hale getirdi.
Unutulmaması gerekir ki bağımlılık bir hastalıktır. Bağımlılıktan kurtulmak, sağlam bir irade gerektirir. Lakin iktidarınız, bağımlılığı daha da kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Küçük bir örnek; Akkuyu Nükleer Güç Santrali imalinde yaşananlar. Akkuyu’da Ruslara milletlerarası muahedenin dışında hem yatırım teşviki hem de liman lisansı verdiniz. Ruslara tanıdığınız bu imtiyazlar, Rusların Akkuyu’yu askeri üs olarak kullanmasının yolunu açabilir, farkında mısınız? Tahminen siz de farkındasınız lakin birkaç milyar dolar ismine eliniz kolunuz bağlandı.
“YILLARCA SÜRECEK YENİ BİR BAĞIMLILIK YARATACAK MUAHEDELER İMZALAYAN ZİHNİYETE, YÖNETİME KARŞIYIZ”
Sayın Cumhurbaşkanı, dostu Putin ile bekletmeli toplantılarının birinde, Akkuyu’da yapılacak nükleer güç santralinin, 20 milyar dolarlık sermayesiyle tek kalemde yapılan en büyük yatırım olduğunu kaydetti ve ekledi; ‘Rusya Atom Gücü Kurumu 700 milyon dolar sermaye aktardı, daha sonra 800 milyon dolar daha aktaracak. Bu sayısı 2 buçuk milyar dolara çıkarmak istiyoruz.’ Biz, nükleer güce karşı değiliz; lakin gerisinde ne tür bâtın pazarlıkların döndüğü, sahibinin kim olduğu muhakkak olmayan, güçte dışa bağımlılıktan kurtulmayı bırakın yıllarca sürecek yeni bir bağımlılık yaratacak muahedeler imzalayan zihniyete, yönetime karşıyız.
Ruslarla yapılan muahedede teknoloji transferi yok. Ruslar, bizim ülkemizde ürettiği elektriği bize yüklü fiyatlardan satacak. Alım garantisinin büyüklüğü düşünülürse Akkuyu Projesi bütçede kocaman bir delik açacak, çöpü de atığı da bize kalacak. Sizin yaptığınız muahede ile Akkuyu, Ruslara istediği üzere at koşturması için verilmiştir. Rusların Akkuyu’da Türk şirketinin feshedilmesi için yaptığı oyunları gördük. Beşli Çete’den bir firmayı savunacağımız aklımıza gelmezdi fakat Rusların nükleer santral projesi yönetiminde yer alan Türk şirketi feshedip Türk şirketinin varlığını azaltmaya ve taşeron düzeyine indirmeye çalışmasına göz yummak, vatana ihanetle muadildir.
“GEÇMİŞTE BİRLİKTE YOL YÜRÜDÜĞÜNÜZ CÜNEYT ZAPSU’YA BARİ KULAK VERİN”
Bizim tavsiyelerimize kulaklarınızı tıkıyorsunuz lakin geçmişte birlikte yol yürüdüğünüz Cüneyt Zapsu’ya bari kulak verin. Cüneyt Zapsu, Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi’nin tek Türk yönetim heyeti üyesi. Zapsu, geçtiğimiz günlerde şirkete hem dava açtı hem de noter kanalıyla ihtarname gönderdi. Daha önce de şirketin aldığı kararlara yönelik olarak muhalefet şerhi vermişti. Zapsu’nun şirketin içinden biri olarak söyledikleri çok önemli. Öncelikle kendisi hiçbir yönetim heyeti toplantısına alınmamış. Fiziki toplantı istemiş, yok. Yönetim konseyi toplanmadan, ne formda alındığı belirli olmayan kararların altına imza atması dayatılmış. Kamu faydası açısından bilgi ve doküman istemiş, yok. Hem de bu kararlar ne, biliyor musunuz? Türkiye iktisadına mali yük, ulusal güvenliğimize tehdit oluşturacak kararlar.
‘Yerli-milli’ üzere lafları kullanıp hamaset yaparak bu değerli sözlerin de içini boşaltmayın. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde şu anda 20 binin üzerinde beyaz ve mavi yakalı işçi çalışmaktaymış, bu çalışanların yüzde 80’i Türk vatandaşıymış. Geçiniz, santral Rusların olduktan sonra içinde Türk çalışsa ne olur, Rus çalışsa ne olur? Bu ortada, biz Ruslarla nükleer bağlantımızın 60 yıl süreceğini zannediyorduk ya 80 yılmış. Bunu da Nükleer Düzenleme Kurumu’ndan öğreniyoruz. Son defa söylüyoruz; nükleer santral konusunda Rusya ile kurulan asimetrik bağ biçimi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Aklınızı başınıza alın.
“HÂLÂ GÜÇ FAKİRİYİZ LAKİN EPDK’NIN, ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ KESİNTİLERİ ÜZERE BUNDAN DA HABERİ YOK”
Avrupa İstatistik Ofisi EUROSTAT diye bir kuruluş var. O kuruluş ‘enerji yoksulu’ diye bir tarif yapıyor. Şayet gelirinin yüzde 25’i faturasını karşılıyorsa o kişiyi güç fakiri sayıyor. Güç zengini miyiz, yoksulu miyiz? İşte bizim vatandaşımızın güç faturası ismine harcadığı ne varsa önemli bir kısmı EPDK’nın yaptığı düzenlemelerle şekilleniyor. Geçmişte elektrik TEK’ti, kamu monopolündeydi. Güya inhisar kırıldı, dağıtım dağıtıldı, üretim kısıtlandı, iletimin ne olacağı bilinmeyen. Doğal gaz, petrol, akaryakıt ve LPG piyasalarında ise denetim imkansız. Hâlâ güç fakiriyiz lakin EPDK’nın, elektrik ve doğal gaz kesintileri üzere bundan da haberi yok.
Bakınız, en önemli savunmaları var ya… ‘Avrupa’da güç krizi var, Avrupa’da da fiyatlar yüksek, Avrupa bizi örnek alıyor.’ EUROSTAT datalarına göre, Ekim 2021 ve Ekim 2022 ortasında Türkiye’de güç fiyatları yüzde 137,4 olarak gerçekleşmiş. Güç enflasyonu sıralamasında Avrupa’da önderiz. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’ye göre, güç fiyat artışlarında en kötü orana sahip ülke tekrar Türkiye. Lakin EPDK Lideri diyor ki ‘Bu süreçte Avrupa’nın da örnek aldığı ve uygulamaya başladığı adımlarımız…’
Bu bütçe, geçim değil seçim bütçesi dedik. OECD ve EUROSTAT bilgileri aykırısını söylese de Sayın Güç Bakanı diyor ki ‘Meskenlerde ekim ayı itibariyle ünite güç başına Avrupa ülkeleri ortasında vatandaşlarına en ucuz doğal gaz sağlayan üçüncü ülkeyiz’. Anlaşılan hesaplamada bir düşünce var. Bununla birlikte ısınmak için 4 milyon haneye yardım yapılacakmış. 4 milyon vatandaşımıza yardım yapılmasına karşı değiliz lakin, doğal gazımız size göre bu kadar ucuz lakin 4 milyon hane ısınmaya para ayırmaya muhtaç. Bu da öteki bir ayıbımız, fakat bununla da övünüyorsunuz.”
