4 Yılda çok Şey Başardım, Şimdi Sıra Türkiye’de”
İyi Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oğul Aktuna: “Bu Yönetimin Değişme Zamanı Gelmiştir. Miladı Dolmuştur. Değişim İçin Sandığa Git, Gereğini Yap, Türkiye’yi Acı Sondan Kurtar”
Haber: Nur Kaplan – Kamera: Onur Bingöl
İYİ Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oğul Aktuna, “Vaziyet ortada siyaset yaptığım yok, ekonomistim. Eğer onlar kazanırsa rota belli, bu taraf kazanırsa rota belli. Dostum, kendi geleceğini düşünüyorsan sandığa git. Sen olmasan oğlun, oğlun olmasa torunun bu borçları 30 sene ödeyecek. Refah seviyesi düşmüş şekilde bu ülkede çırpınacak. Bu ülkede dayanamayıp yurt dışına kaçmak zorunda kalacak. Son 2 yıllık performansıyla ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş bir anlayışına bakacaksınız. Bu yönetimin değişme zamanı gelmiştir. Miladı dolmuştur. Değişim için sandığa git, gereğini yap, Türkiye’yi acı sondan kurtar” dedi.
İYİ Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oğul Aktuna, bugün Ankara’da bir otelde gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimi için sandığa gitme çağrısı yapan Aktuna, “Bu yönetimin değişme zamanı gelmiştir. Miladı dolmuştur. Değişim için sandığa git, gereğini yap, Türkiye’yi acı sondan kurtar” dedi.
“KUTUPLAŞTIRMA ÜSTÜNDEN OY ALMA TEKNİĞİ DEVAM EDİYOR”
İYİ Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Oğul Aktuna, şunları söyledi:
“2023’te yaşıyoruz. Teknoloji ve dijitalleşme dünyayı çok farklı bir yere savuruyor. Toplumda değişti, bu toplumun beklentileri de değişti. Bizim ülkemizde 1990’lardan beri devam eden ideolojiler üstünden siyaset yapma kutuplaştırma ve bu kutuplaştırma üstünden oy alma tekniği devam ediyor. Bunlar teknik saygı duyuyorum. Bazı partiler de dini hassasiyetleri kullanarak oy alıyorlar. Onu takdir etmem. Benim ülkem için 25 tane projem var. Bu projelerin hepsi bitmiş durumda. ‘Türkiye’nin enerji politikası önümüzdeki 5 yıl ne olmalı?’ ana hatlarını kısa videolarla veriyorum. Hizmet odaklı projelerimizle halkta teveccüh kazanacağımıza inanıyorum. Bilim, teknik, kültür sanata inanıyorum.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TARİHİNDE ÜRETTİĞİ HER ŞEYİ SATMIŞIZ”
Türkiye Cumhuriyeti’nde bugün itibarıyla sokaktaki enflasyon geçen yıla göre yüzde 130 ile yüzde 150 arttı. Merkez Bankası rezervleri bugün itibarıyla eksi 70 milyar dolardır. Merkez Bankası’nın rezervlerinin tükendiğine biz 2001 yılında şahit olduk. Sıfır rezervi gördüğümüzde iktidar değişti ve AK Parti ile tanıştık. Altın rezervimiz 540 tondan son sekiz haftada 400 tona indi. Bugüne kadar 150 milyar dolarlık özelleştirme yapmışız 20 senede. Fabrikaları, limanları, bankaları, devlet kurumlarını satmışız. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde ürettiği her şeyi satmışız. 2002 yılında Türkiye’nin dış borcu 180 milyar dolarmış. Bugün itibarıyla Türkiye’nin dış borcu gelmiş 475 milyar dolara. Bu ne demek biliyor musunuz? 20 senede üç tane Türkiye Cumhuriyeti kurabilirmişiz demek parasal anlamda. Her ay 10 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz. Bir sene içinde ödememiz gereken acil 180 milyar dolar dış borcumuz var. Kapımızda. Seçim bitecek kimin kazanacağı önemli değil, yaşayacaklarımızı anlatıyorum size.
“BEDAVA DOĞAL GAZ DİYE DAĞITTIĞINIZ DOĞAL GAZI PUTİN SİZE HEDİYE ETTİ”
6 aydır Rusya’dan doğal gaz alıyoruz. Biz bu doğal gazın parasını Putin’e ödeyemiyoruz. Putin’e şu anda 6 aydır ödemediğimiz doğal gaz miktarının rakamı 20 milyar dolardır. Son 1 aydır bedava doğal gaz diye dağıttığınız doğal gazı Putin size hediye etti. Seçim bittikten sonra siz de kazansanız biz de kazansak Putin diyecek ki ‘Dostum, 20 milyar doları gönder’. Dövizi 19 lira tutmak için verdiğiniz tavizler, ilk önce Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doları sattınız. Döviz artmasın diye baskı kurdunuz, orayı boşalttınız. Sonunda damat kaçtı şu aralar ortalarda yok.
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM KAOSUN DİBİNE VURACAĞIMIZIN GÖSTERGESİ”
Oy kazanmak için asgari ücrete yüzde 50 zam yaptınız, EYT’lileri affettiniz, 3600 ek göstergeyi çıkarttınız. Bu yapmanız gerekenler zaten yapmanız gerekenler… Siz bunu geciktirerek seçimi kazanmak için bu silahı çektiniz. Son aldığım duyumlara göre sandık kapandığı gün bütün bu tablonun müsebbibi olan kişi bir daha seçimi kazanırsa pazartesi günü itibarıyla ilk hamlesi Türkiye’deki tüm ürünlere yüzde 50 zam açıklayacağını duydum. Bu şu anda yaşadığımızın hiçbir şey olduğunu, önümüzdeki dönem kaosun dibine vuracağımızın göstergesi. İktidar tekrar kazanırsa Sayın Tayyip Erdoğan’ın Wall Street Journal’a iki gün evvel verdiği röportajda diyor ki, ‘Ben aynı politikaya devam edeceğim kazanınca, faizleri daha da düşüreceğim’ diyor. Benim için bu yetiyor.
“EKONOMİK ANLAMDA UÇURUMUN KENARINA GELDİK”
Ekonomik anlamda uçurumun kenarına geldik. Erteleyerek seçime giriyoruz. Seçim sonrası tufan… Biz kazandık, sihirli değnek mi var? Hayır. En azından ekonomiyi ilk aşamada likayatlı ellere teslim etme şansı. 300 milyar dolar bir senede ödemen var, hiç gelirin yok. Özelleştirmeyle her şeyi satmışsın. Geleceğini de ipotek etmişsin. Altın rezervin de bitiyor. Bitmişsin arkadaş…
“BU YÖNETİMİN DEĞİŞME ZAMANI GELMİŞTİR, MİLADI DOLMUŞTUR”
Bu seçimde kritik olan üç tane ana unsur var. Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’na katılmasından sonra ona oy vermiş 2,8 milyon seçmen… Bu seçmeni motive etmem gerektiğini düşünmüyorum. Kendileri Atatürkçüdür. Bir kısmı Cumhuriyet Halk Partili Atatürkçüdür, bir kısmı da ülkücü Atatürkçüdür. Ortak özellikleri Atatürk milliyetçisi olmalarıdır. Onların zaten Sinan Oğan’a gitmeyip bize katılacaklarına canı gönülden eminim. 8 milyon sandığa gitmeyen seçmen var. Vaziyet ortada siyaset yaptığım yok, ekonomistim. Eğer onlar kazanırsa rota belli, bu taraf kazanırsa rota belli. Dostum, kendi geleceğini düşünüyorsan sandığa git. Sen olmasan oğlun, oğlun olmasa torunun bu borçları 30 sene ödeyecek. Refah seviyesi düşmüş şekilde bu ülkede çırpınacak. Bu ülkede dayanamayıp yurt dışına kaçmak zorunda kalacak. Merkez sağ kökenli olup yüzde 6 ila 8 arasında kararsız kalan seçmen. Son 2 yıllık performansıyla ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş bir anlayışına bakacaksınız. Bu yönetimin değişme zamanı gelmiştir. Miladı dolmuştur. Bu değişim için sandığa git, gereğini yap. Türkiye’yi acı sondan kurtar.”