İstanbul Merkezli 4 İlde “Zaza Doğan” Suç Örgütüne Yönelik Operasyonda Gözaltına Alınan 49 Şüpheliden 31’İ Tutuklandı
DANIŞTAY, HAVALİMANLARINA OTOBÜS TAŞIMACILIĞI YETKİSİNİ BELEDİYELERDEN ALARAK ÖZEL İŞLETMELERE DEVREDEN GENELGENİN YÜRÜTMESİNİ DURDURDU
Havalimanlarına yönelik otobüs taşımacılığı yetkisini belediyelerden alarak özel işletmelere devreden genelgenin yürütmesi, Danıştay tarafından durduruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kararın ardından Sabiha Gökçen Havalimanı’na taşımacılık yapan HAVAİST firmasının hukuksuz ve Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) kararı olmadan yetkisiz bir şekilde çalıştığını, İstanbul Valiliği ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirdi.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu, “büyükşehirlerde ulaşım hizmetlerini planlamak; yürütmek, kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek ve toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek” yetkilerini büyükşehir belediyelerine veriyor.
İBB, bu yetki ile hem ulaşımın kent çerçevesinde etkin ve verimli planlamasını yapıyor hem de kamu adına gelir elde ederek toplu ulaşım hizmetinin en kaliteli ve sağlıklı şekilde sunulmasına öncülük ediyor.
Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan şehir merkezine taşımacılık yetkisi, UKOME kararıyla İETT’ye devredilmiş; 2011 yılında bu karar doğrultusunda çıkılan ihaleyi HAVABÜS firması kazanmıştı.
Ancak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2020 yılında 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun “Yer hizmetleri” başlıklı 44. maddesine dayanarak yayınladığı bir genelgede yetki aşımı yapmış, havalimanlarına yönelik taşımacılık hizmeti verilmesi için ihale açma yetkisini belediyelerden (kamu) alarak havalimanını işleten özel şirketlere vermişti.
İBB, kanunlara aykırı olarak ve UKOME kararı bulunmayan bir uygulamayla Sabiha Gökçen Havalimanı’na taşımacılık yapan, böylece haksız gelir temin eden HAVAİST firmasına para cezaları kesmeye başladı.
İSTANBUL EMNİYETİ HAVAİST YERİNE HAVABÜS ARAÇLARINA CEZA KESİYOR
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise geçen haftalarda aynı güzergahta kanunlara aykırı bir şekilde hizmet veren HAVAİST firmasının araçlarının yerine, HAVABÜS otobüslerini durdurup, para ve araç bağlama cezaları uygulamaya başladı. Karayolları Trafik Kanunu hükümleri doğrultusunda İBB’den izin almadan çalışan HAVAİST firmasına ise halen para ve araç bağlama cezası uygulanmıyor.
DANIŞTAY, “KANUNLAR BELEDİYELERE VERİLEN YETKİYİ ORTADAN KALDIRACAK ŞEKİLDE YORUMLANAMAZ” DEDİ
Danıştay 8’inci Dairesi de eş zamanlı olarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ilgili genelgesine karşı açılan davada, “Kanunlar Belediyelere verilen yetkiyi ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamaz” diyerek, itirazları haklı buldu ve genelgenin yürütmesini durdurdu. Böylece, özel bir şirkete ihale yapma ve kent içinde yolcu taşıma yetkisi veren genelgenin hukuka aykırı olduğu, yapılan ihalenin yasalara aykırı olduğu ve uygulamanın da UKOME kararı olmadan yapıldığı için kanunlara aykırı olduğu karara bağlanmış oldu.
İBB de Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı üzerine, İstanbul Valiliği ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne resmi yazı yazarak, Sabiha Gökçen Havalimanı’na taşımacılık yapan HAVAİST firmasının, UKOME kararı olmadan yetkisiz bir şekilde çalıştığını bildirdi.
İBB’den yapılan açıklamada da “HAVAİST firması tarafından sürdürülen yasaya aykırı taşımacılık faaliyetine karşı yasal yetkilerimizi kullanmaya devam ederek, hukuka aykırı bu uygulamaya son vermeyi amaçlıyoruz” denildi.
“İHALE SÜRECİ YASAYA UYGUN YAPILSAYDI MİLYONLARCA LİRALIK GELİR 16 MİLYON İSTANBULLU İÇİN KULLANILACAKTI”
İBB’den yapılan açıklamada, “ihale süreci yasaya uygun yapılsaydı ne olacaktı” sorusuna şu yanıt verildi:
“5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında; havalimanı- şehir içi arası taşımacılığı bir kamu kurumu olan İBB tarafından görülecek, bu yolla milyonlarca lira gelir temin edilecek ve bu gelir 16 milyon İstanbullu için kullanılacaktı. Ayrıca taşımacılık hizmeti yasaya uygun olacak ve vatandaşlar, İBB teminatıyla kaliteli bir hizmete kavuşacaktı.
Kamuya ait yetkiler, kaynaklar ve araziler kamuda kalarak; halk yararına, halk için, halkın gözetimi, denetimi ve katılımıyla kullanılacak, 16 milyon İstanbullu kazanacaktı. Büyükşehir belediyelerinin yetkileri elinden alınmaya çalışılmasaydı, kent içi gelirlerin hukuksuz bir şekilde özel şirketlere gitmesi engellenecekti. Özel şirketlere aktarılan haksız kaynaklar, milyonlarca lira kaynaktan mahrum edilen belediyeler ve o kaynaktan yoksun kalan vatandaşlar olmayacaktı.
Diğer taraftan; kamu kaynaklarının hukuka uygun, etkin ve verimli kullanılmasını önemseyen hem kamuya gelir temin eden hem de halka kaliteli, nitelikli, güvenli bir ulaşım hizmeti sunulmasını sağlayan bir anlayış hakim olacaktı.
İBB hukuk dairesinde kalarak, kaynak ve yetkilerini; nitelikli, güvenli hizmet için 16 milyon İstanbullu için kullanmaya yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürecek.”