Anadolu Kadın Hareketi Derneği Başkanı Saraç: Kız Çocuklarının Eğitimine Engel Olarak Toplumun Dışına İtmek Olur
26’Ncı Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Kapanış Töreni Yapıldı. Fıprescı Ödülü Meksikalı Yönetmen Lıla Avıles’in “Totem” Filmine Verildi
HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: EYLEM LADİN DEĞER
26’ncı Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin kapanış töreni bugün Ankara’da yapıldı. Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) Ödülü, Meksikalı yönetmen Lila Aviles’in imzasını taşıyan 2023 yapımı “Totem” filmine verildi.
Bu yıl “Daha fazlası artık daha azı değil” temasıyla düzenlenen 26’ncı Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin kapanış töreni bugün Ankara’da Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda yapıldı.
1-7 Haziran tarihlerinde 66 filmi izleyiciyle buluşturan festivalin kapanış töreninde Uçan Süpürge Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Reyhan Atasü Topçuoğlu açış konuşmasını yaptı.
REYHAN ATASÜ TOPÇUOĞLU: “SİNEMADA VE SANATTA KADIN EMEĞİNİN NE KADAR YOĞUN BİR ŞEKİLDE VAR OLDUĞUNU HATIRLAMAK VE BU BÜYÜLÜ EMEĞİ TEŞEKKÜRLE SELAMLAMAK İÇİN BURADAYIZ”
Topçuoğlu, şunları söyledi:
“Sanat bizi değişik şekillerde hikayelerle yeniden buluşturur. Biz bu içinde yaşadığımız dünyada çok kopuk kopuk kendi yaşamımızı toparlayamıyoruz. Bu hikayeleri toplayamayan halimizde hikayelerle yeniden buluşmak çok önemli. Sanat ve sinema bunu yapıyor. Ama günümüzde sanatı yapmak belki tarihte de olduğu gibi çok zor. Ama günümüzde piyasalaşan bir ortamda sanat yapmak daha da zor. Öte yandan kadın sanatçılar, kadın oldukları için sanat yapmaya ve kendilerini ifade etmeye gerekli olan pek çok araçtan ve mekanizmadan çok uzun yıllar boyunca ötelenmiş vaziyetteler. Hem bu dışlanmışlık hem kalıplaşmış toplumsal cinsiyet yargıları kadınları hem sanattan hem de kadınların hikayelerini anlatmaktan çok uzun süre alıkoydu. Ama kadınlar kendi yaşamsal güçlerini her şeye rağmen sana türetmeye adayarak geç ve güç olarak sanat dünyasına girdiler ve buradalar. Bugün bu kadar çok filmi bir arada izledikten sonra buluşmuşken sinemada ve sanatta kadın emeğinin ne kadar yoğun bir şekilde var olduğunu hatırlamak hem sanat emeği görünmez olduğu için hem de kadınların emeği pek görünür olmadığı için, bu ikisinin görünmezliğinde buluşan, bize hayatı yeniden sunan bu büyülü emeği teşekkürle selamlamak için buradayız. Kadınlar edebiyata ve sinemaya geç ve güç girerken buralarda oturmuş eril anlatım kalıplarını kırarak, bunların ötesine geçerek kendi hikayelerini anlatabilmek için, kadınca bir sanat dili yaratabilmek için çok uğraşıyorlar.”
NUR KURAL: “EN BÜYÜK TEŞEKKÜR ANKARA İZLEYİCİSİNE”
Topçuoğlu’nun ardından sahneye gelen Festival Direktörü Nil Kural ise şunları söyledi:
“7 gün boyunca festivalle gece gündüz uğraşan festival ekibi ve gönüllülerine teşekkür etmek istiyorum, onlar sayesinde festival gerçek oldu. İkinci teşekkürüm de festival ekibi kadar canla başla çalışan Büyülü Fener Kızılay çalışanlarına, festival burada kendini evinde hissediyor. Buraya filmlerini sunmak için gelen, soru-cevaplara katılan, içten cevaplar veren tüm sinemacılara da çok teşekkür borçluyum. FIPRESCI jürisine de çok teşekkür ederim. Ankara izleyicisi de çok özel bu yıl. Hem filmlere gösterdiği ilgi nedeniyle hem de sinemacılarla kurulan derinlikli ve meraklı diyalog nedeniyle en büyük teşekkür de Ankara izleyicisine.”
Helen Robert, Ayla Kanbur ve Piotr Czerkawski’den oluşan FIPRESCI jürisi, ödülü Meksikalı yönetmen Lila Aviles’in “Totem” filmine verdi.
LILA AVILES: “EŞİTSİZLİĞE ÇARE OLMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Aviles, ödülünü takdim alırken şunları söyledi:
“Çok teşekkür ederim. Burada, Ankara’da geçen bu günler inanılmazdı. Tüm Uçan Süpürge Festival ekibi, tüm kadınlar, erkekler hepiniz muhteşemsiniz. Çok mutluyum. Bu girişimlerin güçlü bir şekilde devam etmesini sağlamak ve eşitsizliğe çare olmak çok önemli. Mesele daha iyi olmak değil, dengeye ulaşmak.”