ENAGRUP: EKİMDE AYLIK ENFLASYON YÜZDE 7,18, YILLIK ENFLASYON İSE YÜZDE 185,34
Türker Ateş: “Enflasyonla Mücadele Artık Çok Daha Zor. Bakan Şimşek’in İşaret Ettiği 2026 Yılında Tek Haneli Enflasyon Hayal”
CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, “Merkez Bankası’nın geçen haziranda başlatarak kesintisiz sürdürdüğü faiz artış sürecinde bu ay itibarıyla sona gelindiği izleniyor. Ancak yetkililerin de açıklamalarıyla itiraf ettiği üzere ekonomide bozulan dengeler ve kopan bağlar onarılamadı. Fatura ağırlaştı, riskler ortaya çıktı. Enflasyonla mücadele artık çok daha zor. Bakan Şimşek’in işaret ettiği 2026 yılında tek haneli enflasyon hayal. Merkez Bankası’nın bu hafta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizinin yüzde 45’te sabit tutulması bekleniyor. Üst üste faiz artışı kararı alınan 8 toplantının ardından yolun sonu gözüktü. Hatta bu yıl içinde faiz indirimlerine başlanması da olası görülüyor. Ancak geçen zamanda faiz artışlarına rağmen enflasyon kontrol altına alınamadı ve döviz kuru tutulamadı. Yanı sıra oldukça yüksek olan politika faizine rağmen yabancı sermayenin Türkiye’ye ilgisi sınırlı kaldı. Acı reçete, sıkı para politikasının büyüme ve istihdam üzerindeki olumsuz etkileri de cabası” dedi.
CHP Bolu Milletvekili, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Türker Ateş, Merkez Bankası’nın faiz politikasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ateş’in açıklaması şöyle:
“ENFLASYONLA MÜCADELE ARTIK ÇOK DAHA ZOR. BAKAN ŞİMŞEK’İN İŞARET ETTİĞİ 2026 YILINDA TEK HANELİ ENFLASYON HAYAL”
“Merkez Bankası’nın geçen haziranda başlatarak kesintisiz sürdürdüğü faiz artış sürecinde bu ay itibarıyla sona gelindiği izleniyor. Ancak yetkililerin de açıklamalarıyla itiraf ettiği üzere ekonomide bozulan dengeler ve kopan bağlar onarılamadı. Fatura ağırlaştı, riskler ortaya çıktı. Enflasyonla mücadele artık çok daha zor. Bakan Şimşek’in işaret ettiği 2026 yılında tek haneli enflasyon hayal. Merkez Bankası’nın bu hafta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizinin yüzde 45’te sabit tutulması bekleniyor. Üst üste faiz artışı kararı alınan 8 toplantının ardından yolun sonu gözüktü. Hatta bu yıl içinde faiz indirimlerine başlanması da olası görülüyor. Ancak geçen zamanda faiz artışlarına rağmen enflasyon kontrol altına alınamadı ve döviz kuru tutulamadı. Yanı sıra oldukça yüksek olan politika faizine rağmen yabancı sermayenin Türkiye’ye ilgisi sınırlı kaldı. Acı reçete, sıkı para politikasının büyüme ve istihdam üzerindeki olumsuz etkileri de cabası.
“ATIL İŞ GÜCÜ YÜZDE 24,7 GİBİ OLDUKÇA YÜKSEK BİR ORANA ÇIKTI. İŞ BULMA ÜMİDİNİ YİTİRENLER 1,9 MİLYONU AŞTI”
Aralık 2023 itibarıyla gerçek işsizliği ortaya koyan atıl iş gücü yüzde 24,7 gibi oldukça yüksek bir orana çıktı. Potansiyel iş gücü içinde olup iş bulma ümidini yitirenler 1,9 milyonu aştı. İş başı yapabilecek olup iş aramayanlar 1 buçuk milyonun üzerinde. Hane halkı borçluluğu da alarm veriyor. Vatandaşın takipteki kredi kartı büyüklüğü, geçen yıl yüzde 108 ve yıl sonundan şubat başı arasında da yüzde 15 artarak 17,7 milyar TL’ye ulaştı. Ayrıca yüksek faiz ortamında işletmeler tarafında finansmana erişim mümkün olmazken ticari kredi faiz oranı son olarak yüzde 54,4 ile 21 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
“SEÇİMDEN SONRA HEM VATANDAŞ HEM İŞLETMELER İÇİN BİR DE VERGİ ARTIŞLARI KAMBUR OLACAK”
Bu şartlarda enflasyonla mücadele daha zorlaşıyor. Ekonomi yönetiminin odaklandığı iç talepte düşüş, fiyat istikrarı sağlanacağına dair güven tesis edilemediğinden sınırlı kaldı. Ayrıca zorunlu harcamalar da düşen alım gücüyle ağırlıkla borçlanarak yapılır oldu. Tüketici kredilerinin ardından kredi kartlarında beklenen sınırlandırmaların özellikle dar gelirli için kritik etkileri olacağı açık. Yıla, bütçede açıkla ve kapsamında rekor faiz ödemesiyle başladık. Dolayısıyla seçimden sonra hem vatandaş hem işletmeler için bir de vergi artışları kambur olacak. Ayrıca, Merkez Bankası’nın önceki dönem koparıldığını itiraf ettiği faiz-kur bağının tesisi için TL mevduatına yönelik önlemlerine ilişkin ise vatandaşın TL tasarruflarının enflasyondan korunacağına güven duyması kolay değil ve dolarizasyon riski sürüyor.”