12 Kasım 2024 Salı

EKREM İMAMOĞLU: “BU DÖNEM BAŞKA BİR DÖNEM, BU SEÇİM BAŞKA BİR SEÇİM. AMASIZ FAKATSIZ; ONUN SAPI, BUNUN ÇÖPÜ DEMEDEN BU SÜREÇTE BÖLÜNMEYECEĞİZ. BİRLİKTE KAZANACAĞIZ”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Amasya’da; “Bu dönem başka bir dönem, bu seçim başka bir seçim. Amasız fakatsız; onun sapı, bunun çöpü demeden bu süreçte bölünmeyeceğiz. Biz bu zaman diliminde birleşeceğiz. Birliğin gücünü göstereceğiz. Birlikte kazanacağız. Ben birlikte kazanmayı iyi biliyorum. İstanbul’da Millet İttifakı’yla kazanmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’yla, Sayın Meral Akşener’in yan yana nasıl bir güç yarattığını biliyorum. İstanbul’u sadece tabii ki iki partiyle değil büyük bir konsensüsle kazandık. Aslında Millet İttifakı’nın temeliyle kazandık” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu, bugün “Amasya Buluşması” programında konuştu. İmamoğlu, şunları söyledi:

“MEMLEKETİMİN HER İNSANININ KALBİNDEN GEÇEN EN GÜZEL DUYGULARIN VAR OLACAĞI BİR BAHAR GELİYOR”

“Memleketimin her insanının kalbinden geçen en güzel duyguların var olacağı bir bahar geliyor. Milletçe başaracağız. Amasya başka bir duygunun şehri, burası Cumhuriyet’in, Atatürk’ün adım adım attığı Cumhuriyet izinin şehri. Amasya, ‘Bu milletin istiklalini kurtaracak olan milletin azmi ve kararlılığıdır’ sözünün çıktığı yer. Atamıza coştuğu yer. Bu yolculuk Amasya’dan Sivas’a, Sivas’tan Erzurum’a, tekrar Sivas daha sonra kongreler biter Hacı Bektaş’a uğrar, milleti adına kadim topraklarla dertleşir. Atatürk Ankara’ya varır bir söz söyler; ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.’

Biz demokrasi aşığı bir milletiz, özgürlüğünden taviz vermez bir milletiz, bizi kimse zapt edemez, bastıramaz, alıkoyamaz, gasbedemez. Belki bu girişimi yapar ama asla buna fırsat vermeyiz. Bu bazen dahili birtakım uğraşlarla olur bazen harici birtakım uğraşlarla olur ama biz onlarla mücadeleye alışığız. Bugünler zorluklarla geçiyor olabilir, sıkıntıyla geçiyor olabilir. Bu da demokrasinin olgunlaşma süreci için önemli bir adımdır. Biz bugün buradayız. Çocuklarımızın geleceği için buradayız. Gençlerimizin umudu için buradayız. Gençlerimizin yüzü gülsün diye buradayız. Onların enerjisiyle beslenen kadınların toplumdaki yeri güçlensin diye buradayız. Kadına şiddete karşı olduğumuz için buradayız. Kadının emeğini hak ettiğini elde etmesi için buradayız.

“MİLLET FAKİRLİKLE YÜZLEŞİYOR. BUGÜN ÜLKEMİZ BİR YIL, BİR BUÇUK YIL ÖNCESİNE GÖRE YARI YARIYA FAKİRLEŞTİ”

Beyefendiler onurludur, gururludur çalıştığının karşılığını almak ister. İşsiz kalmak istemez. Cebinde beş kuruşu olmadan hiç kimse yaşayamaz. Millet fakirlikle yüzleşiyor. Bugün ülkemiz bir yıl, bir buçuk yıl öncesine göre yarı yarıya fakirleşti. Kıyma olmuş 300 lira, et alabilir musunuz? Sevgili gençler halanız, dayınız, tanıdığınız, ahbabınız olmadan o partiye üye olmadan işe girebilir misiniz? İşte biz gençlerin o emek, hak, hukuk zincirini yeniden tamir edeceğiz. Şunu kuracağız; ‘Ben çalışırsam olur.’

Bu ülkede bu milletin ürettiği hangi değer varsa 86 milyon insanımızla paylaşılacak bir dönemi başlatacağız. Gençlerimiz ‘ben çalışırsam olur’ diyecek. ‘Kimse hakkımı yiyemez’ diyecek. ‘Hakkımızı yedirtmeyiz’ diyecek. Adalet istiyor gençler, hakkıysa almak istiyor. Sınavlarda adaletsizlik istemiyor. İşe girmelerde adaletsizlikler istemiyor. Atanamayan öğretmenlerimiz bir siyasi teveccüh için kuyrukta bekleyemez, atanacak. Bizim yolculuğumuz bu yolculuk, bunu başaracağız.

Kıymetli Amasyalılar sizlere çok özel bir selam getirdim. Bu memleketin insanlarının vicdanının temsilcisi, bu devletin erdemin bilen insan, ‘insan olduğu için sevin, sevilin’ diyen bir insan, birbirinizi sevmelisiniz çünkü biz insanı severiz yaratandan ötürü. Bu felsefenin sahibi, inancıyla o işin belki en iyi temsilcilerinden birisi, hak, hukuk ve adaletin en güçlü yolcusu 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını getirdim.

“ALTI LİDERİN OLDUĞU MASADA MİLLET İTTİFAKI’NDA O FARKLILIĞIN ZENGİNLİĞİNİ TAŞIYORUZ”

Altı siyasi parti bir araya getirdi, büyük bir demokrasi yolculuğu. Çeşitliliğimizle güzeliz. Burada etnik kökeniyle, kültürüyle, türküsüyle, giyimiyle farklı insanlarımız var. Bu memleket doğusuyla, batısıyla her yerinden insanıyla farklılıklarıyla çok güzel değil mi? İşte biz o altı liderin olduğu masada Millet İttifakı’nda o farklılığın zenginliğini taşıyoruz. O farklılığın zenginliğiyle milletimize hizmet edeceğiz. ‘Ben ne dersem o olur’dan kurtulacağız. ‘Ben ne dersem onu yapacaksınız’dan kurtulacağız. Hayatı boyunca ‘ben, ben, ben…’ diyenden kurtulacağız. ‘Biz’ demeye geliyoruz. Birlikte yönetmeye geliyoruz. Onun için altılı masa kıymetli, onun için Millet İttifakı vazgeçilmez yolculuğumuzdur.

“MİLLETİN DÖNEMİ BAŞLIYOR. BİR AVUÇ İNSANIN DÖNEMİ BİTTİ, BİTİYOR, BİTECEK. BİZ KAZANACAĞIZ, BİRLİKTE KAZANACAĞIZ”

Bu dönem başka bir dönem, bu seçim başka bir seçim. Amasız fakatsız; onun sapı, bunun çöpü demeden bu süreçte bölünmeyeceğiz. Biz bu zaman diliminde birleşeceğiz. Birliğin gücünü göstereceğiz. Birlikte kazanacağız. Ben birlikte kazanmayı iyi biliyorum. İstanbul’da Millet İttifakı’yla kazanmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’yla, Sayın Meral Akşener’in yan yana nasıl bir güç yarattığını biliyorum. İstanbul’u sadece tabi ki iki partiyle değil büyük bir konsensüsle kazandık. Aslında Millet İttifakı’nın temeliyle kazandık. Onun için kazanmayı biliriz. Kazananlar kulübü değişti. Eskiden bir avuç insandı şimdi millet kazanıyor. Milletin dönemi başlıyor. Bir avuç insanın dönemi bitti, bitiyor, bitecek. Biz kazanacağız, birlikte kazanacağız.

İstanbul’da dört yıldır görev yapıyorum. Dört yıldır millete ait parayı ahlaklı kullanıyoruz. Hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yok. Alnımız ak, milletin huzuruna çıkıyoruz. Kimseyi birbirinden ayırmıyoruz. Bir şehrin yöneticileri kamu yöneticileridir bende kamu yöneticisiyim tek farkım beni millet seçti, örneğin valiyi devlet atadı. Devlet eğer sen CHP’liysen bir bürokratını senin açılışına bile yollayamıyor. Devlet, bırakın açılışı örneğin depremi konuşacağız, bilimi konuşacağız senin toplantına onu bile yollayamıyor.

“BENİM MEMLEKETİMİN 86 MİLYON İNSANI MUTLU OLACAK”

Ben ne yapıyorum? 39 ilçeye eşit hizmet yapıyorum. 39 ilçeye gidiyorum. Hangi partiden seçilmiş önemli değil. Benim için milletin seçtiği en önemli şey. Belediye başkanını davet ediyorum, konuşuyoruz, dertleşiyoruz. Projeleri onların isteğine göre yapıyoruz. Şu anki akıl ne yapıyor biliyor musunuz? Ortadan bölüyor diyor ki; ‘benden olanlar, benden olmayanlar.’ Bu milletin ötekisi berikisi olur mu? Bir de bunlarda bir cihaz var senin gözlerine bakıyor, ‘sen inançlısın, sen değilsin.’ Benim yaratanla arama kim girebilir? Bu akıl o akıl. Biz ise öyle değil. İnancı ne olursa olsun ona kurban olurum, o insan. Benim 16 milyon insanım mutlu olacak, bakmayız kim olduğuna. Benim memleketimin 86 milyon insanı mutlu olacak.

Bir de bu akıl başka bir şey daha yapıyor. Dört yıldır benimle uğraşıyor. Dört yıldır İBB’de çivi çakılamamış. Bir de kadim kent İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve o kadim kentin belediye başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bazen diyorum ki, ‘Allah’ım ne olur beni milletime mahcup etme. Allah’ım ne olur beni anneciğime, babacığıma, eşime, çocuklarıma, aileme mahcup etme.’ Çünkü onlar benim ismimle yaşayacaklar. Yarın biri evladıma, ‘Senin baban çok iyi hizmet etti, Allah ondan razı olsun’ dese bana yeter.

“BUNLARIN GÖNÜL GÖZLERİ DE KÖRLEŞMİŞ AMA OLSUN ONLARI DA İYİLEŞTİRECEĞİZ”

Biz bu duyguyla bakıyoruz. Bir insanın Allah gönül gözünü kör eylemesin. Öyle olunca hiçbir şey görmüyor bunlar. Koca eserleri göster. Mesela 10 tane metro; onlar başaramamış, becerememiş biz yapmışız. Onları yan yana diz göster görmezler. Onun için bunların gönül gözleri de körleşmiş ama olsun onları da iyileştireceğiz. Bana bu lafları yetiştireceğine hala masanda duran seçime bir ay kaldı, zaten gidiyorsun. Giderayak bir imza at. 300 otobüs alacağız onun onayının imzasını at. Metroya kredi onayı alacağız onun imzasını at. İmzayı atmaktan bile geri duran insanlar bunlar.

Bir şehre gideyim, o şehrin belediye başkanını ararım hiç partisine bakmam. Amasya belediyesi şu parti, Tokat belediyesi bu parti, İstanbul belediyesi o parti… Siyaset yapılır ama siyaset millete hizmet için araçtır, amaç olamaz. Amaç millete hizmet etmektir, milleti mutlu etmektir. Bunlardaki akıl partiyi mutlu etmek. Hatta partili bile değil bir avuç insanı mutlu etmek. Bu dönemden kurtulacağız, bu dönemin esiri olmayacağız. Biz partizanlığı da İstanbul’dan söküp attık. Şimdi de devletimizin bütün kurumlarından söküp atacağız.

“GENÇLERİN YÜZDE 85’İ ADİL BİR DEVLET OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR”

Bu milletin özgürlüğünü ver, bu milletin hak, hukuk, adalet anlayışına cevap ver, bu milletin eğitimle ilgili sorunlarını çöz, bu milletin sağlıkla ilgili sorunlarını çöz. Anaokuluna yazılan çocuktan üniversiteye giden gencimize kadar eğitimden herkes şikayetçi. Araştırıyoruz yüzde 85’i şikayetçi. Gençlerin yüzde 85’i adil bir devlet olmadığını düşünüyor. Biz bu sorunları çözdükten sonra bu milletin önünde hiçbir engel kalmaz. O an itibariyle bu millet ayağa kalkar. O an 14 Mayıs. Millet ayağa kalkacak. Ahlaklı ve erdemli bir siyasi dönem başlayacak ve biz o an itibarıyla bambaşka bir geleceğe kucak açacağız. O geleceğe hep birlikte yürüyeceğiz.

14 Mayıs önemli bir tarih. Sorumluluklarımız var. Birbirimizi kırmayacağız, dökmeyeceğiz. Başka bir partiye oy veren vatandaşlarımızı ikna edeceğiz. Güler yüzle konuşacağız. O insanlarımızla sağlıklı bir bağ kuracağız. O insanlarımız bizim insanlarımız bu seçimi sadece Millet İttifakı’na oy verenler için kazamıyoruz. Biz bu seçimi 86 milyon için kazanacağız. Onun için gözünün içine baka baka insanlarımızla sohbet edin. Bu memleketin geleceği için hep birlikte sohbet edelim.

“13’ÜNCÜ CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE ÇALIŞACAĞIZ”

Ben her yerde makam masamın arkasına bir fotoğraf asarım. O fotoğrafta bir vatandaşı dinleyen Atatürk vardır. Vatandaşın gözünün içine bakar ve onunla dertlenir. Bizim gözümüz atamızın gözü gibi bakıyor millete. Başka bir seçim bu 14 Mayıs, ikna edin, sandıkta görev alın, oy kullanın. Oy kullanma rekoru yaşayacak Türkiye. Bu seçim milletimizin yüz yılının seçimi, 21’inci yüzyılın seçimi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl seçimi, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının seçimi; onun için çok önemli. Onun için biz yöneticilerin sorumluluğu çok büyük ama inanın sizlerin de sorumluluğu çok büyük. Her evdeki bebek için çalışacağım, her evdeki çocuk için çalışacağım, hep birlikte çalışacağız. 13’üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu liderliğinde çalışacağız.

Diyorlar ki, ‘Ekrem İmamoğlu İstanbul’u bıraktı şehirleri geziyor.’ İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları tarihinde en az il dışına çıkan belediye başkanıyım, kayıtlı. En çok gezen ne tesadüf o da oymuş, kayıtları var. Ben gezmiyorum milletimizle dertleşiyorum. Önümüzdeki seçim, büyük seçim. O benim gezmemden şikayetçi niye biliyor musunuz? ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ dedi. Seni gidi seni… Amasya’ya da gideceğim, Tokat’a da gideceğim. Yarın da Çanakkale’deyim. Ondan sonra her hafta İstanbul’da 7-8 tane açılış yapacağım. Ben çalışıyorum hem de damadımla, kızımla, oğlumla değil, eşimle dostumla değil; milletin evlatlarıyla çalışıyorum. Arkamda gözüm yok ama benim arkamda İstanbul’da liyakatli insanlar var. Benim arkamda 16 milyon İstanbullu var. Bu zenginliği görünce diyorum ki Millet İttifakı’nın arkasında artık 86 milyon var.

“‘BEN ZENGİN OLACAĞIM’ DERSEN OLMAZ, 86 MİLYON İNSANI ZENGİN ETMEYE GELİYORUZ”

15-30 yaş arası gençlerimizin sayısı tam 21 milyon. Avrupa’nın en büyük dokuzuncu ülkesi. Sırtını yasla onlara hiçbir sorunun kalmaz. Benim gençlerim bir tane. Biz o gençlere güveneceğiz. O gençlerin haklarını vereceğiz. O gençlerin hayallerini bu ülkede kurmalarını sağlayacağız. Amasya’yı terk etmeyecekler. Memleketin her köşesinde para kazanacaklar. Memleketin her köşesinde onların istekleri olacak. Kültürden sanata, eğitimden eğlenceye; yeteneklerini gösterecekleri her şey olacak, olmalı. Bu memleket zengin. Yeter ki zenginliğimizi paylaşmayı bilelim. ‘Ben zengin olacağım’ dersen olmaz, 86 milyon insanı zengin etmeye geliyoruz.

Birliğin gücüne inanın. Millet İttifakı büyük bir birliktir. Birliğin gücü için bir araya geldik. Biz birbirimize hem vekiliz hem kefiliz. Birbirimizden şüphe etmeyiz, ekibimiz güçlü çünkü hedefimiz tek. Onun için işimiz de kolay. İşi gücü ‘ben’ diyen akla 14 Mayıs’ta güle güle dememiz için birliğin gücüne inanacağız asla bölünmeyeceğiz. Bölünmek yok. Acelemiz var bir gün bile kaybedemeyiz, ben 14 Mayıs’ta seçimi kazanmak istiyorum. Memleketim adına istiyorum, milletim adına istiyorum. Ben 15 Mayıs sabahı enerjisi bol, yem yeşil güneşi bol memleketime uyanmak istiyorum ve bunlara ‘güle güle’ demek istiyorum.”

 

İlgili Haberler