7 YILDIR BOŞANMAYA ÇALIŞAN ANNE ÇOCUKLARINI OKULA GÖTÜRDÜĞÜ İÇİN BİLE HAPİS CEZASI ALDI
Süleyman Bülbül: Her Türlü Hükümlüye ‘Cezaevine Dönme’ Derken, Barış Pehlivan’a Gelince Düzenleme Yön Değiştirdi. Barış Pehlivan Hakkında Düşman Hukuku İşletilmektedir
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, gazeteci Barış Pehlivan’ın Covid 19 salgını nedeniyle izinde bulunanların tekrar cezaevlerine dönmemesi için yapılan infaz düzenlemesinden yararlandırılmamasına ilişkin; “Barış Pehlivan’ın düzenlemeden yararlanmaması için hiçbir neden yok. Katillere, tecavüzcülere çanak tutan bu düzenlemeden yararlanılması için talebe dahi gerek olmadığı açıkça belirtilirken; Barış Pehlivan’ın talebi hukuka aykırı olarak reddedildi. Adam öldüren tahliye oluyor. Basit hakaret suçundan yargılanan henüz ceza bile almayan Barış Pehlivan yararlanamıyor. İktidar terör suçları dışında ceza almış her türlü hükümlüye ‘cezaevine dönme’ derken, konu Barış Pehlivan’a gelince düzenleme yön değiştirdi. AK Parti istiyor ki cezası kesinleşmiş uyuşturucu suçluları, cinsel istismar suçluları dışarı çıksın, onun dışında düşman gördükleri muhalif herkes cezaevine atılsın. Barış Pehlivan işte bu durumun son örneğidir. Barış Pehlivan hakkında düşman hukuku işletilmektedir” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gazeteci Barış Pehlivan’ın infaz hükümlerinden yararlandırılmamasını eleştirerek, Türkiye’de kanunların kişiye göre uygulanır hale geldiğini ifade etti.
“DÜŞMAN HUKUKU İŞLETİLİYOR”
Bülbül şunları söyledi:
“Ak parti istiyor ki cezası kesinleşmiş uyuşturucu suçluları, cinsel istismar suçluları dışarı çıksın, onun dışında düşman gördükleri muhalif herkes cezaevine atılsın. Hakkında tek somut delil olmayan soruşturmalarla sesi kesilmek istenen, amacı gazetecilik yapmak olan, gerçekleri kamuoyuna anlatmak olan, meslek onur ve ilkeleriyle hareket eden Barış Pehlivan işte bu durumun son örneğidir. Tecavüzden uyuşturucudan ceza alanlar dışarı çıkarken kara paracılar, örgütler, baronlar korunurken tek derdi gerçekleri kamuoyuna açıklamak olan Barış Pehlivan hakkında düşman hukuku işletilmektedir.
“RET KARARINA KILIF UYDURULMAYA ÇALIŞILDI”
Kendisi yeni infaz düzenlemesinden faydalanmak amacıyla Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğine başvuru yaptı. Hakimlik de bu talebi Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne gönderdi ve Müdürlük tarafından bu talep reddedildi. Ret nedeni olarak ‘Pehlivan hakkında denetimli serbestlik şartlarının oluşmaması’ gösterildi. Müdürlük ret kararında genel hükümlerden bahsetti, özel düzenlemeler içeren 7456 sayılı kanunla yapılan yeni düzenlemeler yok sayıldı. Somut bir açıklama yapılmadı. Karar açıkça hukuka aykırılık içeren bir karar. ‘Genel kanun önce, özel kanun sonra yürürlüğe girmişse uyuşmazlığa özel kanun hükümleri uygulanır’ kuralı açıkça çiğnendi. Tabir-i caizse ret kararına kılıf uydurulmaya çalışıldı.
Pehlivan tarafından yapılan başvuru 7456 sayılı kanunla yapılan infaz düzenlemesine dayandırılmasına rağmen, Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından verilen kararda bu kanundan bahsedilmedi.
Yeni infaz düzenlemesinde; ‘31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla geçici 9’uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir’ dendi.
“KONU BARIŞ PEHLİVAN’A GELİNCE YÖN DEĞİŞTİRDİ”
Birçok yönü ile Anayasa’ya aykırılık teşkil eden bu düzenleme, Covid-19 nedeni ile izinli olan hükümlüleri tekrar cezaevine sokmamak amacı ile yapıldı. Ayrıca bu kanundan kimlerin faydalanamayacağı da tek tek belirtildi. Pehlivan’ın durumu bir istisna olarak düzenlenmedi. Yani Barış Pehlivan’ın düzenlemeden yararlanmaması için hiçbir neden yok. Katillere, tecavüzcülere çanak tutan bu düzenlemeden yararlanılması için talebe dahi gerek olmadığı açıkça belirtilirken; Barış Pehlivan’ın talebi hukuka aykırı olarak reddedildi. İktidar ‘terör suçları’ dışında ceza almış her türlü hükümlüye ‘cezaevine dönme’ derken, konu Barış Pehlivan’a gelince düzenleme yön değiştirdi.
Düzenlemenin hukukiliği içler acısı. Adam öldüren tahliye oluyor. Basit hakaret suçundan yargılanan henüz ceza bile almayan Barış Pehlivan yararlanamıyor. Türkiye kanunların kişiye özel uygulandığı bir yer haline gelmiştir. Siyasi iktidarın boyunduruğu altında tuttuğu yargı, istikrarsız bir tablo çizmeye devam etmektedir. Hal böyle olunca, ülkelerin hukukun üstünlüğüne bağlılıklarının ölçüldüğü Dünya Adalet Projesi 2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksinde 140 ülke arasında 116’ncı, temel haklar endeksinde ise 140 ülke arasında 134. sırada olmamıza şaşmamalı.
“GAZETECİLERE ‘YAZMAYIN’, VATANDAŞA DA ‘HABERDAR OLMAYIN’ DİYEN BİR İKTİDAR VAR”
Ayrıca Türkiye, dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 165’inci sıra. 3 Mayıs 2023 itibari ile 47 gazeteci cezaevinde. Bu verileri aktarırken bir hukukçu olarak en başta da bir vatandaş olarak büyük üzüntü duyuyorum. Gazetecilere ‘yazmayın’, vatandaşa da ‘haberdar olmayın’ diyen bir iktidar var. Bu durum iktidarın gerçeklerle yüzleşmekten korktuğunun, vatandaşın gerçekleri öğrenmesinden çekindiğinin göstergesi. Gerçeklerin su yüzüne çıkması işine gelmeyen iktidar sahipleri düşmanlaşarak vicdanını kaybetmiştir.
“BU YAPTIKLARINIZDAN UTANIN”
Yargıdaki siyasallaşma derinleştikçe yargıdaki bu tutarsızlıkların sona ermesi mümkün değildir. Bir hukukçu olarak üzülerek söylüyorum ki bu ülke adalet, hukukun üstünlüğü ve insan haklarından bahsetmenin mümkün olmadığı bir ülke haline gelmiştir. Ülkemizde hukuk güvenliği, ülkemizde can güvenliği, ülkemizde mal güvenliği yoktur. Toplumun adalete olan inancının çürümeye yüz tuttuğu bir Türkiye yarattınız. Yarattığınız adaletsiz bir ülkede utanmaya yüzünüz yetmez ama, bu yaptıklarınızdan utanın!!”