Süleyman Bülbül: Her Türlü Hükümlüye ‘Cezaevine Dönme’ Derken, Barış Pehlivan’a Gelince Düzenleme Yön Değiştirdi. Barış Pehlivan Hakkında Düşman Hukuku İşletilmektedir
TTB’DEN FİNCANCI’YA VERİLEN CEZAYA REAKSİYON: “BİZLERİN AKLINDA VE VİCDANINDA BU CEZA YOK HÜKMÜNDEDİR”
Türk Tabipler Birliği (TTB), Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın hudut ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı tezleriyle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle 2 yıl 8 ay 15 gün mahpus cezası ile kimi hak mahrumiyetlerine çarptırılmasına reaksiyon gösterdi. TTB 2. Lideri Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya verilen hukuksuz cezayı hekimlik yargılamalarının bir devamı olarak görüyoruz. Bizlerin aklında ve vicdanında bu ceza yok hükmündedir. Doktorlar susmaz, TTB susturulamaz” dedi.
TTB Lideri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hudut ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı savlarıyla ilgili yaptığı açıklama ile “basın yoluyla terör örgütü propagandası yaptığı” argümanıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, 2 yıl 8 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Fincancı’nın aldığı ceza süresini göz önüne alarak, tahliyesine karar verdi.
Kararın akabinde Çağlayan Adliyesi’nin önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına, TTB yönetici ve üyelerinin yanı sıra, çok sayıda ulusal ve milletlerarası sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri ile Cumartesi Anneleri katıldı. Doktorların beyaz önlükleriyle katıldığı açıklama sırasında, “Şebnem Hoca onurumuzdur”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “TBB susmadı susmayacak”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz hiçbir yere gitmiyoruz” sloganları atıldı.
Fincancı’ya dayanak olmak için adliye önüne gelen Dünya Tabipler Birliği temsilcisi Jacques de Haller, Avrupa Tabipler Daimî Komitesi (CPME) Lider Yardımcısı Dr. Ole Johan Bakke, Diyarbakır Baro Lideri Nahit Eren, İstanbul Tabip Odası Yönetim Şurası üyesi Osman Öztürk ve TTB 2. Lideri Ali İhsan Ökten birer konuşma yaptı.
TTB ismine ortak basın açıklamasını yapan 2. Lideri Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, şunları söyledi:
“BİZLERİN AKLINDA VE VİCDANINDA BU CEZA YOK HÜKMÜNDEDİR: Hiç yaşanmaması gereken bir süreç 2,5 aydan uzun bir sürenin akabinde sonlandı. Demokratik hukuk devleti ve mesleksel bağımsızlığa hürmet prensipleri hiçe sayılarak 26 Ekim 2022’de tutuklanan Merkez Kurulu Liderimiz Dr. Şebnem Korur Fincancı bugün özgür bırakıldı. Dr. Nusret Fişek, Dr. Cet Soyerlerden bu yana TTB geleneği toplumun sıhhat hakkının ve hekimlik bedellerinin en önemli savunucusu olagelmiştir. Elbette iktidarlar böylesi bir faaliyeti cezasız bırakmamıştır. Görevdeki TTB Merkez Kurulu Lider ve üyeleri her daim soruşturmalar ve cezalandırmalarla karşı karşıya kalmışlardır. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya verilen hukuksuz cezayı da bu hekimlik yargılamalarının bir devamı olarak görüyoruz. Bizlerin aklında ve vicdanında bu ceza yok hükmündedir.
NİYETİNİZİ GÖRÜYORUZ VE ÇOK NET TABİR EDİYORUZ, BAŞARAMAYACAKSINIZ: Bununla birlikte tutukluluğu bir cezalandırma yöntemi haline getiren mevcut iktidar çevreleri, tutukluluk süresi boyunca amaçlarının aslında TTB’ye müdahale etmek olduğunu itiraf eder nitelikte demeçler vermiş, Şebnem Hoca hakkındaki soruşturma süreci, bu maksat için bir kaldıraca dönüştürülmeye çalışılmıştır. Dün de TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılmış olan temelsiz bir davanın duruşması için Ankara Dışkapı Adliyesi’nin önündeydik. Niyetinizi görüyoruz ve çok net söz ediyoruz, başaramayacaksınız.
HEKİMLER SUSMAZ, TTB SUSTURULAMAZ: TTB’ye yönelik, var olanı daha da vesayetçi hale getirmeyi hedefleyen anti-demokratik müdahale çabalarını reddediyoruz. Doktor örgütümüz, ortamıza dönen merkez kurulu liderimiz Dr. Şebnem Korur Fincancı ile birlikte, meslek örgütümüzün tarihinden ve geleneklerinden aldığı güçle, ülkemizin önünde bulunan dönüm noktasında rolünü oynayacak; TTB’nin de ülkemizin de karanlığa teslim olmamasını sağlayacaktır. Doktorlar susmaz, TTB susturulamaz.”
İTO Yönetim Heyeti üyesi Osman Öztürk da burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“BUNLARIN ‘ULU HAKAN’ DEDİKLERİ ATALARI II. ABDÜLHAMİD DE DOKTORLARDAN KORKARDI: Bu buruk bir sevinç. Çünkü; haksız, hukuksuz, adaletsiz bir formda ceza verilmiş durumda. Ve biz bu cezanın neden verildiğini biliyoruz. Çünkü; Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın nezdinde TTB’yi, bütün tabipleri, aslında adalete, hukuka, hukuka sahip çıkan bütün toplumu korkutmaya çalışıyorlar. Ve yine biz biliyoruz ki, aslında kendileri korkuyorlar. TTB’den korkuyorlar, doktorlardan korkuyorlar, bugün buraya takviye için gelen dostlarımızdan korkuyorlar. Ve tekrar biliyoruz ki, bunların ‘Ulu Hakan’ dedikleri o ataları II. Abdülhamid de doktorlardan korkardı. Onun için Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane’yi Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na, Haydarpaşa’ya taşımıştı.
BİZ DE TEK ADAM REJİMİNİ ALAŞAĞI EDECEĞİZ: Haydarpaşa’ya taşımıştı fakat o Haydarpaşa Tıbbiyesi’nin odunluğunda çakılan birinci kıvılcımlar, 23 Temmuz 1908 günü bütün Osmanlı coğrafyasında ‘Kahrolsun istiklal, yaşasın hürriyet’ sloganlarıyla sokaklara döküldü. Ve o günün diktatörünü nasıl alaşağı ettiyse, tarih ve coğrafya şahidimizdir ki biz de tek adam rejimini bu haksız hukuksuz rejimi alaşağı edeceğiz.”
