İstanbul’da Seçimlere İlişkin Kesin Olmayan Resmi Sonuçlar Belli Oldu… Kentte 1 Milyon 76 Bin 295 Kişi Sandığa Gitmedi
Gürsel Tekin: “İstanbul’un Hem Göç Alan Hem De Göç Veren İl Olması, Ülkenin Ekonomik Ve Sosyal Yapısındaki Çelişkileri Yansıtıyor”
Eski CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “2022 yılında 418 bin 82 kişi İstanbul’dan ayrılmış. Bu sayı, İstanbul’un büyüleyici yüzünün ardında yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul, bir zamanlar sadece göç alan şehir olmasına rağmen, şimdi ekonomik sıkıntılar nedeniyle göç veren bir şehir haline geldi. TÜİK’in açıkladığı bu veriler, Türkiye’nin iç göç dinamiklerindeki değişimi gösteriyor. İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren il olması, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısındaki çelişkileri yansıtıyor” açıklamasını yaptı.
CHP’li Gürsel Tekin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılı iç göç verileriyle ilgili açıklama yaptı. Tekin, şunları kaydetti:
“İSTANBUL HEM GELENLERİN HEM DE GİDENLERİN MEMLEKETİ OLMUŞ DURUMDA”
“TÜİK, İstanbul’un dikkat çekici pozisyonunu gözler önüne serdi. Bu veriler, İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren il olarak öne çıkmasının arkasında yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul hem gelenlerin hem de gidenlerin memleketi olmuş durumda. 2022 yılında ülke genelinde toplam 2 milyon 791 bin kişi farklı şehirlere göç etmiş. Ancak İstanbul hem göç alan hem de göç veren bir il olmuş. 385 bin kişiyle en fazla göç alan il olan İstanbul, iş imkânları ve büyük kent hayali ile gelenleri maalesef iyi ağırlayamamış.
“İSTANBUL’UN HEM GÖÇ ALAN HEM DE GÖÇ VEREN İL OLMASI, ÜLKENİN EKONOMİK VE SOSYAL YAPISINDAKİ ÇELİŞKİLERİ YANSITIYOR”
Gerçekler, hayal kırıklığına dönüşerek, 2022 yılında 418 bin 82 kişi İstanbul’dan ayrılmış. Bu sayı, İstanbul’un büyüleyici yüzünün ardında yatan gerçekleri de gözler önüne seriyor. İstanbul, bir zamanlar sadece göç alan şehir olmasına rağmen, şimdi ekonomik sıkıntılar nedeniyle göç veren bir şehir haline geldi. TÜİK’in açıkladığı bu veriler, Türkiye’nin iç göç dinamiklerindeki değişimi gösteriyor. İstanbul’un hem göç alan hem de göç veren il olması, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısındaki çelişkileri yansıtıyor. İstanbul’un içinde bulunduğu ekonomik çöküş, göç hareketlerinin arkasındaki büyük nedenlerden biri olarak ortaya çıkıyor.
“İNSANLAR, YÜKSEK KİRALAR VE İŞSİZLİKTEN İSTANBUL’U TERK EDİYOR”
Şubat ayında gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İstanbul’da tersine göç hareketi başladı. 1980’lerden bu yana yoğun göç alan ve Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sine ev sahipliği yapan İstanbul, artık göç veren il olarak konumlanıyor. İnsanlar, yüksek kiralar ve işsizlikten İstanbul’u terk ediyor. Bir de sığınmacılar konusu var. Esenyurt, Esenler; mültecilerin en yoğun olduğu ilçeler. Afganlar, Suriyeliler, Mısırlılar istihdam edilmeye başlanınca pek çok kişi işinden oldu. Kirasını ödeyemedi, evini kaybetti. Çaresiz kalınca da dönüşler başlıyor.
“18 MİLYONLUK BİR ŞEHRİN ALTYAPISI ARTIK İŞLEVİNİ YİTİRMEK ÜZERE”
Metropoller bu denli şişirildiğinde, altyapı sistemlerinin ciddi biçimde zarar göreceği gerçeğiyle yüzleşmek kaçınılmaz oluyor. 18 milyonluk bir şehrin altyapı ve üst yapısı, ana arterler, ara sokaklar ve yan yollar artık işlevini yitirmek üzere. Yüksek yaşam maliyetleri, aşırı nüfus yoğunluğu, trafik sıkışıklığı ve iş olanakları gibi etkenler, insanların artık kırsal bölgelerde yaşam seçeneğini tercih etmeye başladığını gösteriyor. Aynı zamanda yaşanan bu göçler işgücü ve istihdam yapısında da değişimlere neden olarak kayıt dışı ekonominin gelişmesinde etkin bir rol oynuyor. İstanbul’un bu sorunlarla hesaplaşması ve siyaset üstü bir çabanın ortaya konulması gerekiyor.”