Şehir Hatları Gençleri İstanbul Boğazı’yla Buluşturdu
İstanbul Mobilya, Kağıt Ve Orman Ürünleri İhracatçıları, Kentte Uluslararası Normlarda Bir Fuar Merkezi, Şehrin İki Yakasında Birer Adet İhtisas Osb Ve İnsan Kaynağına Erişim İstiyor
İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (İİB) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Özkan, sektör olarak 5 yıl içerisinde 20 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşabileceklerini ancak bunun için kentte uluslararası normlarda bir fuar merkezi, şehrin iki yakasında birer adet ihtisas organize sanayi bölgesi (OSB) ve insan kaynağına erişime ihtiyaçları olduğunu ifade etti. Özkan, “Bunlar gerçekleşirse hedefimizi revize eder rahatlıkla ihracat hedefimize ulaşırız” dedi.
İİB Başkanı Erkan Özkan, yaptığ ıyazılı açıklamada, 2018 yılında 5 milyar dolar olan mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü ihracatının 2022 yılında 8,4 milyar dolara çıktığını hatırlattı.
“ÜLKEMİZİ SARSAN DEPREM VE DÜNYA GENELİNDE YAŞANAN RESESYON İHRACAT HEDEFİMİZİN BİRAZ REVİZE OLMASINA NEDEN OLDU”
Erkan, “2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefimiz bulunuyordu. Ancak gerek ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketi gerekse dünya genelinde yaşanan resesyon bu hedefin biraz revize olmasına neden oldu. Bizler olumsuzluklara rağmen yılı en azından geçen yılki 8, 4 milyar dolarlık rakamın üzerinde bir ihracat ile kapatacağımızı düşünüyoruz” dedi.
Dünya konjonktürünün değiştiğini, bu nedenle de 2024 sonrası için farklı stratejiler uygulanması gerektiğini söyleyen Erkan Özkan, “Bizler her ülke ve her bölge için ayrı stratejiler geliştirip uyguluyoruz. Dünyanın dört bir tarafını dolaşıyoruz. Bir tarafta Çin, diğer tarafta ise Meksika, ABD, Polonya ve İspanya. Gitmediğimiz ülke yok. Uzak Ülkeler Stratejisi ve devamında İslam İşbirliği Teşkilatı Stratejisi kapsamında bu çalışmalarımıza devam ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“ABD PAZARI İÇİN YENİ STRATEJİLER GELİŞTİRİLİYOR”
Halihazırda Çin, Meksika ve ABD’de fuarlara katıldıklarını ifade eden Erkan Özkan, şöyle devam etti:
“Özellikle ABD’ye çok önem veriyoruz. Bu pazardan yüzde 2 pay alabiliriz diye düşünüyoruz ki; bu da 1 milyar dolarlık ihracat anlamına geliyor. Bu ülke için yeni stratejiler geliştiriyoruz. Önümüzdeki yıl bu ülke için çok önemli adımlar atmış olacağız. ABD pazarına mobilya satmak demek, dünyanın geri kalanına daha fazla mobilya satabileceğimiz anlamına geliyor. Bu nedenle 2028 yılına kadar odak pazarımız ABD. Bu pazara yönelik çalışmalarımız sürüyor. ABD pazarı bize mevcut pazarlarda daha kalıcı olmamızı ve yeni pazarlara açılmamızı sağlayacak.
“20 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİ HAYAL DEĞİL”
2029 yılı için 20 milyar dolarlık ihracat hedefimiz var. Her yıl yüzde 10 üzerine eklesek, rahatlıkla bu hedefi gerçekleştirebiliyoruz. O nedenle bu hedef hayal değil. Türkiye özellikle mobilya konusunda günden güne başarılarını arttırarak devam ediyor. Cari açık vermeyen, istihdam dostu ve dünyada artık belirli bir sıralamaya girmiş bir sektöre sahibiz. Bugün Almanya, Çin, ABD, İtalya, Polonya ve İspanya’yı konuştuğunuzda artık bu ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Ülkemizde mobilyada ciddi bir üretim var. Her geçen gün de kıymeti artıyor. 2028 yılına kalmadan biz bu hedefimizi güncellemiş oluruz.
“HEDEFE ULAŞMAK İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR”
Ancak bu hedefe ulaşabilmek için atılması gereken adımlar var. İstanbul merkezli uluslararası normlara sahip bir fuar merkezine ihtiyacımız var. Şehre yakınlığıyla, metro altyapısıyla, restoranlarıyla, otelleriyle, sosyal aktiviteleriyle… Bu sadece bizim sektörümüz için değil, tüm sektörlerin ihtiyacı. İstanbul havalimanlarıyla, destinasyon özelliğiyle çok önemli bir şehir. Dünyanın buluşma noktası. Böyle bir kentte uluslararası normlarda bir fuar merkezi olmalı. Mevcutlar metrekare ve fiziki özellikleri nedeni ile yetersiz kalıyor.
“İHTİSAS OSB’LER KÜMELENME SAĞLAYACAK”
Bunun yanı sıra İstanbul’un iki yakasında birer adet ihtisas OSB’ye ihtiyacımız var. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörlerinin tek çatı altında buluşacağı OSB’lerden söz ediyoruz. Bu sayede hammaddeye ulaşımımız daha kolay olacak. Ortalama 10 bin mobilyacının her birinin 3-5 aracı olduğunu düşünelim, her daim trafikte olan araçlar ile hem zaman kaybımız yüksek hem akaryakıt maliyetimiz. Tek çatı altında toplanabilirsek ki bu bir stadyum inşa etmekten çok daha kolay, sektörlerimiz adına daha büyük hedefler koyabiliriz.
“İNSAN KAYNAĞINA ERİŞİM PROJELERİ ÜLKE GENELİNE YAYILMALI”
İnsan kaynağı meselesi de kritik öneme sahip. İnsan kaynağı olmadan üretimi artırmak oldukça zor. Bunun konuda meslek liseleriyle yapılan çalışmalar var. İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası ve MOSFED bu konuda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü (MEB) ile protokol imzaladılar. Ancak bunun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması ve daha hızlı hareket edilmesi lazım. İnsan kaynağını bir an önce oluşturmalıyız. Devasa fabrikalarımız da olsa, uluslararası normlarda fuar merkezimiz de olsa üretebilmek insan kaynağına dayalıdır. İnsan kaynağı ise meslek liselerinden çıkıyor. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte bizleri en çok zorlayacak konu bu.”