CHP, Can Atalay İçin HSK’ya Başvurdu!
Chp Ankara İl Başkanı Ümit Erkol Oldu
CHP Ankara İl Kongresi bugün Ankara Ulus’taki Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı. Kongrede Prof. Dr. Ümit Erkol, 340 oy alarak İl Başkanı seçildi.
CHP Ankara İl Olağan Kongresi, bugün Ulus’taki Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı. Kongrede Prof. Dr. Ümit Erkol ve Sercan Çığgın yarıştı. Blok liste ile yapılan seçimlerde Erkol, 340 oy alarak İl Başkanı olurken rakibi Çığgın ise oyların 241’ini aldı.
Başkan Erkol, kongrede oylama öncesinde delegeye şöyle seslenmişti:
“BİR İL BAŞKANI HEM SOKAKTA OLMALI HEM DE MÜZAKERE ETMEYİ BİLMELİDİR”
“Adım atmadığım sokak, girmediğim kavga yok. Gezi Direnişi’nde de sokakta, barikattaydık; kamu direnişinde de sokaktaydık, barikattaydık. İnsanın iki şeye sahip olması gerekir. Bir, iyi bir eğitime, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudum. Daha sonra sağlık kurumları yönetimi alanında yüksek lisans yaptım, yönetim bilim uzmanı oldum. Eğitim uzmanı olarak CHP Ankara İl Örgütü’nü yönetmek için gerekli bütün donanıma sahip olduğumu düşünüyorum. Bir il başkanı hem sokakta olmalıdır hem de müzakere etmeyi bilmelidir. Müzakere masasında başarılı olmak da bir, deneyimden geçer; iki, kararlılıktan geçer. Bu deneyime ve kararlılığa sahip olduğuma yürekten inanıyorum.
“CHP’NİN İL BAŞKANLIĞI YARIŞINDA BİR ADAYI KÜÇÜMSEMEYE ÇALIŞMAK YANLIŞTIR AYIPTIR, MÜZAKERECİ DEĞİLDİR”
Bu topraklarda değil 1 ay, değil 1 yıl, değil 1 saat, herhangi bir kritik kavşakta tereddüt etmiş bir Ümit Erol profili ortaya koyan olursa her şeyden vazgeçerim. Bir dakika bile siyasetsiz durmam. Ben fabrikada çalışırken siyaset yaparım, siyaset. Ben fabrikanın içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne işçi örgütlerim. Part time siyaset… Böyle küçümseyecek ifadeler kullanmak bir, siyaseti bilmemek; iki, karşında 60 yaşına gelmiş, son derece saygın kişiliği olan, son derece takdir edilen bir kişiyi part time ile küçümseye çalışmaktır. Yanlıştır, Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Başkanlığı yarışında bir adayı küçümsemeye çalışmak yanlıştır, ayıptır, müzakereci değil, halktan uzak bir yaklaşımın ürünüdür.
“BÖYLE YENİLİKÇİLİK OLMAZ. BİR GÜN ÖNCE KILIÇDAROĞLU’NUN DOKTRİNİNİ ANLATACAKSIN, BİR GÜN SONRA YENİLİKÇİ OLACAKSIN, YOK BÖYLE YAĞMA”
Biz adım adım kendimizi sorgularken, nerede hata yaptık araştırırken, sorunları çözmeye çalışırken, yenilenmeye çalışırken bir grup arkadaş geminin battığını zannettiler. Batan gemiden birer birer atladılar. İndikleri kara parçasına da yenilikçilik adını koydular. Böyle bir yenilikçilik olmaz. Bir gün önce Kılıçdaroğlu’nun doktrinini anlatacaksın, bir gün sonra yenilikçi olacaksın, yok böyle yağma. Bir gün önce dördüncü sıraya koydular ya hani Sadullah Ergin’i; o listenin mimarı olacaksın, o listeyi yapan 8 kişilik heyetin içinde olacaksın, damganı vuracaksın. Bir gün sonra, ‘Ben yenilikçiyim, bu Genel Başkan kötü.’ yok arkadaşlar, böyle bir yenilikçilik yok. Yaklaşık iki ay boyunca bir yenilik cümlesi kurulmadı. 6 dönem vekillik yapmış, ‘İnsan bırakmayı bilmeli’ vallahi bilmeli. 5 dönem vekillik yapmış, bırakacak. Ne zaman bırakacaksın? Bırakın o zaman, bırakın kurtulsun millet. Tarih bugün karşınıza yenilikçi diye çıkanları CHP’den sağ bir sapma olarak damgalayacak ve çöplüğe gönderecek.”