Endişelendiren Şüphe! Garipoğlu’nun DNA Örnekleriyle Oynanabilir mi?
Türkiye’yi sarsan bir katilin hikayesi! Cem Garipoğlu kimdir? Cem Garipoğlu olayı nedir? Cinayete dair tüm yaşananlar
Münevver Karabulut cinayetinin üzerinden 15 yıl geçse de hem cinayet ile hem de Cem Garipoğlu’nun ölümüyle ilgili tartışmalar bitmedi. Cem Garipoğlu, 2009 yılında Münevver Karabulut’u öldürdü. 197 gün sonra yakalanan Garipoğlu cezaevinde intihar etti. Ancak ne kamuoyu ne de Karabulut ailesinin şüpheleri bitmedi. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mezarın açılması ve DNA testi yapılması kararı aldığını duyurdu.
CEM GARİPOĞLU KİMDİR?
MÜNEVVER KARABULUT NASIL ÖLDÜ?
DÜNDEN BUGÜNE SÜREÇTE NELER YAŞANDI?
Münevver Karabulut cinayeti baba Süreyya Karabulut’un mezarı açtırma talebi sonrasında yıllar sonra yeniden gündeme geldi. Münevver Kalabut’u korkunç bir şekilde katleden Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri’de cezasını çektiği 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kendini asarak intihar etmişti.
Münevver, 19 yaşında İstanbul’da üniversite öğrencisiyken, eski sevgilisi tarafından öldürüldü. O Bahçeşehir’de bir villada öldürülen Münevver Karabulut’un parçalanmış cesedi, 3 Mart 2009’da Etiler’de bir çöp konteynerinde bulunmuştu.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011’de Münevver Karabulut’u öldürdüğü gerekçesiyle Cem Garipoğlu’nu 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Garipoğlu, 10 Ekim 2014’te kaldığı Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde intihar etmişti.
Yapılan otopsinin ardından Garipoğlu toprağa verilirken, aileden alınan DNA örnekleri de bu kişiyle uyuşmuştu. Cinayet, ülke çapında büyük bir infial yaratmış ve medyada geniş yer buldu.
CEM GARİPOĞLU KİMDİR?
Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun Adana nüfusuna kayıtlı, ancak İstanbul doğumlu.
Adana’nın Ceyhan İlçesi’nde, uzun yıllar yaşayan Garipoğlu Ailesi, burada çiftçilikten sonra bazı sanayi tesisleri de kurdu. Bu arada amca Hayyam Garipoğlu işlerini geliştirdi ve halen tutuklu olan Cem’in babası Mehmet Nida Garipoğlu ile birlikte uzun yıllar önce İstanbul’a naklettiler.
Cem Garipoğlu, Adana’nın Ceyhan nüfusunda 29 Ekim 1991 doğumlu olarak gözüküyor.
MÜNEVVER KARABULUT NASIL ÖLDÜ?
2009 yılında Türkiye’yi derinden etkileyen cinayet, ve ardından yaşanan olaylarla ülke gündemine oturdu. Cem Garipoğlu’nun işlediği bu cinayet, kamuoyunda geniş yer buldu. Aynı zamanda Garipoğlu ailesi ve emniyet güçleri arasındaki ilişki de tartışma konusu oldu.
Münevver Karabulut, 3 Mart 2009’da 18 yaşındayken, Garipoğlu’nun ailesine ait evde boğazı kesilerek öldürüldü. Karabulut’un cansız bedeni, parçalanmış şekilde gitar kutusuna konuldu ve Etiler’deki bir çöp konteynerine atıldı. Olayın hemen ardından Garipoğlu kayıplara karıştı ve cinayet Türkiye’de büyük bir infial yarattı.
Cinayetten sonra, Garipoğlu’nun ailesiyle ilişkileri ve onların Garipoğlu’nun kaçışına yardım ettiği iddiaları gündemde yer buldu. Özellikle Garipoğlu ailesinin varlıklı ve nüfuzlu olması, olayın örtbas edilme ihtimalini akıllara getirdi. Emniyet güçleri Garipoğlu’nun izini sürerken, toplum da adaletin yerini bulması için baskı oluşturdu.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yapan Cem Garipoğlu, çocuk ağır ceza mahkemesinde verdiği ifadesinin geçerli olduğunu bildirdi.
CEM GARİPOĞLU CİNAYETİ NASIL ANLATMIŞTI?
Münevver Karabulut ile sevgili olduklarını, Karabulut’un olay öncesinde de bir kaç kez evlerine geldiğini ve her seferinde arka kapıdan içeri girdiklerini öne süren Garipoğlu, olay günü de eve arka kapıdan girdiklerini, evde bulundukları sırada lavaboya girince cep telefonuna baktığını ve ”Canım”, ”Sevgilim” gibi kelimelerin yazılı olduğu mesajları gördüğünü ifade etti.
Garipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Münevver’e bu mesajların ne olduğunu sordum. Bana ‘mesajların önemi yok seni seviyorum’ dedi. Yine ısrarla sorunca ‘Babam mısın, niye soruyorsun?’ dedi. Bunun üzerine tartıştık. Cinnet gibi bir şey geçirdim. Kendime geldiğimde yerde yatıyordu. Ölmüş olduğunu anladım. Kendimi öldürmek istedim ama yapamadım. Münevver’in cesedini bavula sığdıramayınca koşarak nalbura gittim ve testere satın aldım, eve dönüm. Daha sonra korsan bir taksi çağırdım. Bavulu ve gitar kutusunu alarak taksiye bindim. Etiler’de çöpe attıktan sonra bir alışveriş merkezine gittim. Orada tanıdıklarla karşılaştım. Sonra da eve döndüm.”
Garipoğlu, eve geldiğinde annesinin kanlı çamaşırlarla ilgili sorular sorduğunu ancak bu soruları geçiştirdiğini ileri sürerek, daha sonra eve gelen babasına dışarı çıkmak istediğini söylediğini ve dışarı çıktıklarını anlattı.
‘KEŞKE BEN ÖLSEYDİM’
Olaydan sonra saklandığı yerden kendisini avukatı Aytekin Kaya’nın gelip teslim aldığını ifade eden Garipoğlu, ”Pişmanım. Keşke böyle bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver Karabulut’un yerine ben ölseydim” dedi.
TELEFONU NEREDE?
Garipoğlu, mahkeme heyeti başkanının ”Aranızdaki tartışma eve geldikten ne kadar sonra başladı? Münevver Karabulut’un telefonuna ne oldu?” şeklindeki soruları üzerine, tartışmanın ne zaman başladığını ve Karabulut’un telefonuna ne olduğunu hatırlamadığını söyledi.
SÜRPRİZİ ANLATTI
Başkanın ”Chatleşmeniz sırasında Münevver Karabulut’a bir sürprizden bahsediyorsun. Bu ne sürprizi?” demesi üzerine de Cem Garipoğlu, bunun normal yemek gibi bir sürpriz olduğunu öne sürdü.
Hakimin sorusu üzerine testereyi ne kadara satın aldığını, fiş alıp almadığını hatırlamadığını iddia eden Garipoğlu, cesedi çöp konteynerine attığı sırada yanında kimse olmadığını iddia etti.
Olay günü testereyi nasıl kullandığı da sorulan Garipoğlu, her şeyin bir anda olduğunu, nasıl olduğunu kendisinin anlamadığını savundu.
Avukatın ”Münevver Karabulut’u kesmeye neresinden başladın?” diye sorduğu Garipoğlu, ”Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Çok kötü oluyorum” dedi.
BABA GARİPOĞLU: BEN ÖLDÜRMEDİM
Duruşmada savunmasını yapan Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu da Almanya’da üniversiteyi bitirdiğini, dört yabancı dil bildiğini ve hukukçu bir ailenin oğlu olduğunu ifade ederek, Münevver Karabulut’u öldürmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Oğlunun çok büyük bir hata işlediğini belirten Garipoğlu, ”Zavallı Münevver’in annesi ve babası ne yapsa haklıdır. Oğlum, Karabulut ailesine, kendisine ve bize çok büyük cezalar verdi. Cezasını da uzun yıllar hapiste yatarak çekecektir. Yapacağı başka bir şey yok. Karabulut ailesine Allah sabır versin” şeklinde konuştu.
Garipoğlu, ”Sanki tüm aile bu affedilmez cinayeti işlemiş gibi bir tavır alındı” dedi.
‘MÜNEVVER’İ HİÇ GÖRMEDİM’
50 yaşında olduğunu, hayatında hiç kavga etmediğini, şiddete de çok karşı olduğunu vurgulayan Garipoğlu, ”Bir cinayeti işlemek için bir sebebiniz olur. Ben Münevver kızımızın yüzünü hayatımda görmedim. Telefonda dahi sesini duymadım. Benim kızım yaşında, genç, pırıl pırıl bir kızı ben niçin öldüreyim?” şeklinde konuştu: Olay günü belinden rahatsız olduğu için sürekli kullandığı tekerlekli çantayla evinden çıktığını, ofisine gittiğini, oradan da Lüleburgaz’daki fabrikasına geçtiğini, buradaki işinin ardından Avcılar’daki ofisine döndüğünü ve saat 22.30 sıralarında da evine döndüğünü anlatan Garipoğlu, şunları kaydetti: ”Cinayetin yarım saat içinde işlendiği iddia ediliyor. Böyle bir cinayet işlesem niye her şeyi yarım saate sıkıştırayım. Böyle bir şey olsa ortada delil bırakmam. Ortalık kan içinde bırakılmış. Böyle bir şey yapsam kanlı testereyi oğlumun dolabına mı bırakırım? Cesedi dağda, bayırda saklamak varken arabası, şoförlüğü olmayan oğluma mı kaçırtırım? Münevver’in kimliğini üstünde mi bıraktırırım? Cesedi Cem’in dedesinin oturduğu sokakta mı konteynere attırırım?”
ANNE GARİPOĞLU: KAN LEKESİ GÖRMEDİM
Duruşmada savunmasını yapan Tülay Makbule Garipoğlu, daha önce verdiği ifadelerini kabul ettiğini belirterek, ”Hakkımdaki suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.
Olay günü evde gördüğü kusmuğa benzer lekenin duvarla süpürgelik arasında olduğunu, hiçbir şekilde, herhangi bir leke silmediğini, zaten daha önce silinmiş olduğunu anlatan Tülay Makbule Garipoğlu, diğer lekeleri kendisine polislerin gösterdiğini söyledi.
AİLE CEM GARİPOĞLU’NU KAÇIRDI MI?
Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu, tekstil sektöründe faaliyet gösteren büyük bir firmanın sahibiydi. Ailesinin maddi gücü, olayın ardından Cem Garipoğlu’nun kaçışına zemin hazırladığı iddialarını da beraberinde getirdi.
Cinayetin hemen ardından Cem Garipoğlu’nun firar etmesi, bu iddiaları güçlendirdi. Baba Nida Garipoğlu ve diğer aile üyeleri hakkında, Cem Garipoğlu’na saklanma imkânı sağladıkları gerekçesiyle soruşturma başladı. Aile üyeleri, delilleri karartmak ve firara yardım etmekle suçlandı. Bu suçlamalar neticesinde Garipoğlu ailesi, adli süreçte ağır eleştirilerin odağı haline geldi.
EMNİYET GÜÇLERİ İLE AİLE ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Cem Garipoğlu’nun uzun süre yakalanamaması, emniyetin soruşturmayı etkin bir şekilde yürütüp yürütmediği konusunda tartışmalar yarattı. Ailesinin nüfuzlu oluşu, emniyet güçlerinin üzerindeki baskıyı artırdı. Özellikle kamuoyunda, Garipoğlu’nun kaçışına göz yumulduğu yönünde eleştiriler yükseldi. Ancak emniyet yetkilileri, 197 gün süren firar boyunca Cem Garipoğlu’nun yurt dışına kaçma ihtimaline karşı sınır kapılarında ve havaalanlarında geniş güvenlik önlemleri aldıklarını duyurdu.
ANNESİ VE AMCASI HAYYAM GARİOĞLU HAKKINDA İDDİALAR
Dava iddianamesinde, katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu’nun, ”Tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak etmek”ten ağırlaştırılmış müebbet, Hayyam Garipoğlu, Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur’un ”suçluyu kayırmak”, anne Tülay Makbule Garipoğlu’nun da ”suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek” suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Yaş küçüklüğü dikkate alınarak hakkında, ”Tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek” suçundan 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası istemiyle Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Cem Garipoğlu’nun dosyası da 11 Şubatta yapılan ilk duruşmada, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle bu davayla birleştirilmişti.
Münevver Karabulut’un, Cem Garipoğlu ve baba Nida Garipoğlu tarafından öldürüldüğü ileri sürülüyor.
Annesi Tülay Garipoğlu’nun kanları temizlediği, amcası Hayyam Garipoğlu ile 3 kişinin Cem Garipoğlu’nun kaçmasına yardım ettiği iddia ediliyor.
Kaynak: FLASH HABER TV