“Dur” İhtarına Uymayan Otomobilin İçinden 17 Kişi Çıktı!
Edirne Düşünce Günleri sürüyor: Romalıların kutsadığı sınırlardan günümüze
Edirne Düşünce Günleri’nin ikincisi sona erdi. Yazar Bilar, kent tarihi ve miraslarının yaşatılması ve müzeciliğin önemine vurgu yaparken Prof. Dr. Aslan, ‘sınır’ kavramının nereden geldiğini anlattı.
Edirne’de ‘Sınırları Aşmak’ ana temasıyla düzenlenen Edirne Düşünce Günleri ikinci gününde de devam etti.
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf (TAKSAV) Edirne Şubesi, Dönüşüm Logos ekibi ve Edirne Belediyesi ortak çalışmasıyla ikincisi düzenlenen Edirne Düşünce Günleri ile kent belleğini tanıtmak hedefleniyor.
30 Ağustos’ta son bulacak Düşünce Günleri’nin ikincisinde bugün Edirne Karaağaç’taki Orta Kahve’de buluşuldu.
“YAŞAYAN DEĞER KENTİMİZ”
Güne Yazar Ender Bilar’ın ‘Kentin Kültür Miraslarıyla Sınırları Aşmak’ atölyesi ile başlandı. Bilar, müzeciliğin önemine vurgu yaparak Sultan 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi’nin 2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülü’nü ardından da 2007 yılında da Kültür Mirasındaki En İyiler ve Mükemmellik Kulübü ödülünü almasıyla kentte değişen müzecilik anlayışını anlattı.
Alınan ödüllerin tesadüf olmadığını kentin yaşayan bir tarih olduğunu belirten Bilar, Edirne’de müzecilik alanında yapılan çalışmaları paylaştı, dünyadaki örnekleriyle karşılaştırdı.
GÜNÜMÜZ SINIR ALGISI
Program, Prof. Dr. Hasan Aslan’ın ‘Sınır Taşı’ atölyesi ile devam etti. Sınırın tarihte bugün bizim anladığımız anlamda olmadığını anlatan Aslan, bu algının Romalılardan geldiğini, Roma’da bir tarla ile diğer tarlanın ‘terminus’ adı verilen bir taşla ayrıldığını anlattı. Günümüz sınır algısının da bu taştan geldiğini aktaran Aslan, bu taş ile meşruiyet yaratıldığını belirtti. Romalıların kutsadığı bu sınır anlayışının masum olmadığını vurgulayan Aslan, mülkiyet, yarar ve çıkarlar doğrultusunda Romalıların taşının bugün yasalaştığını anlattı.
Kaynak: BİRGÜN
