SAMANDAĞ BELEDİYESİ’NDE TOPLU SÖZLEŞME SEVİNCİ
Adalet Bakanı Tunç’tan Can Atalay Açıklaması: “Yargıtay’ın Verdiği Kesinleşmiş Bir Hüküm Söz Konusu, Bu Kesin Hüküm De Tbmm’nin Gündeminde. Meclis Kendi Gündemine Hakim”
Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay’ın, cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararını tanımamasına ilişkin, “Son verilen karar, Yargıtay’ın vermiş olduğu karar. Yargıtay’ın kararında gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar yapmaz, onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay’ın vermiş olduğu ilk derece, istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu anda TBMM’de. TBMM’nin gündeminde olan…Tamamen Meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz” açıklamasını yaptı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Taksim’deki bir otelde düzenlenen Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı’na katıldı. Açılış konuşmasının ardından Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
“BİZE HERKES ULAŞABİLİR; MAİL ATABİLİR, CEP TELEFONLARINA MESAJ ATABİLİR”
Bazı televizyon kanallarında yayınlanan Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın cep telefonuna gelen “torpil” mesajlarının sorulması üzerine Tunç, çalıştay hakkında bilgi verdi. Sorunun tekrarlanması üzerine Tunç, şunları söyledi:
“Bakan yardımcımızla ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır, o da liyakat. Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, bakanlarımıza toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. İktidardan da gelir bu talepler, muhalefet milletvekillerinden de gelir. Dolayısıyla bunların değerlendirmesini yapacak olan elbette ki komisyonlardır. Bu komisyonların özellikle Adalet Bakanlığımızda, liyakati esas alırız biz. Bizim hedefimiz, tek derdimiz budur; o işi en düzgün yapacak kişilerdir. Referansları, başka talepler olabilir. Bu talepler değerlendirilirken ilgili komisyonlar özellikle kişinin liyakatine bakar, o işi yapıp yapamayacağına bakar. Dolayısıyla bizim tek kriterimiz liyakattir. Bize herkes ulaşabilir; mail atabilir, cep telefonlarına mesaj atabilir. Tüm bu talepleri değerlendirecek olan ilgili komisyonlardır. Çok çeşitli sınavlardan, kademelerden geçerler. ÖSYM’nin yaptığı sınavları verirler. Sonrasında da liyakati esas alan bizim kriterimiz vardır. Biz bu kriterden şaşmayız. O nedenle torpil iddiaları vs. bunları tamamen reddediyoruz. Talepleri alırız, onu değerlendirmek elbette ki komisyonun, özellikle kriterlere uymuyorsa o talepler elbette ki devre dışı kalır.”
“YARGITAY’IN KARARININ GEREKÇESİNİ HEP BİRLİKTE GÖRMEK MÜMKÜN”
Gezi Parkı davası tutuklusu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez verdiği “hak ihlali” kararına Yargıtay’ın uymamasına ilişkin de Bakan Tunç, şunları dile getirdi:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra Yargıtay’ın vermiş olduğu bir karar söz konusu oldu. Yargıtay, bu konuda Anayasa’nın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83’üncü ve 14’üncü maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla uygulanamaz hale getirildiği yönünde bir karar verdi. 83’üncü maddede seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasal düzene ilişkin suçlar, dokunulmazlık kapsamı dışında. Burada Yargıtayımızın görüşü bu. Anayasa Mahkememiz ise dokunulmazlıktan yararlanabileceği yönünde bir görüş belirterek orada iki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıktı. Dolayısıyla son verilen karar, Yargıtay’ın vermiş olduğu karar. Yargıtay’ın kararında gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar, yapmaz, onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay’ın vermiş olduğu ilk derece, istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu anda TBMM’de. TBMM’nin gündeminde olan…Tamamen Meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz.”