23 Kasım 2024 Cumartesi

Ankara’da Emek Meslek Örgütlerinden Ttb’ye Destek Açıklaması: “Dün Olduğu Gibi Bugün De Hiçbir İktidar Bize Geri Adım Attıramayacaktır”

Ankara’da emek meslek örgütleri Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin mahkeme kararı ile görevden alınmasına tepki göstererek dayanışma açıklaması yaptı. Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, “12 Eylül zihniyetinin vesayetçi anlayışının devam ettiği bir kez daha görüldü. Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almak ve meslek örgütleri temsilcilerini susturmaya çalışmak, hukuk devleti normlarıyla bağdaşmadığı gibi, çağdaş ve demokratik bir toplumun önündeki en büyük engeldir. TTB ve meslek örgütleri bizzat bu topraklardan ve Kurtuluş Mücadelesi’nden doğmuş Cumhuriyet’in kurumları olarak demokrasi ile büyümüştür. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir iktidar bize geri adım attıramayacaktır. Hekimler susmaz, TTB susturulamaz” dedi.

Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Dişhekimleri Odası, DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu ve TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, dün sonuçlanan dava ile TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına tepki gösterdi. Emek meslek örgütlerinin konuya ilişkin bugün ATO’da yaptığı ortak açıklamayı ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun okudu. Coşkun şunları ifade etti:

“BU KARAR, İKTİDARIN YARGI KURUMLARI ÜZERİNDEKİ HÂKİMİYETİNİN, HUKUKSUZLUĞUN VE DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE KARŞI TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN AÇIK GÖSTERGESİ OLDU”

“Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınması talebiyle açılan davanın 30 Kasım 2023’te görülen yedinci duruşmasında Merkez Konseyi’nin görevden alınması kararı verildi. Mahkeme tarafından verilen bu karar, iktidarın yargı kurumları üzerindeki hâkimiyetinin, hukuksuzluğun ve demokratik kitle örgütlerine karşı tahammülsüzlüğün açık göstergesi oldu. Hekimler tarafından seçilmiş Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması kararı ile 12 Eylül zihniyetinin vesayetçi anlayışının devam ettiği bir kez daha görüldü. Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almak ve meslek örgütleri temsilcilerini susturmaya çalışmak, hukuk devleti normlarıyla bağdaşmadığı gibi, çağdaş ve demokratik bir toplumun önündeki en büyük engeldir.

İKTİDARIN DOĞRUDAN KONTROL EDEMEDİĞİ MESLEK BİRLİKLERİNİ DÖNEM DÖNEM DÜŞMANLAŞTIRMASI YENİ BİR OLGU DEĞİL”

Başta TTB olmak üzere, iktidarın doğrudan kontrol edemediği meslek birliklerini dönem dönem düşmanlaştırması yeni bir olgu değildir. Bundan önce de gerek siyasi kamplaştırmanın nesnesine dönüştürerek, gerek yasal düzenlemelerle yeniden dizayn etmeye çalışmışlardır. Ne var ki, bu girişimler ne hekim, avukat, mühendis, mimar tabanında karşılık bulmuş ne de toplum nezdinde meslek örgütlerinin saygınlıklarını örselemiştir. Bu nedenle doğrudan yargı sopasını kullanmaya yönelmişlerdir. Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün egemen olduğu ülkelerde politika-yapım süreçlerinde meslek birliklerinin tarihsel ve teorik birikimlerinden yararlanılmaktadır. Kamu yararı doğrultusunda rasyonel politikaların belirlenmesinde vazgeçilmez olan meslek örgütleri, geniş yetkilerle donatılarak yasalarla güvence altına alınmaktadırlar. Otoriter ve totaliter rejimlerde ise meslek örgütleri halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef tahtasına yerleştirilmektedir.

TTB HEKİMLİK MESLEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ, HEKİMLERİN HAKLARININ KORUNMASI GİBİ İŞLEVLER ÜSTENDİ”

TTB, anayasal güvenceye sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olması nedeniyle, hekimlik mesleğinin geliştirilmesi, hekimlerin haklarının korunması ve ortak ihtiyaçlarının karşılanması, meslek disiplininin sağlanması, hekimlerin birbirleriyle ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğün ve güvenin hâkim kılınması, kamu hizmetinin düzeyinin korunması gibi işlevler üstlenmiştir. Yine TTB, etik değerler ve bilimsel bilginin ışığında sağlığın fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olduğundan hareketle;

  • Herkese ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine parasız ulaşma hakkını,

  • Yeterli bilgi, deneyim ve becerinin kazandırıldığı çağdaş tıp ve tıpta uzmanlık eğitimini,

  • Şiddetten uzak, insancıl, güvenli, sağlıklı çalışma ortamını,

  • Madenlerde, iş yerlerinde kâr hırsı, denetimsizlik ve gerekli önlemlerin alınmayışı nedeniyle ortaya çıkan iş cinayetleri ve meslek hastalıklarının önlenmesini,

  • Sağlıklı, yaşanabilir bir çevre hakkını,

  • Çocuk istismarının, kadın cinayetlerinin önlenmesini savunmaktadır ve bu taleplerin karşılanması için yıllardır mücadele etmektedir.

DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE HİÇBİR İKTİDAR BİZE GERİ ADIM ATTIRAMAYACAKTIR”

Halkın sağlığı, hekimlerin hakları, toplum yararı için kılını kıpırdatmayanların TTB’nin ve meslek örgütlerinin yasaları için, gelecekleri için tek bir söz etmeye hakkı yoktur. TTB, tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de hekimler için hekimlerle birlikte mücadelesine devam edecektir. TTB ve meslek örgütleri bizzat bu topraklardan ve Kurtuluş Mücadelesi’nden doğmuş Cumhuriyet’in kurumları olarak demokrasi ile büyümüştür. Bizler; bu tarihsel mirası taşıyarak, topluma ve hekimlere onların sağlığını, emeğini korumak için söz verdik. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir iktidar bize geri adım attıramayacaktır. Hekimler Susmaz, TTB Susturulamaz.”

Ortak açıklamanın ardından açıklamaya imza koyan emek meslek örgütü temsilcileri de TTB’ye destek açıklaması yaptı.

 

İlgili Haberler