Haber- GAYE ŞEYMA CAN- Kamera- SADIK KARAKULOĞLU

Avukatlar, Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararının ardından cezaevindeki meslektaşları TİP Milletvekili Can Atalay için bugün bir kez daha Çağalyan Adliyesi önünde buluşarak basın açıklaması yaptı. Avukat Kemal Aytaç, “Burada olmamız sadece Can için değil aynı zamanda bu ülkede adaletsizliğe, hukuksuzluğa uğrayan, özgürlüklerinden yoksun bırakılan, haksızlığa uğrayan tüm insanlar için, tüm çevreler için ve bu ülkede özgürlük istiyoruz. Bugün de özel olarak Can Atalay için özgürlük istiyoruz ve bugün Can Atalay’ın tahliyesini bekliyoruz” dedi. 

Anayasa Mahkemesi’nin Gezi Davası dolayısıyla cezaevinde tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine hükmetmesi üzerine Can Atalay’ın meslektaşları ve arkadaşları Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.

AV. KEMAL AYTAÇ: BUGÜN ATALAY’IN TAHLİYESİNİ BEKLİYORUZ

Av. Kemal Aytaç, şunları söyledi:

“Burada olmamız sadece Can için değil aynı zamanda bu ülkede adaletsizliğe, hukuksuzluğa uğrayan, özgürlüklerinden yoksun bırakılan, haksızlığa uğrayan tüm insanlar için, tüm çevreler için buradayız. Herkes için adalet istiyoruz. Ve bu ülkede özgürlük istiyoruz. Bugün de özel olarak Can Atalay için özgürlük istiyoruz ve bugün Can Atalay’ın tahliyesini bekliyoruz. Hepinizin bildiği üzere Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Olması gereken doğru bir karar verdi. Ama biz hala bugün adliyenin önündeyiz. Bu karar yerel mahkemeye geldi mi, gelmedi mi, kalemden bilgi alamıyoruz. Hakim yargıç, mahkeme duruşma yapıyor. Şu anda dört beş tane daha duruşması var. Ve kararla ilgili ses yok, soluk yok. Endişe ediyoruz. Geriye dönüp baktığımızda hukuka, ahlaka, insanlığa, vicdana, adalete sığmayan bir dolu karar görüyoruz”

AV. MUZAFFER DEĞİRMENCİ: ATALAY’IN MİLLETVEKİLLİĞİ ÇALIŞMALARINDAN MAHRUM BIRAKILMASINI KABUL ETMİYORUZ

Atalay’ın meslektaşlarında avukat Muzaffer Değirmenci ise şunları dile getirdi:

“Hatay halkının özgür iradesiyle milletvekili seçilen, Anayasa’nın açık hükmü, anayasa mahkemesinin yerleşik içtihatları gereği beş buçuk ay önce 14 Mayıs 2023 tarihinde tahliye edilerek milletvekili çalışmalarına başlaması gereken milletvekilimiz Can Atalay’ın bu sürede haksız ve keyfi şekilde özgürlüğünden ve milletvekilliği çalışmalarından mahrum bırakılmış olmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu bizim hüznümüzdür. Sevincimiz ise tüm bu hukuk, hükümet ve hukuk tanımazlıklara rağmen Anayasa Mahkemesi’nin bizlerin taleplerinin haklılığını ve hukuka uygunluğunu tespit ederek meslektaşımız ve milletvekilimiz Can Atalay hakkında seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiği konusunda hak ihlali kararı vermiş olmasıdır.

“KARARIN İNFAZININ BİR AN ÖNCE GERÇEKLEŞMESİ GEREKİR”

Anayasa Mahkemesi’nin kararı kesin olduğuna göre kısa karar da olsa gerekçesini beklemeden kararın idrakini ve infazının bir an önce gerçekleşmesi gerekir. Hukukçuların bunu idrak etmesi ve infazının bir an önce gerçekleştirilerek Can Atalay’ın özgürlüğüne kavuşması gerekmektedir. Bu nedenle kısa karar da olsa karar herkes tarafından bilinmekte. ve infaz edilmesi gerekmektedir. Aklı başında her hukukçu, kararın ne demek istediğini gayet iyi bir şekilde idrak edecek düzeydedir. Aksi yaklaşımlar, hukuki ideolojik saplantıya hapsetmek olur ki bunu ne hukuk düzeni ne de bizler hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Zira bunun kimseye bir faydası yoktur. O yüzden milletvekili, meslektaşımız Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararları kapsamında bugün derhal tahliyesini mahkemeden beklemekteyiz.”

AV. AKÇAY TAŞÇI: ÇOK FAZLA HUKUKA AYKIRI KARARLA MUHATAP OLDUK

Av. Akçay Taşçı da konuşmasında şunlara değindi:

“Can Atalay meslektaşımız 14 Mayıs seçimlerinde Hatay halkının iradesiyle milletvekili seçildi. O gün itibariyle biz mazbatasını alır almaz Yargıtay’a başvurduk. Kendisi tutukluydu, dosyası Yargıtay’daydı. Yargıtay’a başvurduk ve Yargıtay’dan Anayasa’nın 83. maddesi gereğince Can Atalay hakkındaki yargılamanın durmasını ve tahliye edilmesini istedik. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyu tartışacak bir hale geldi. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanabilirliği konusunda hiçbir hukuki, dayanağı ve temeli olmayan tartışmalar, açtı ve bir inat uğruna bunu çok açıkça söyleyebiliriz. Bir inat uğruna Can Atalay’ın talebini reddetti. Mecburen Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Anayasa Mahkemesi gündemine aldı. Takvimini açıkladığı gün Yargıtay’dan Gezi dosyasının esasına ilişkin kararın verildiğini öğrendik. Sonra Anayasa Mahkemesi’nin takvimindeki gün bir üyenin dosyaya hazırlanamadığı gerekçesiyle görüşülemediğini öğrendik. Ve bugün daha doğrusu dün Can Atalay hakkında, seçme ve seçilme hakkının ihlali ve özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali gerekçeleriyle hak ihlali kararı verildiğini öğrendik. Şimdi bu süreci anlatmamızın bir sebebi var. Hiçbir şeyin Türkiye’deki siyasi yargılamalarda hiçbir şeyin tesadüf olmadığına hiçbir şeyin hukuken yürümediğine inanıyoruz artık, korkuyoruz. Çok fazla hukuka aykırı karara muhatap olduk. Siyasi inatların sonucunda hukukun kepaze edildiğine kepaze kararlar verildiğine tanık olduk.

“MAHKEME KALEMİNDEN BİLGİ ALAMIYORUZ”

Dolayısıyla dünden beri bu karar çıktığından beri mahkeme kaleminden sağlıklı bir bilgi alamıyoruz. Kararı buraya ulaşıp ulaşmadığına dair dahi bilgi alamıyoruz. Böyle bir dosyanın bu kadar gündemde olan bir milletvekili hakkında verilen bir kararın mahkeme kalemine ulaşması ve oradaki kalem memurlarının bunu bilmemesi diye bir şey kabul edilemez. Böyle bir şeye inanmamız beklemesin kimse. Karar buraya ulaştı biliyoruz. Anayasa Mahkemesi bunu teyit etti, kararın buraya gönderildiğini söyledi. Dolayısıyla mahkemeden bir an evvel Can Atalay hattında başka bir hukuk garabeti, başka bir hukuk kepazeliğine tevessül etmeden burada tahliye kararı verilmesini, Can Atalay’ın Hatay halkına verdiği sözleri yerine getirebilmesi için millet meclisine gönderilmesini talep ediyoruz.”