Muğla’da bebeğin ormana terk edilmesine ilişkin anne ve baba tutuklandı
Ölüm yuvaları ile ilgili karar verildi! Bebek katili hastaneler ile ilgili son karar
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan hastaneler ile ilgili karar verildi. Hazırlanan iddianamede ölüm yuvalarının ruhsatlarının iptalinin ardından o hastaneler tek tek kapatılıyor. Hastanede tedavi gören hastalar ise Sağlık Bakanlığı ekipleri tarafından kamu hastanelerine sevk edildi
SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için bebekleri yoğun bakımda tutarak canlarına kasteden Yenidoğan çetesine yönelik soruşturma devam ediyor. 22’si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı şebeke hakkındaki iddianamede, “malen sorumlu” sıfatıyla yer alan 19 özel hastaneyle ilgili de Sağlık Bakanlığı kararını verdi.
BEBEK KATİLİ HASTANELERLE İLGİLİ FLAŞ GELİŞME
Bakanlığın, Bağcılar Özel Şafak Hastanesi’nin eylül, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi’nin ise mayıs ayından beri faaliyetlerini askıya aldığı öğrenildi.
Soruşturmada adı geçen Özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi’nin de ruhsatları iptal edildi. Kapatılan hastanelerden hasta nakli başladı.
Diğer 9 hastaneye de işlem yapılması beklenirken eski terör örgütü PKK hükümlüsü Dr. Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu çetenin bazı üyeleri ‘etkin pişmanlık’ başvurusunda bulundu.
BEBEKLERE NARKOTİK İLAÇ VERMİŞLER
Sağlık görevlisi Hakan Doğukan Taşcı “Lise mezunuyum. Beni usulsüz işlerin içine sokan Fırat Sarı’dır. Bana doktor yerine epikriz raporu yazdırıyordu. Gece nöbetçi hekim olması gerekirken beni bırakıyordu” dedi.
Hasan Basri Gök de “Fırat Sarı kan gazı parametrelerini değiştirerek istediği şekilde yazıyordu ve SGK’ya fatura ediyordu. Doğukan ile birlikte Fırat Sarı’nın talimatlarıyla hastaneden ilaç çıkartarak sattık. Parayı da Sarı’ya verdik. Hastaneye getirilen bir bebeğin durumu kötü değildi fakat yatıştan üç gün sonra kalp anomalisi başladı. Doğukan, bebeğe doktor sıfatıyla müdahale ediyordu hatta ailesine de kendisini öyle tanıtmış. Bir ara kalp ilacını kesti. Ağır narkotik ilaç ile uyuttu. Bebek günden güne morardı. Doğukan’ın verdiği ilaçlar ile bebeği yaklaşık 1,5 ay kadar tuttular. ‘Gebert onu’ ifadelerini de bu yüzden söyledim. Bu hastane şartlarında çocuğun yaşamayacağını biliyordum” sözleriyle işlenen suçları itiraf etti.
Öte yandan, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan özel komisyon, 30 klasör ve 2 kolilik denetim raporu hazırladı. Hangi hastanelerin çeteyle hareket ettiği, ne gibi usulsüzlüklere karışıldığına çapraz denetimler ve bu rapordaki tespitler ışık tuttu, 197 suça konu eylemin oluştuğu belirlendi.
SAVCIDAN BEBEK KATİLLERİNE: “16 MERMİM VAR, HEPİNİZE YETER”
Bebekleri öldüren Yenidoğan Çetesi’ni çökerten terör savcısı Y.E’nin kendisini tehdit etme cüretini gösteren gözünü para bürümüş katillere meydan okuduğu da ortaya çıktı. 12 bebeğin öldürülmesinden sorumlu tutulan ve haklarında 589 yıl istenen Gıyasettin Mert Özdemir, 582’şer yıl talep edilen Fırat Sarı ve İlker Gönen’in liderliğini yaptığı çetenin “Savcı olman önemli değil” tehdidiyle geri adım attıramadığı savcı Y.E’ye memleketi Bolu’ya gittiği gün telefonla arayıp “Şu an Bolu’ya geldiğini biliyoruz, ensendeyiz” diyerek gözdağı vermeye kalktığı belirtildi. Savcı Y.E’nin de çete üyelerinin tehdidine karşılık “16 tane mermim var, gelin hepinize yeter” diye cevap verdiği bildirildi.
Öte yandan cep telefonu kamerası ile kaydedilen görüntülerde hastanelerin kapısına mühür vurulduğu görüldü.
Kaynak: İHA