26 Kasım 2024 Salı

Memurlar 16 Ağustos’ta İş Bırakıyor

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, kamu toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili “17 Ağustos’ta hükümet ikinci teklifini verecek. Bizim beklentimiz başta mali olarak bu teklifin revize edilmesi. Bunun yanı sıra da sosyal haklarımız olarak kira yardımı, çocuk ve eş yardımının günümüz koşullarına göre düzenlenmesi, mülakatın kaldırılarak liyakate dayalı atamaların yapılması, 2018’den bu yana sürekli gündemde olan ek göstergeyle ilgili düzenlemenin hayata geçirilmesi gibi taleplerimizin de karşılık bulması noktasında da masada önerilerimizi dile getirdik. Bunun için de tüm Türkiye’de KESK olarak 16 Ağustos’ta bu taleplerimizin karşılanması ve dikkate alınması açısından bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Masada yetki herhangi bir konfederasyona ait değildir. Yetki bu hizmeti üreten bizlere aittir” dedi.

Kamu çalışanlarına yönelik toplu sözleşme toplantısı, dün Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapıldı. Toplantının ardından değerlendirme yapan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, 17 Ağustos’ta hükümetin ikinci teklifini vereceğini ve teklifin taleplerini karşılaması için 16 Ağustos’ta bir günlük iş bırakılacağını açıkladı. Yeşil, şunları söyledi:

“Toplantıda 1 Ağustos’ta başlayan toplu iş sözleşmesi, 7’nci dönem toplu iş sözleşmesi ile ilgili hükümet ilk teklifini verdi. Teklife baktığımız zaman 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci altı ay için ise yüzde 9. 2023 yılı için de ilk altı ay için yüzde 6 ve ikinci altı ay için ise yüzde 5’lik bir zam teklifinde bulundu. Öncelikli olarak şunun altını çizelim. Maalesef bir kere daha demokratik olmayan bu masanın yok hükmünde olduğu hükümetin bu teklifiyle ortaya çıkmış oldu. Yanlış başlayan süreç, yanlış ilerler. Hedeflenen enflasyon oranlarıyla kamu emekçi ve emeklilerine zam artışı yapmak 12 yıldır bu iktidar döneminde tutmayan bir hedef. Çoğu zaman hedeflenen enflasyon oranlarının yüzde 5-6 katının gerisinde enflasyon oranları açıklandı.

“TÜİK ENFLASYONUN KAT VE KAT ÜSTÜNDE OLDUĞUNU BİZLER YAŞAYARAK, HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA YOKSULLAŞARAK DENEYİMLİYORUZ”

Asıl daha önemli olan TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamları gerçekliğini, inandırıcılığını bütün toplum karşısında yitirmiş. Pazarda, çarşıda TÜİK enflasyonun kat ve kat üstünde olduğunu bizler yaşayarak, her geçen gün biraz daha yoksullaşarak deneyimliyoruz. Bu hal ve ahval içerisinde Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde 2024 yılı için yüzde 33, 2025 yılı için yüzde 15 olarak açıklamış olduğu bu enflasyon oranlarının çok altında hükümetin teklif getirmiş olması bir kez daha emekten yana bir politika izlemeyeceklerinin maalesef göstergesi olmuş oldu. Mevcut vergi adaletsizliği sisteminde kamu emekçileri ve emeklileri için zamlar cebimize girmeden eriyip gitmektedir. Buna dair de 7’nci dönem toplu sözleşme döneminde maalesef herhangi bir düzenleme talebimizin cevap bulmadığını gördük. Yine sosyal haklara ilişkin olarak dile getirdiğimiz kira yardımı, çocuk ve eş yardımının güncellenmesi, en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzerine çıkartılıp 3 ayda bir yoksulluk sınırına paralel bir artış yapılmasına dair talebimiz görmezden gelindi.

“MASADAN BEKLENTİMİZ SEYYANEN ZAM YERİNE BUNUN TABAN AYLIĞA YANSITILDIKTAN SONRA İYİLEŞTİRMENİN YAPILMASIYDI”

Yine bütün kamuoyunun bildiği gibi geçtiğimiz günlerde özellikle seçim döneminin vaadi olarak en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin TL’ye çıkartılmasıyla ilgili Meclis’te bir düzenleme yapıldı. KESK olarak bu düzenlemenin baştan yanlış yapıldığına, taban aylığa yansıtılmayan 8 bin 777 liralık seyyanen zammın kamu emeklilerini daha fazla açlığa, yoksulluğa mahkum ettiğini, bu maaş sisteminin mezarda emekliliğe kapı araladığının bir kez daha altını çiziyoruz. Bu masadan beklentimiz seyyanen zam yerine bunun taban aylığa yansıtıldıktan sonra iyileştirmenin yapılmasıydı. Bir kere daha gördük ki dağ, fare doğurdu. Kamu emekçilerine ve emeklilerine sadece ve sadece daha fazla yoksulluk ve sefalet ücreti getirdi.

“MASADA YETKİ HERHANGİ BİR KONFEDERASYONA AİT DEĞİLDİR. YETKİ BU HİZMETİ ÜRETEN BİZLERE AİTTİR”

Tüm bunlardan hareketle birikmiş olan sorunlarımıza çözüm üretmeyen bu masanın varlığı karşısında 17 Ağustos’ta hükümet ikinci teklifini verecek. Bizim beklentimiz başta mali olarak bu teklifin revize edilmesi. Bunun yanı sıra da sosyal haklarımız olarak kira yardımı, çocuk ve eş yardımının günümüz koşullarına göre düzenlenmesi, mülakatın kaldırılarak liyakate dayalı atamaların yapılması, 2018’den bu yana sürekli gündemde olan ek göstergeyle ilgili düzenlemenin hayata geçirilmesi gibi taleplerimizin de karşılık bulması noktasında da masada önerilerimizi dile getirdik. Bunların karşılanması beklentimizi dile getirdik. Bunun için de tüm Türkiye’de KESK olarak 16 Ağustos’ta bu taleplerimizin karşılanması ve dikkate alınması açısından bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceğiz. Buradan bütün kamu emekçilerine, sendikalı veya sendikasız herkese çağrımızdır. Masada yetki herhangi bir konfederasyona ait değildir. Yetki bu hizmeti üreten bizlere aittir. 16 Ağustos’ta gerçekleştireceğimiz bir günlük iş bırakmaya omuz verelim. Bu kötü gidişata hep birlikte ‘dur’ diyelim.

“BUNDAN SONRA DA BU EYLEM VE ETKİNLİKLERİ EN GENİŞ TABANLA SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Şu ana kadar bu teklifler hazırlanırken iş yerlerinde yaptığımız anketlerden ve kamu emeklileriyle yaptığımız görüşmelerle şekillendi. Bugün en mağdur olan emekli arkadaşlarımızın masada temsiliyeti yoktu. Bunu her fırsatta dile getirdik ve bununla ilgili yürüteceğimiz istişarelerde masanın yasa dışında tutmuş olduğu konfederasyon ve sendikalarla yeniden bir araya gelip, değerlendirmeler yapıp bütçe görüşmelerinde de kamu emekçilerinin kamusal hizmetin hak ettiği değerin bütçeden karşılanması için gerekli çalışmaları ve eylemleri yapmaya devam edeceğiz. Temmuz ayının başından itibaren KESK olarak alanlardaydık. Sürekli olarak eylem ve etkinliklerdeydik. Bundan sonra da bu eylem ve etkinlikleri en geniş tabanla sürdürmeye devam edeceğiz.”

İlgili Haberler