23 Kasım 2024 Cumartesi

Nazmi Bilgin’den, Gazeteci Pehlivan’ın Cezaevine Girecek Olmasına Tepki: “Bu Tutuma İtiraz Etmek, Özgürlükten Yana Olan Herkesin Ortak Sorumluluğu”

Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazeteci Barış Pehlivan’ın beşinci kez cezaevine girecek olması ile ilgili; “Pehlivan’a ve Pehlivanlara bu toplumun her zaman ihtiyacı vardır. Öğrenme, bilgilenme hakkı için yazan, çizen arkadaşlarımız bu ülkenin ilerlemesine katkı koymaktadırlar. İktidarların Pehlivan, Yanardağ ve diğer gazetecilerin hürriyetlerini kısıtlaması kişisel değil, toplumsal bir konu ve ülkemiz gazeteciliğine yönelmiş varoluşsal tehdidin su yüzündeki kısmı olduğunu görmek ve bu tutuma itiraz etmek demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur” açıklamasını yaptı.

Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan dava sonucu 8 ay ceza alan ve beşinci kez cezaevine girecek gazeteci Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlikten yararlandırılması için Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuruya cevap verilmesi için çağrıda bulundu. Bilgin’in yazılı açıklaması şu şekilde:

“Her türlü adi suçlu denetimli serbestlikten yararlandırılırken gazetecilere bu hakkın uygulanmaması çağ dışı ve ayıplanacak bir durumdur. Gazetecinin özgürlüğü halkın haber alma özgürlüğüdür. Barış Pehlivan derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. Bilgin, adalet bakanının derhal dosyayı ele alıp Pehlivan’ın denetimli serbestlik hakkından yararlandırılması çağrısında bulundu.

“ADALET BAKANININ BARIŞ ARKADAŞIMIZIN BAŞVURUSUNA RAĞMEN DUYARSIZLIĞINI, CEVAP VERMEMESİNİ TEESSÜFLE VE İBRETLE İZLİYORUZ”

Suçlu olmadığı, isnat edilen suçlamanın montaj ve uyduruk olduğu ilk celsede ortaya çıkacak ve salıverilecek Merdan Yanardağ gibi bir gazetecinin, aylarca hürriyetinden yoksun edilmesinin garip olduğu gibi, salgın döneminden bu yana kısa süreli mahkumiyetlerde neredeyse tüm adi suçluların yararlandırıldığı denetimli serbestlik uygulamasına Adalet Bakanının Barış arkadaşımızın başvurusuna rağmen duyarsızlığını, cevap vermemesini teessüfle ve ibretle izliyoruz.

“GAZETECİLERİN YERİNİN YAZI MASASI BAŞI, HABERİ KOVALAMAK OLDUĞUNU, ASLA DEMİR PARMAKLIKLARIN ARDI OLMADIĞINI, İSTİBDADIN ÇARE OLMADIĞINI BİR KEZ DAHA VURGULUYORUZ”

Gazeteciliğin suç olmadığını, gazetecilerin yerinin yazı masası başı, haberi kovalamak olduğunu, asla demir parmaklıkların ardı olmadığını, istibdadın çare olmadığını bir kez daha vurguluyoruz. İktidar özgür ve özgün haber peşindeki arkadaşlarımızla, propagandistleri, kalemini kiralayan ve hatta satanları asla karıştırmamalı.”

“BU TUTUMA İTİRAZ ETMEK DEMOKRASİDEN, ÖZGÜRLÜKTEN YANA OLAN HERKESİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”

Pehlivan’ın “Benim çok basit bir isyanım var; ben bu ülkenin vatandaşıyım ve bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin yasalarından faydalanmak en doğal hakkım. Meclis’te 15 Temmuz’da çıkan yasanın 2. Maddesi beni ilgilendiriyor. Neden ben bundan faydalandırılmıyorum? Ben bunun kavgasını veriyorum” açıklamasına katıldığını kaydeden Bilgin, “Pehlivan’a ve Pehlivanlara bu toplumun her zaman ihtiyacı vardır. Öğrenme, bilgilenme hakkı için yazan, çizen arkadaşlarımız bu ülkenin ilerlemesine katkı koymaktadırlar. İktidarların Pehlivan, Yanardağ ve diğer gazetecilerin hürriyetlerini kısıtlaması kişisel değil, toplumsal bir konu ve ülkemiz gazeteciliğine yönelmiş varoluşsal tehdidin su yüzündeki kısmı olduğunu görmek ve bu tutuma itiraz etmek demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur” açıklamasını yaptı.

İlgili Haberler