19 Eylül 2024 Perşembe

Husiler Yemen’de İHA ve Füze teknolojisini Nasıl Geliştirdi?

Yemen’de Ensarullah olarak bilinen Husi hareketinin kontrolündeki Yemen ordusu, son on yılda gelişmiş teknoloji ve araçlardan oluşan bir cephanelik inşa etme yolunda önemli adımlar attı. Bu ilerleme, bölgedeki stratejik konumlarını güçlendirdi.

Yemen insansız hava araçları, gözetleme ve keşif dronlarından savaş filolarına ve “Samad” dronları gibi kamikaze dronlara kadar çeşitlilik gösteriyor. Samad-1’den Samad-4’e kadar teknik gelişmişlikte önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu dronlar, farklı yeteneklere ve görevlere sahip nesiller olarak dikkat çekiyor.

SAMAD DRONLARI VE GELİŞİMİ

Samad-1: 2017’de tanıtılan bu model, keşif ve gözetleme için kullanıldı ve 150-200 kilometre menzile sahipti.

Samad-2: 2018’de tanıtılan Samad-2, uçuş menzilini yaklaşık 1000 kilometreye çıkardı. Optik kameralarla donatılmış ve 40-50 kg ağırlığında patlayıcı savaş başlıkları taşıyabiliyor.

Samad-3: Gelişmiş veri aktarım teknolojisine sahip bu model, gündüz ve gece operasyonları için optik ve kızılötesi kameralarla donatıldı ve 1.500 kilometreye kadar uçuş menziline sahip.

Samad-4: 2021 yılında duyurulan bu model, keşif ve saldırı operasyonları arasında ikili görevler gerçekleştirebiliyor ve 2.000 kilometreye kadar menzile sahip.

WA’İD İHA’SI

Yemen ordusu ayrıca 2.500 kilometre menzile sahip olan Wa’id’i duyurdu. Bu İHA, İran’ın Şahid-136 insansız hava aracına benziyor ve kamikaze drone olarak çalışıyor. Hedefe ulaştığında kendini havaya uçurarak beş veya daha fazla insansız hava aracından oluşan dalgalar halinde bir tahribat meydana getiriyor.

Yemen ordusu, İHA teknolojisini hızla geliştirmek için Teknoloji ve uzmanlık transferi yaptı, yerel üretime odaklandı ve tersine mühendislik denilen yöntemleri izledi. Yerel üretim, ithal bileşenleri birleştirmek ve İHA’nın belirli parçalarını üretmek için yerel yetenekleri geliştirmekteydi. Yemen ordusu bu sayede, uluslararası kısıtlamalara rağmen İHA cephaneliklerini koruyabildi. Ayrıca, İran’dan gelen teknolojiyi tersine mühendislikle kopyalayarak kendi İHA’larını üretiyorlar.

HUSİ TAKTİKLERİ

Husiler, insansız hava aracı savaş taktiklerinde oldukça sofistike yöntemler kullanıyor. Uzun menzilli saldırılar ve ortak operasyonlar, Husi programlarının iki ana özelliği. İHA’lar, hava savunma sistemlerini bozmak ve koordinatları bilinen hedeflere saldırmak için kullanılıyor. Ticari drone teknolojisinin artan mevcudiyeti ile Husiler, İHA savaşında daha da ilerlemeyi hedefliyor.

Danimarka’da Savaş Çalışmaları Profesörü James Rogers, 2022 yılında yayınlanan bir çalışmasında, Husilerin İHA’larla gerçekleştirdiği ortak saldırıların rakip savunmaları aşmayı hedeflediğini belirtiyor. Bu saldırılara karşı koymanın, Husilerin daha gelişmiş İHA’lara sahip olması ve bunları yeniden üretme yeteneklerinin artması ile çok zor hale geleceğini vurguluyor.

Husilerin başından beri drone savaşına odaklanmalarının en önemli nedenlerinden biri de bu. Ticari drone teknolojisinin, coğrafi konum belirleme sistemlerinin, drone konuşlandırma kontrol uygulamalarının ve ayarlanabilir frekans alıcı-vericilerinin artan mevcudiyeti ile gelişme fırsatlarının önü sonuna kadar açık.

Bu da savaş uçaklarının hava üstünlüğüne sayı ve teçhizat bakımından gelişmiş bir orduya karşı asimetrik bir savaşta giderek daha fazla meydan okuyan nispeten ucuz ve kolay elde edilebilir bir teknolojinin ithaline ve geliştirilmesine kapı açıyor.

İHA’YA YATIRIMIN AMACI

Husiler gibi gruplar için İHA’lara yatırım yapmanın amacı konvansiyonel orduların kabiliyetlerinden farklıdır; zira konvansiyonel ordular İHA’lara, hava kuvvetlerinin bir parçası olarak yatırım yaparken, Husiler için İHA’lar, hava kuvvetlerinin zirve noktasıdır ve bu nedenle mümkün olan her şekilde geliştirmek ve en etkili şekilde kullanmak için çalışırlar.

Rogers çalışmasında bunun sadece bir ilk adım olduğunu, drone sistemlerinin gün geçtikçe daha esnek ve otomatik hale geleceğini, bir başka ifadeyle otonom olacağını ve bir insan kontrolörden neredeyse tamamen bağımsız olarak çalışabileceğini belirtiyor. Rogers 2040 yılına kadar Husiler, Hizbullah ya da diğerleri gibi grupların Yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmalarının potansiyel gelişimi göz önüne alındığında, Hizbullah veya diğerleri yürüyüşlerini otomatikleştirebilecek ve bu da “tam spektrumlu drone tehditlerine” kapı açacaktır; yani bu tür grupların sahip olduğu drone’lar sadece havadan değil, aynı zamanda karadan ve denizden de kullanılabilir olacaktır.

Kaynak: FLASH HABER TV