ERDOĞAN: BİR DE UTANMADAN, SIKILMADAN DİYORLAR Kİ ‘İŞSİZLİK VAR’. NE İŞSİZLİĞİ YA? YETER Kİ İŞ İSTESİN VATANDAŞ. İŞ ÇOK
Erdoğan Toprak: “3 Aylık Zeytinyağı İhracat Yasağıyla Fiyatları Kontrol Altına Almayı Planlayan İktidar, Zeytinliklerin Kesilerek Madene Kurban Edilmesine Dönük Çağrıları Duymazlıktan Geliyor”
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunda, “Zeytin ve zeytinyağı üreticileri haftalardır üretim yetersizliğiyle fiyatların artacağını dile getirerek zeytinyağı ihracatına yasak getirilmesini istiyorlardı. Ticaret Bakanlığı, 1 Ağustos’tan geçerli olmak üzere 31 Ekim’e kadar üç ay süreyle dökme zeytinyağı ihracatının yasaklandığını bildirdi. Şimdi 3 aylık ihracat yasağıyla fiyatları kontrol altına almayı planlayan iktidar, zeytinliklerin kesilerek madene, inşaata ve betona kurban edilmesine dönük çağrıları duymazlıktan geliyor. Zeytinlikler bu hızla kesilerek yok edilmeye devam edildikçe bir süre sonra ette, buğdayda, samanda olduğu gibi tüm dünyaya bu topraklardan yayılan zeytin ve zeytinyağında da ithalatçı konumuna geleceğiz” dedi.
CHP’li Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu bugün yayınladı. Toprak’ın değerlendirmeleri şöyle:
“BIST’TEKİ SPEKÜLATİF YÜKSELİŞ SÜRERKEN, KÖKLÜ LOJİSTİK ŞİRKETLERİ ART ARDA YABANCILAR TARAFINDAN SATIN ALINMAYA BAŞLANDI”
“Borsa İstanbul’da (BİST) her gün endeksin yeni rekorlar kırması ve yabancı alıcıların yeniden borsaya girerek TL’deki erimeyle değer yitiren Türk şirketlerinin hisselerini almaya hız vermesi dikkat çekiyor. Kısa süre öncesine kadar adeta kaçarcasına Türkiye’den çıkan yabancı portföy yatırımcıları son birkaç haftada yaklaşık 2 milyar dolarlık hisse alımı yaptı. Bunda dolar/TL’nin 27, euro/TL’nin 30’u aşması ve önde gelen holding, şirket, banka hisselerinin yabancılar için ‘çerez parasına’ dönüşmesi önemli etken. BIST’teki spekülatif yükseliş sürerken, ülkemizin önde gelen köklü lojistik şirketleri art arda yabancılar tarafından satın alınmaya başlandı. Avrupa’nın en büyük, dünyanın da sayılı karayolu TIR filosuna sahip Türkiye’nin Avrupa ve dünyada 13 merkezde lojistik hizmeti veren köklü taşımacılık şirketlerinden birisinin tüm hisselerini geçen hafta Danimarka’nın küresel lojistik şirketi DFDS satın aldı. Yine kara ve deniz taşımacılığı, konteyner ve depolama, liman işletmeciliği alanında Türkiye’nin en köklü şirketlerinden birisinin de tamamı Rekabet Kurulu’nun onayladığı satışla Singapur’un küresel lojistik şirketi PSA Group’a geçti. Türkiye’nin küresel kargo taşımacılığı alanında dünya çapında hizmet veren, kendi kargo uçakları filosuna sahip olan büyük bir kargo şirketimizin tamamını Almanya’nın küresel kargo ve e-ticaret şirketi DHL satın aldı. Bunun yanında en büyük ve köklü özel bankalardan birisinin önemli bir hissesi geçen hafta yabancılara satıldı.
BAKAN ŞİMŞEK EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞA DÖNÜK RİSKLERİ GİZLEMEYE ÇALIŞIYOR”
3 milyar euroyu aşan yatırımlarla çok sayıda AVM’yi işletmeye alan bir yatırım grubu, 9 AVM’yi birden 1 milyar euroya Almanya’daki bir gruba satıyor. AVM’lerin üçte bir fiyatına satışı, kur artışıyla değersizleşen TL sonucunda Türkiye’nin varlıklarının yabancılar için nasıl ‘kelepire dönüştüğünü’ gösteriyor. Bakan Şimşek; Türk şirketleri, bankaları, ticaret ve iş merkezlerinin yabancılarca kapışılarak ucuza kapatılmasını ‘Ekonomi politikalarına güven’ olarak nitelendirirken, ekonomik bağımsızlığa dönük riskleri gizlemeye çalışıyor. İktidara yakın bir müteahhide davet usulüyle verilen Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Demiryolu Projesine İngiliz Eximbank’ın sağladığı 680 milyon sterlin (878 milyon dolar) krediyi ‘güven sinyali’ diye sunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İngiliz bankasının kredi karşılığında adeta kapitülasyon dayatırcasına; demiryolunda kullanılacak tüm malzeme, teçhizat ve mekanik parçaların İngiltere’den satın alınmasını şart koştuğunu söylemiyor.
“MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ, ÇALIŞACAKLARI TARLALARA CANLI HAYVANLARIN NAKLEDİLDİĞİ KAMYON KASALARINDA GÖTÜRÜLÜYOR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2023 yılı projeksiyonuna göre, ‘gezici mevsimlik tarım işçiliği’ ile yaşamını sürdürmeye çalışan işçi sayısı 1 milyon dolayında. Canlı hayvanların nakledildiği kamyon-kamyonet kasaları, mevsimlik işçilerin çalışacakları tarlalara, bahçelere götürülmesinde yaygın şekilde kullanılıyor. TÜİK verileriyle 2022 yılında 197 bin ölümlü kazanın büyük bölümü mevsimlik tarım işçilerini taşıyan ve insan taşımacılığında kullanılmaması gereken kamyon, kamyonetlerin karıştığı kazalar. Ucuz ve güvencesiz işgücünün istismarı 21 yıldır adeta iktidarın resmi kayıt dışı istihdam politikasına dönüştü. Mevsimlik tarım işçisi sömürüsüne göz yuman iktidar, bu ağır vebalin ve ihmalin tek sorumlusudur.
“TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİNDE ORTAYA ÇIKAN GÖRÜNTÜ İKTİDAR NE VERİRSE ONUNLA YETİNİLECEĞİNİ GÖSTERDİ”
Kamuda çalışan memurlar ile memur emeklilerini kapsayacak 2024-2025 dönemi Toplu Sözleşme görüşmelerinde ortaya çıkan görüntü, sürecin iktidar ne verirse onunla yetinilecek şekilde ve iktidar ağırlıklı Hakem Kurulu kararıyla sonuçlanacağını gösterdi.
“İKTİDAR FİYAT ETİKETLERİNİN ÜÇ HANELİ RAKAMLARA ÇIKMASI KARŞISINDA ÇARESİZLİĞİ YAŞIYOR”
Enflasyon karşısında 200 TL’lik en yüksek banknotun alım gücü 20 adet simit düzeyine inerken, zamlarla artan fiyatların yer aldığı etiketlerdeki rakamlar TL’nin hızla değersizleştiğini gösteriyor. 11 bin 500 TL asgari ücretle çalışan bir işçi aylığını aldığında cüzdanında 57 adet 200 TL ve 1 adet 100 TL için yer olması gerekiyor. Bu tablo iktidarın çok övündüğü ‘liradan 6 sıfır atma’ dönemine geri dönüşü somutlaştırırken, şimdilik daha yüksek rakamlı banknot çıkartmaya direnmeye çalışan iktidar ve ekonomi yönetimi, fiyat etiketlerinin üç haneli rakamlara çıkması karşısında çaresizliği yaşıyor.
YÜZDE 25’LİK ZAM 30 GÜNDE YÜZDE 15’E İNDİ”
Temmuzda tüketici enflasyonu aylık yüzde 9,49 arttı; yıllık enflasyon ise yüzde 47,83’e yükseldi. Beklentiler temmuzda çift haneli ve en az yüzde 10-11 düzeyinde bir enflasyon artışı idi. Burada da TÜİK iktidarın seçimde 1 ay bedava doğalgaz ve ardından diğer aylarda indirimli fatura vaadini hesaplamada öne çıkartarak doğalgazın endeksteki ağırlığını sıfırladı. Bu hesap oyunuyla aylık TÜFE olması gerekenden en az 2 puan düşük açıklandı. Temmuz sonunda 7 aylık enflasyon yüzde 31,14’e ulaştı. Oysa iktidar temmuzda TÜİK’in yüzde 19,77 olarak açıkladığı 6 aylık enflasyon ve refah payı kandırmacasıyla emekli maaşlarına yüzde 25 zam yaptı. Temmuz başı ve temmuz sonu rakamlarıyla milyonlarca emekli enflasyonun altında zamla aldatıldı. Yüzde 25’lik zam 30 günde yüzde 15’e indi.
“EKONOMİ YÖNETİMİNDE İKİ TEPE İSMİN SÖYLEDİĞİ BİRBİRİNİ TUTMUYOR”
MB’nin bir hafta önce yüzde 22’den yüzde 58’e çıkarttığı yılsonu enflasyon hedefi, açıklanan temmuz verisiyle bir haftada geçersiz hale geldi. Bu da yılsonunda en az yüzde 65-70 arası bir yıllık enflasyon demek. MB Başkanı, enflasyonun aralıkta pik yapacağını 2024 başından itibaren düşüşe geçeceğini, 2025 sonrası istikrar geleceğini söylerken, Hazine ve Maliye Bakanı ise sanki daha önce yönetimde başka bir iktidar varmış gibi enflasyonun 2024 ortasından itibaren düşüşe geçeceğini, orta vadede tek haneye ineceğini söylüyor. Ekonomi yönetiminde iki tepe ismin söylediği birbirini tutmuyor.
“IMF’NİN ‘ZOMBİ ŞİRKETLER’ RAPORUNDA TÜRKİYE DÜNYADA İLK SIRADA”
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) ‘Zombi Şirketler’ raporunda gerçekte iflas etmiş, ancak siyasi destek ve kredilerle yüzdürülen zombi şirketlerin oranı açısından Türkiye, yüzde 13 ile dünyada ilk sırada. İktidar kendisine yakın zordaki şirketleri kamu bankalarının kredileriyle ayakta tutarken, bu şirketlerin geri ödemediği krediler içinse yasal takip yerine yeni kredi, yapılandırma, borç silmeye gidiyor.
DİKMECE’DE TOKİ İHALESİ NİSAN’DA YAPILMIŞ
Akbelen’de linyit madeni açmak için orman ve zeytinlik katliamı sürerken, Hatay-Dikmece’de TOKİ tarafından konut inşa edilmek üzere bölgede köylülere ait asırlık zeytinlikler, jandarma nezaretinde kesilmeye başlandı. Asıl çarpıcı olan Hatay-Dikmece’de yapılacak TOKİ konutlarının ihalesi seçim öncesi nisan ayında yapılmış. O tarihte bu torba yasa yok ve zeytinliklerin kesilmesi, inşaata açılması söz konusu değil.
“3 AYLIK İHRACAT YASAĞIYLA FİYATLARI KONTROL ALTINA ALMAYI PLANLAYAN İKTİDAR, ZEYTİNLİKLERİN KESİLEREK MADENE KURBAN EDİLMESİNE DÖNÜK ÇAĞRILARI DUYMAZLIKTAN GELİYOR”
Zeytin ve zeytinyağı üreticileri haftalardır üretim yetersizliğiyle fiyatların artacağını dile getirerek zeytinyağı ihracatına yasak getirilmesini istiyorlardı. Tarım Kredi ucuzluk marketlerinde bile bir litre zeytinyağının fiyatı 199-279 TL arasına yükselince iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ticaret Bakanlığı, 1 Ağustos’tan geçerli olmak üzere 31 Ekim’e kadar üç ay süreyle dökme zeytinyağı ihracatının yasaklandığını bildirdi. Şimdi 3 aylık ihracat yasağıyla fiyatları kontrol altına almayı planlayan iktidar, zeytinliklerin kesilerek madene, inşaata ve betona kurban edilmesine dönük çağrıları duymazlıktan geliyor. Zeytinlikler bu hızla kesilerek yok edilmeye devam edildikçe bir süre sonra ette, buğdayda, samanda olduğu gibi tüm dünyaya bu topraklardan yayılan zeytin ve zeytinyağında da ithalatçı konumuna geleceğiz.”