Erkan Baş: “Herkes Kendine Gelecek, Bu Ülkede Bir Anayasa, Aym, Bunun Kararları Varsa Can Atalay Derhal Serbest Bırakılmalıdır”
ERHAN USTA: “2002’DE YÜZDE 6,4 BÜYÜME 600 MİLYON DOLARLIK AÇIKLA YAPILDI… YÜZDE 5’LİK BÜYÜME İÇİN 50 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE AÇIK VERİYORSUNUZ”
İYİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu’nda; iktidarın büyüme stratejisini eleştirerek, “Devraldığınız Türkiye’de, 2002 yılında yüzde 6,4 büyüme vardı. Bu ne ile yapıldı? Yalnızca 600 milyon dolarlık cari açıkla yapıldı. 1 milyar dolar bile değildi. Ulusal gelirin yüzde 0,3’ydü. Büyümenin yıl sonunda yüzde 5 olacağını söylüyor hükümet. Ancak ortaya konulan açık 50 milyar doların üzerinde. Devraldığınız Türkiye bugünkünden daha fazla büyümeyi 1 milyar doların altında bir sayı ile yaparken, siz yüzde 5’lik büyüme için 50 milyar doların üzerinde bir açık veriyorsunuz” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu’nda Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.
İYİ Parti Küme Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, iktidarın ‘Türkiye İktisat Modeli’ni eleştirerek, “Sürekli mazeret uydurduğu için hükümet, diyor ki ‘Enerji faturamız çok arttı, o yüzden bizim model çalışmadı’ formunda bir tabiri var. O vakit güç faturamız niçin arttı? Aslına bugün çok güzel bir şey oldu, Ticaret Bakanlığı ile Güç Bakanlığı bütçelerinin görüşülmesi bu manadan çok önemli. Sürekli güç faturası arttı diye bir ağlama var iktidar tarafından. Hasebiyle bu artış yalnızca memleketler arası güç fiyatlarının artışından mı kaynaklandı, yoksa birtakım yolsuzluklar mı var? Bundan mı kaynaklandı?” diye konuştu.
“BU MODEL TÜRKİYE’Yİ YANGIN YERİNE ÇEVİRDİ”
Usta, Türkiye’nin piyasa sisteminin şu anda çalışmadığını kaydederek, şunları söyledi:
“Enflasyonun suçlusu marketler midir? Vakit çabuk geçiyor Sayın Mehmet Muş. Geçen yıl Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ve burada Türkiye iktisat modeli taktim edildi. Kendileri dediler ki ‘Biz cari fazla üzerine bir model uygulayacağız. Bu model üzerinden de önce kura istikrar kazandıracağız, sonrasında da enflasyonu düşüreceğiz’ dediler. Bunun olmayacağını söyledik. Bakın şayet burada ya bir cehalet var, ya da diğer bir şey var. ‘Türkiye hangi yapısal dönüşümü yaptı da sanayi ve tarımda siz cari fazla vereceksiniz’ dedik. Onlar ne yaptılar, geçen yılın ağustos, eylül ve ekim aylarında üç ay cari fazla verilirken, dediler ki bu sürekli olacak bir şey. İş bilmemek böyle bir şey. Üç aylık geçici cari fazlaya bakarak, tutanaklar ortada. Kendisine ısrar ile söyledim, ‘Sayın Bakan yanlış yapıyorsunuz, bu kaidelerde cari fazla vermesi mümkün değil, bu cari fazla sizi aldatmasın, bu kriz karakteristiğidir, krizden kaynaklanan cari fazlayı kalıcı olarak zannetmeyin’ dedik. Lakin laf dinlemediler, kendi bilmediklerini okuyarak, bir model kurguladılar. Bu model artık Türkiye’yi yangın yerine çevirdi.”
“YÜZDE 5’LİK BÜYÜME 50 MİLYAR DOLAR AÇIKLA”
Usta, güç ithalatının artışına ait de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enerji hariç cari açık üzerinden model kurgulanmaz. Güç faturasını ödemeyecek misiniz, bunun için para vermeyecek misiniz, bunun için döviz gereksiniminiz yok mu? Bu döviz muhtaçlığını yok kabul ederek nasıl program yapabilirsiniz? Geliyorlar, gidiyorlar. Güç olmasaydı böyle olacaktı. Arkadaşlar Türkiye güç bağımlısı bir ülke. AK Parti iktidarından önce de böyleydi, artık de böyle. 20 yıllık bir iktidar Türkiye’nin güç ve ithalat bağımlılığını çözemedi. Bakın sizin devraldığınız Türkiye’de 2002 yılında yüzde 6,4 büyüme vardı. Bu ne ile yapıldı? Yalnızca 600 milyon dolarlık cari açıkla yapıldı. 1 milyar dolar bile değildi. Ulusal gelirin yüzde 0,3’ydü. Büyümenin yıl sonunda yüzde 5 olacağını söylüyor hükümet. Lakin ortaya konulan açık 50 milyar doların üzerinde. Devraldığınız Türkiye bugünkünden daha fazla büyümeyi 1 milyar doların altında bir sayı ile yaparken, siz yüzde 5’lik büyüme için 50 milyar doların üzerinde bir açık veriyorsunuz. Bu da net formda Türkiye’nin ithalat bağımlılığının nasıl arttığını gösteriyor.”
“KÖTÜ YÖNETİMDEN ÖBÜR BİR ŞEY DEĞİL”
Usta, güç faturası olmasa da Türkiye’nin 26, 6 milyar dolar dış ticaret açığının olduğunu vurguladı ve “Geçen yıl ne kadarmış? 3,4 milyar dolarmış. Hani bu yılki cari açıktaki bozulma güçten kaynaklandığını söyleyebilir misiniz? Güç hariç, dış ticaret açığı yüzde 682 artmıştır. Bu kötü yönetimden diğer bir şey değildir” dedi.
“ÖNCEDEN HABERİ ALAN ÜRETİM HAKKINI ALIYOR”
Usta, rüzgar ve güç üretiminde depolama için hiç kimsenin başvurmadığını fakat birden 50 firmanın depolama için müracaat ettiğini kaydederek, “Temmuz ayından itibaren paldır paldır, 50 tane firma, birinci halka yandaş firmalar depolama için müracaat ediyor. Çünkü depolama alana üretim verilecek. Daha ortada yönetmelik yok. Yönetmelikle ilgili görüşe açılmış bir çalışma da yok. Bu firmalar nereden biliyor da karlı olmayan bu depolama işi için 40-50 firma müracaat ediyor. 19 Kasım’da yönetmelik çıkıyor, bu sefer de 700 tane firma tıpkı gün. Halbuki o kadar çok evrakı var ki, bir güne yetiştirmek. Hazırlanmış, TEİAŞ görüşleri alınmış. Yani önceden haber verilmiş, niçin böyle oluyor. Haberli olmasının manası ney? Diyor ki ‘Ben bu üretim lisansını bana müracaat sırasına göre veririm’. Hasebiyle önceden haber alanlar, şu anda üretim hakkını alıyor. Firma firma kimin ne aldığı elimizde var. Yazıktır bu ülkeye” diye konuştu.
Usta, enflasyonun suçlusu olarak zincir marketlerin gösterilmesini de eleştirerek, “Uğraşılmasın dediğimiz yok lakin bu marketler çığ üzere büyürken siz neredeydiniz? Pandemide zücaciyeci kapalı, kırtasiyeci kapalıyken, bunları daima açtırdınız siz. Onların o reyonları açıktı. Şu Meclis kürsüsünden benim gündeme getirmemden sonra o reyonlar hafta sonları kapatıldı. Bunların hiçbirisini görmediniz. Oralara kıyakları yaptınız, artık suçlu arıyorsunuz. O suçluyu da gittiniz, üç harfli marketleri buldunuz. Marketler denetlensin lakin bu enflasyonun suçlusunu marketler olarak görmek çok hafife almaktır” dedi.
