OSMANİYELİ FOTOĞRAFÇI: “İNSANLAR YALNIZCA MECBUR KALDIĞINDA VESİKALIK FOTOĞRAF ÇEKTİRİYOR”
Türk-İş açıkladı: Açlık sınırı 13 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 43 bin TL’yi aştı!
Türk- İş, 2023 eylül ayı için açlık sınırının 13 bin 334,13 liraya, yoksulluk sınırının ise 43 bin 433,65 liraya yükseldiğini açıkladı. Türk-İş’in verilerine göre, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 17 bin 336,25 lira oldu. 2021 ocak ayından 2023 yılı eylül ayına 4 kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı tam 5 katı arttı.
Türk- İş, 2023 eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı 13 bin 334,13 liraya, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplamı anlamına gelen yoksulluk sınırı ise 43 bin 433,65 liraya çıktı. Bekâr bir çalışanın “yaşam maliyeti” de eylülde aylık 17 bin 336,25 lira oldu.
TÜRK-İŞ’in verilerine göre 2021 ocak ayından 2023 yılı eylül ayına 4 kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı tam 5 katı arttı. “Mutfak enflasyonu”ndaki değişim ayında şöyle oldu:
“- Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 9,31 oranında gerçekleşti.
– Sekiz aylık değişim oranı ise yüzde 64,00 olarak tespit edildi.
– Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 84,04 oldu.
– On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 106,21 olarak hesaplandı.”
SON BİR AYDA SÜT ORTALAMA YÜZDE 8 ZAMLANDI
TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde eylül 2023 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
Süt, yoğurt, peynir grubunda, bir ayda süt ortalama yüzde 8 zamlanırken, peynir fiyatı sınırlı düzeyde geriledi, yoğurt fiyatı sınırlı düzeyde arttı. Yeni beslenme kalıbıyla araştırıya başlandığı ocak 2022’den bu yana bu gruptaki ürünler 3 kattan fazla fiyat artışı gösterdi.
BİR AYDA NOHUT YÜZDE 28 ARTTI
Et ve Süt Kurumu’nun (ESK), Ankara Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği bünyesinde faaliyet gösteren marketlerin bir kısmına, Nisan sonu itibariyle ithal edilmiş olan karkas etleri düşük fiyattan vermesi sayesinde dana kıyma 190 TL, kuşbaşı 210 TL’den satılmaya başlanmıştı. Bu ürünler sırasıyla bu ay 289 TL ve 329 TL’den satıldı. Bunun yanında ulusal zincir marketler ve Ankara’nın dernek üyesi olmayan ve olup da yerli et satmaya devam eden yerel marketlerinden pek çoğunda dana kıyma ortalama 330, kuşbaşı ortalama 373 TL’den reyonlardaki yerini aldı. Av yasağının sona ermesiyle hamsi 100 TL’den, en çok talep gören deniz balıkları bir ayda yüzde 5 fiyat düşüşüyle beraber tezgâhlarda ortalama 164 TL’den satılmaya başladı. Bir ayda nohut yüzde 28, yağlı tohumlar (kuruyemiş) yüzde 27, yeşil mercimek yüzde 20, tavuk yumurtası ve kuzu eti yüzde 17, kırmızı mercimek yüzde 13, kuru fasulye yüzde 11, dana eti yüzde 9, tavuk sınırlı seviyede zamlandı.
Yeni beslenme kalıbıyla araştırıya başlandığı Ocak 2022’den bu yana balık, kuru fasulye, kırmızı mercimek, yağlı tohum 2 kattan; yumurta, tavuk, kuzu, yeşil mercimek 3 kattan; nohut 4 kattan; dana 5 kattan fazla fiyat artışı gösterdi.
EYLÜL AYINDA İRMİK YÜZDE 14, PİRİNÇ YÜZDE 10 FİYATLANDI
Bir ay içinde irmik yüzde 13, pirinç yüzde 10, bulgur yüzde 9, ekmek yüzde 8, makarna yüzde 5, un sınırlı seviyede fiyat artışı yaşadı. Ankara’da 7 TL’ye satılan 200 gramlık beyaz ekmek üzerinden hesaplandığında 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek masrafı 735 TL oldu. Ocak 2022’den bu yana ekmek, pirinç, bulgur, makarna fiyatı 3 kattan; un ve irmik fiyatı 2 kattan fazla arttı.
OCAK 2022’DEN BU YANA YEYVE 7 KATTAN, SEBZE 5 KATTAN FAZLA ARTIŞ GÖSTERDİ
Semt pazarlarında hem yeşil soğan, maydanoz gibi salata yeşilliklerinin hem de ıspanak, pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Kuru soğan 20 TL’ye dayanırken patates 20 TL’nin üzerine çıktı. Brokoli, karnabahar, kabak, patlıcan, sivri biber, fasulye, barbunya, havuç ve limon fiyatları artarken karalahana, turp, köy biberi, domates fiyatları geriledi. Bu ayın zam şampiyonu yüzde 60’lık fiyat artışıyla barbunya oldu. Nektarın, çilek, üzüm, şeftali armut fiyatları yükseldi. Karpuz, kavun, muz, erik fiyatları düştü. En düşük fiyatlı meyve bu ay yine 20 TL ile elma oldu. Ortalama sebze kilogram fiyatı 29,40 TL, ortalama meyve kg fiyatı 32,96 TL oldu. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı 26,95 TL olarak tespit edildi. Yeni beslenme kalıbıyla hesaplamanın yapıldığı ocak 2022’den bu yana meyve 7 kattan; sebze 5 kattan fazla fiyat artışı gösterdi.
SON BİR AYDA MARGARİN YÜZDE 17, ZEYTİNYAĞI YÜZDE 8 ZAM GÖRDÜ
Bir ay içinde margarin yüzde 17, zeytinyağı yüzde 8, ayçiçek yağı yüzde 4 zamlandı. Tereyağı fiyatı sabit kaldı. Ocak 2022’den bu yana ayçiçek yağı 1 kattan; tereyağı ve margarin 3 kattan; zeytinyağı 5 kattan fazla zamlandı.
BİR AYDA BAHARAT FİYATLYARI YÜZDE 49 ARTI
Bir ay içinde ıhlamur yüzde 64, baharat yüzde 49, siyah zeytin yüzde 39, yeşil zeytin yüzde 34, çay ve reçel yüzde 7, salça yüzde 6, şeker yüzde 5, pekmez yüzde 4 fiyat zamlandı. Tuz fiyatı yüzde 7 geriledi. Ocak 2022’den bu yana zeytin 5 kattan; tuz, baharat, şeker, pekmez 4 kattan; çay, ıhlamur, reçel, salça 3 kattan fazla fiyat artışı gösterdi.
“ENFLASYON, RESMİ VERİLERİN ÖTESİNE GEÇEN BİR GERÇEKLİKLE GÜNLÜK YAŞAM ÜZERİNDE ETKİLİ OLMAYA DEVAM ETMEKTEDİR”
TÜRK-İŞ’ten eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarına ilişkin şu değerlendirme yapıldı:
“Başta iktisaden dar ve sabit gelirlileri olmak üzere, toplumun tüm kesimlerini etkileyen ve halkın en temel sorunu olarak nitelenebilecek enflasyon, resmi verilerin ötesine geçen bir gerçeklikle günlük yaşam üzerinde etkili olmaya devam etmektedir. Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun önümüzdeki kısa vadeli dönemde de etkili olacağı öngörülmektedir.
TÜRK-İŞ çalışmasının ortaya koyduğu gibi, bilhassa son iki yıl içinde aşırı yükselen gıda fiyatları bireyleri ve aileleri çok olumsuz etkiledi. Gıda fiyatlarının artmasında öncelikle yetersiz üretimin olması, tarımsal üretim girdilerinde maliyet artışları ile üretim, tedarik ve satış zinciri içerisinde orantısız fiyat değişimleri önemli rol oynadı.
“YOKSUL DAHA DA YOKSULLAŞTI”
Kuşkusuz emeğin milli gelirden aldığı payın giderek gerilemesinin bir sonucu olarak yoksul daha da yoksullaştı. Bu süreçte, artan ücret gelirine rağmen devam eden yüksek fiyat artışları hayat pahalılığını dayanılmaz noktalara taşıdı. Özellikle dolaylı vergilerdeki artış, gelir vergisinde bu aylarda giderek yükselen oranlar ücretli çalışanların gelirlerini daha da aşındırdı. Uygulanması gereken gelir politikasında esas olması gereken, gelirlerin gerçek enflasyon seviyesinden daha fazla artması ve insana yakışır yaşam koşullarını sağlayacak düzeyde harcamayı karşılayacak seviyede refahın adil paylaşılmasıdır.”