Tarım Orman-İş Genel Başkanı Durmuş: “Belki De Önümüzdeki Dönemde, Kamu Çalışanlarının Ücretini Asgari Ücret Tespit Komisyonu Belirleyecek”
Gazeteci Barış Pehlivan, Üç Ay Sonra Cezaevinden Tahliye Edildi: “Ben Dün Nasıl Gazetecilik Yaptıysam Yine Aynı Gazeteciliği Yapmaya Devam Edeceğim. Yine Yanlışları Yazmaya Devam Edeceğim. Tıpkı İçerideki Gibi”
Haber: GAYE ŞEYMA CAN / Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin “kamu görevlisine hakaret” suçundan yargılanan davanın düşmesine karar verdiği gazeteci Barış Pehlivan, üç ay tutukluluğun ardından tahliye edildi. Pehlivan, Maltepe Cezaevi önünde; “Ben dün nasıl gazetecilik yaptıysam yine aynı gazeteciliği yapmaya devam edeceğim. Yine bu adalet sistemindeki, Türkiye’deki yanlışları yazmaya devam edeceğim. Tıpkı içerideki gibi” dedi.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, yaklaşık üç aydır Maltepe Açık Cezaevi’nde tutulan ve denetimli serbestlik hakkından da yararlandırılmayan gazeteci Barış Pehlivan’ın, “kamu görevlisine hakaret” suçundan yargılandığı davanın düşürülmesine karar verilmişti.
Gazeteci Pehlivan, bugün cezaevinden tahliye edildi. Maltepe Cezaevi önünde açıklama yapan Pehlivan, şunları söyledi:
“Hiç olmaması gereken bir süreç yaşadım üç aydır. Hiç girmemem gerekirken; maalesef bu iktidar, bu yargı sistemi beni üç aylığına açık cezaevine soktu. Hak ettiğim bir denetimli serbestlik hakkını, Meclis’te çıkan bir yasadaki bir madde hakkını bana çok gördüler. Biliyorsunuz ki bu hakkımı savunmak için ciddi bir mücadele verdik, avukatlarımızla birlikte.
Ve en sonunda bir davanın düşmesiyle birlikte denetimli serbestliğe ayrıldım. Ancak benim yaşadığım bu adaletsizlik Türkiye’deki yargıdaki çürümüşlüğün yanında açıkçası okyanusta bir kum tanesi gibi kalıyor. Benim özgürlüğüm, benim şu an denetim serbestliğe ayrılmam Türkiye’deki hiçbir sorunu çözmüyor. Türkiye’de gazetecilere olan baskıları, Türkiye’de adaletsizce bir şekilde içeride yatan insanların yaşadığı zulmü çözmüyor.
Benimki sadece bir küçük simge. Benimki sadece okyanusta bir kum tanesi. Umarım, böyle süreçleri daha az yaşadığımız bir Türkiye’ye kavuşuruz. Ben dün nasıl gazetecilik yaptıysam yine aynı gazeteciliği yapmaya devam edeceğim. Yine bu adalet sistemindeki, Türkiye’deki yanlışları yazmaya devam edeceğim. Tıpkı içerideki gibi. Bu süreçte bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum.”
Pehlivan, “Şikayet geri çekilmemiş olsaydı” neler yaşanacağına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Normalde bu davanın yani benim denetimlimi yakan davanın beraatle sonuçlanması gerekiyordu. Hiç olmaması, hiç açılmaması gereken bir davaydı. Çünkü sizlerin de yaptığı gibi ben sadece yasal belgelere dayanarak bir köşe yazısı yazdım. Yasal belgelere dayanarak bir dava yazısı yazdım. Bunu gerekçe sunarak beni cezaevine attılar. Şikayet geri çekilmeseydi bile aslında bu davanın hiç açılmaması gerekiyordu. Beraat etmem gerekiyordu. Ancak hakim takdirini düşme yönünde kullandı. Diyebileceğim bir şey yok. Çünkü ilk kez yaşamıyorum böyle bir hukuksuzluğu. Sadece ben de yaşamıyorum. Şu an hapiste olan, özgür olması gereken onlarca insan var. Özgürlüğüne kavuşması gereken çok sayıda insan var. Dediğim gibi benimkisi okyanusa sadece bir kum tanesi”
MÜJDAT GEZEN: “GİRDİĞİ TÜM GÜREŞLERDEN HEP TUŞLA GALİP ÇIKTI”
Kendisini cezaevi önünde karşılayan tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen’in hediye ettiği kalemi gösteren Pehlivan, Gezen’e teşekkür etti. Gezen ayrıca, bir de tesbih hediye etti ve “Bu da içerideyken verilir ama artık dışarıda kullan” dedi. Pehlivan, “Müjdat Gezen, anlattığım adalet mücadelesinde, Nazım Hikmet’in hayatını anlattığı için Savaş Dinçer ile birlikte, 12 Eylül darbe mahkemelerinde, sanık sandalyesine oturtulmuş birisi. O yüzden çok değerli” dedi. Gezen, “O zaman böyle değildi. O zaman biz ilk duruşmada çıktık ve dava da düşmüştü. Darbe daha hafifti. Bu son inşallah. O bizim canımız, pehlivandır. Girdiği tüm güreşlerden hep tuşla galip çıktı. Bu işten de galip çıktı. Sırtı yere gelmez. Aramıza yeniden hoş geldi. Bu son olsun” diye konuştu.