ENGELLİLER HAKLARI İÇİN YÜRÜDÜ: “ENGELLİLERE VERİLEN AYLIK YALNIZCA BİN 124 LİRA. BİR ENGELLİ BİREY, BU PARAYLA YALNIZCA 225 ADET EKMEK ALABİLİYOR”
Erdoğan: “Ülkemizi Büyütme Yolunda Kat Ettiğimiz Mesafe Tüm İş Dünyamıza Yeni Bir Nefestir. En Azılı Türkiye Düşmanları Bile Artık Ülkemizi Görmezden Gelemiyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’ndeki 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’nda; “Türk ekonomisinde küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda kat ettiğimiz her mesafe, içerisi ve dışarısı ile tüm iş dünyamıza da yeni nefestir. En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Elbette Türk’ün ezeli ve ebedi imtihanı diye tarif edebileceğimiz bu kadim mücadele asla bitmeyecek ” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’na katıldı. Erdoğan şöyle konuştu:
“TÜRK DÜNYASI YENİ BİR UYANIŞ, YENİ BİR ŞAHLANIŞ İÇİNDEDİR”
“Bugün burada hem Anadolu’dan çıkıp dünyanın dört bir yanına dağılan Türk diasporasının hem Türk dünyasındaki kardeşlerimizin ve onların diasporasının hem de İslam dünyasından kardeşlerimizin temsilcileriyle bir aradayız. Sadece Türk diasporası dediğimiz diğer ülkelerde yaşayan, çalışan, eğitim gören Türkiye kökenli insanlarımızın sayısının 8 milyonu bulduğunu düşünürsek, üzerinde yükseldiğimiz zeminin önemini daha iyi anlayabiliriz. Buna Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Türkmenistan, Macaristan gibi Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci devletleri de dahil etmeliyiz. Böylece karşımızdaki resim çok daha anlamlı hâle gelecektir. Tabi Batı Trakya gibi, Balkanlar gibi, Kafkaslar’daki diğer kardeş topluluklar gibi soydaşlarımız ile İslam dünyasını ve onların diasporasını bu fotoğraftan ayrı tutamayız. Anavatanları ve diasporasıyla birlikte burada temsil edilen gücün büyüklüğünü sadece bizler bilmiyoruz. Bu tabloyu kendi çıkarlarına tehdit olarak görenler de aynı gerçeğin farkındalar. Türk dünyası yeniliğe ve gelişmeye açık muhteşem medeniyet birikimi, güçlü devlet geleneği, sağlam sosyal yapısı, vizyoner sivil toplum kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış, yeni bir şahlanış içindedir.
Dünya Türk İş Konseyi gibi yapıların katkılarıyla kültürel, tarihsel, ekonomik, sosyal, siyasi bağlarımızı sürekli güçlendirmek için çalışıyoruz. Böylece hem kendi vatanımızda hem diasporadaki kardeşlerimizin önünde yeni bir dönemi hep birlikte açacağız.
Hem sayısal, hem ekonomik ve sosyal olarak bizden daha zayıf diasporaların siyasi olarak daha güçlü olduğunu yaşadığımız her hadisede tekrar tekrar görüyoruz. Bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışmamız, çok daha yakın iş birliği içinde olmamız, çok daha etkin mekanizmalar kurmamız gerekiyor. Bu kurultay gibi platformların iş dünyasından başlayarak sosyal ve siyasi tüm alanlara yayılan bir dalga oluşturacağına inanıyorum.
“MEYDANI BOŞ BIRAKTIĞIMIZDA HER GÖRÜNÜMDEN KİRLİ YAPININ KUŞATMASINA MARUZ KALMAMIZ KAÇINILMAZDIR”
Biz meydanı boş bıraktığımızda terör örgütlerinden vesayet güçlerine, istihbarat teşkilatlarından misyonerlere her görünümden kirli yapının kuşatmasına maruz kalmamız kaçınılmazdır.
Asırlık ayrılıklara, asırlık hasretlere, asırlık acılara, asırlık yapaylıklara son vermenin vakti gelmiştir. Hep beraber bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda, hep birlikte Türk dünyası olduğumuzda bunu sağlayabiliriz, endişeniz olmasın. Türkiye olarak bu doğrultuda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz, yapamaya da devam edeceğiz.
Birlikte hareket edersek, dünyanın girdiği yeni dönemde arzu ettiğimiz yere hiç şüphem yok ulaşabiliriz. Aksi takdirde kendimizi payımıza sömürünün, zulmün, sefaletin, acının düştüğü bir düzenin içinde buluruz. Bu söylediklerim kuzeyimizde güneyimizde, doğumuzda batımızda yaşanan hadiselerin bize gösterdiği hakikatin ta kendisidir. Çevremizde devletsiz ve vatansız kalmanın ne anlama geldiğinin sayısız örneği var. Diasporadaki her kardeşimiz, gerektiğinde dönüp sığınabileceği bir vatanı olduğunun güveniyle yaşadığı yerde kendisine bir gelecek inşa etmenin bireysel olarak başarılı olmanın mücadelesini veriyor. Şayet, bu güven yoksa rüzgarda savrulan yaprak misali her an kendinizi savrulurken bulabilirsiniz.
“YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM, İHRACAT VE CARİ FAZLA YOLUYLA ÜLKEMİZİ BÜYÜTME YOLUNDA KAT ETTİĞİMİZ HER MESAFE, TÜM İŞ DÜNYAMIZA YENİ BİR NEFESTİR”
Türk ekonomisinde küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız bir dönemden geçiyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda kat ettiğimiz her mesafe, içerisi ve dışarısı ile tüm iş dünyamıza da yeni nefestir. En azılı Türkiye düşmanları bile artık ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Elbette Türk’ün ezeli ve ebedi imtihanı diye tarif edebileceğimiz bu kadim mücadele asla bitmeyecek. Bize düşen görev kendi sorumluluk alanımızda bu mücadeleyi en iyi şekilde vermektir.”