Avukatlardan Can Atalay İçin İstanbul Adliyesi Önünde Açıklama: “Kararın Sarayda Verildiğinin İspatı Olarak Karar Tarihi 17 Gün Önce Yazılmış. Sadece Mahkeme Başkanının İmzası Konacak Kadar Pervasızlaşmışlardır”
Avukat Yiğit Acar: “Can Atalay’la İlgili Bugün İvedi Şekilde Tahliye Kararı Verilmesi Lazım”
TAMER ARDA ERŞİN
Avukat Yiğit Acar, Yargıtay’ın Gezi Davası kararıyla ilgili “Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre Can Atalay dün akşam itibarıyla özgürlüğüne kavuşmalı, mahkeme kararı TBMM’ye bildirilmeli, bu karar ile ilgili işlem başta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından yürütülmeliydi. Numan Kurtulmuş’un yetkisinde olması gereken bir hususa dair dahi kararda yer verilmemesi aslında hukuk eliyle işlenen bir cinayetin devamı niteliğindedir. Can Atalay ile ilgili ivedi şekilde bugün tahliye kararı verilmesi lazım” dedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında, Osman Kavala ile Can Atalay’ın da arasında olduğu 5 sanığın mahkumiyetlerini onadı; 3 sanık hakkındaki hükümler bozuldu. Daire, mahkumiyet hükümlerini bozduğu sanıklardan Ayşe Mücella Yapıcı ile Ali Hakan Altınay’ın adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini kararlaştırdı. Yargıtay’ın kararında, Can Atalay’ın işlediği suçun soruşturmasına vekil seçilmesinden önce başlandığı, Anayasa’nın 14. maddesinin de bu durumu dokunulmazlık kapsamı dışında tuttuğu belirtildi.
Yargıtay’ın kararını değerlendiren avukat Yiğit Acar, şunları söyledi:
“HEPİMİZ GEZİ PARKI’NDAYDIK”
“Yargıtay’ın onadığı Gezi Davası’na ilişkin karar, hukuk eliyle işlenmiş bir cinayettir. Gezi Davası’nda yargılanan sanıklar doğa aktivistleri, şehir plancıları, doğayı koruyan arkadaşlarımız gibi hepimiz Gezi Parkı’ndaydık. Gezi Parkı davası baştan beri hukuksuz, bir gün bile gözaltı süresi olmayacak mesnetsiz iddiaların bir bütünüydü. Ne yazık ki Yargıtay eliyle hukuk cinayeti işlendi. Kararın hukuki değerlendirmesini yapmak o kadar zor ki. Sadece anayasal hakların ihlal edildiğini söylememiz aslında yeterli. Anayasa’nın adil yargılanmayı, hukuki güvenliği haklarını ihlal edilerek süren bu yargılanmada, şu an yapılacak tek yöntem; adil yargılanma hakkının ihlali gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne sanık müdafileri tarafından yapılacak yeni bir başvurudur.
“CAN ATALAY’IN CEZAEVİNDEN SALIVERİLMESİ GEREKİRKEN, YARGITAY KARARINDA BUNA İLİŞKİN BİR YAZILI AÇIKLAMA BULUNMAMAKTADIR”
Aynı zamanda kararın milletvekili seçilen Can Atalay’la ilgili önemli bir ihlali içerdiğini belirtmek lazım. Can Atalay dün akşam itibarıyla ne yazık ki hükümlü statüsüne kavuştu. Anayasa’mızın 83’üncü maddesinin üçüncü fırkası gereği milletvekilliği sürene kadar, Can Atalay’ın şu an tutuklu değil hükümlü olmasına bağlı olarak cezaevinden salıverilmesi gerekirken, Yargıtay kararında buna ilişkin de bir yazılı açıklama bulunmamaktadır. Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre Can Atalay dün akşam itibarıyla özgürlüğüne kavuşmalı, mahkeme kararı TBMM’ye bildirilmeli, bu karar ile ilgili işlem başta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından yürütülmeliydi. Numan Kurtulmuş’un yetkisinde olması gereken bir hususa dair dahi kararda yer verilmemesi aslında hukuk eliyle işlenen bir cinayetin devamı niteliğindedir. Can Atalay ile ilgili ivedi şekilde bugün tahliye kararı verilmesi lazım. Dosyanın TBMM’ye gönderilmesi gerekiyor, bundan sonra Can Atalay’a dair karar sadece TBMM Başkanlığı’ndadır.”