19 Nisan 2025 Cumartesi

İsrail insani girişimlerin yüzde 68’ini engelledi

Birleşmiş Milletler, İsrail’in 18 Mart’ta ateşkesi bozmasının ardından Gazze’ye yönelik insani yardım girişimlerinin yüzde 68’ini engellediğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Gazze’de insani yardım operasyonlarının çok ciddi şekilde kısıtlandığını belirten Dujarric, İsrail’in ‘askeri operasyonları’, insani yardım ve ticari ürünlere yönelik abluka ile insani yardım çalışanları ve tesislerine yönelik ölümcül saldırılarının bu bağlamda büyük rol oynadığını kaydetti.

Dujarric, İsrailli yetkililerin önceki günden itibaren 14 insani yardım girişiminin 8’ini engellediğini aktararak, Tel Aviv’in 18 Mart’ta ateşkesi bozmasının ardından BM’nin 170 insani yardım operasyonu için girişim yaptığını fakat bunların yüzde 68’inin engellendiğini duyurdu.

YAŞADIKLARINI ANLATTILAR

Öte yandan İsrail’in Gazze’de Şucaiyye Mahallesi’ndeki katliamından kurtulan Filistinliler, yaşadıklarını anlattı. İsrail ordusunun 9 Nisan’da bölgedeki yerleşim yerini şiddetli bir şekilde bombalaması sonucu, sivillerin bulunduğu sıralı binalar moloz yığınına dönüştü. Şucaiyye’de yan yana 8 binanın bulunduğu bölgedeki saldırıda 38 Filistinli öldü, 85 kişi yaralandı. İsrail saldırısının ardından bölgeden dumanlar yükselirken, enkaz altında kalanların çığlıkları toz bulutlarına karıştı.

Saldırı sonrasında moloz yığınına dönüşen bölgede sivil savunma ekipleri enkaz altında kalanları çıkarmak için kısıtlı imkanlarla çalışırken, sevdiklerini kaybedenler ise İsrail katliamının acısını bir kez daha derinden yaşadı.

“NEREDE İNSAN HAKLARI”

Sivil savunma görevlisi Muhammed Salim, “Elimizde hiçbir şey yok, sadece ellerimizle ve irademizle çalışıyoruz. Taşları tek tek kaldırarak enkaz altında sağ kalanları arıyoruz” dedi. Şahit olduğu manzara karşısında Salim, “İşte kadın ve çocuklarla dolu evler… nerede insan hakları?” şeklinde serzenişte bulundu.

İsrail’in insani yardım, tıbbi malzeme, yakıt ve ekipman girişini engellemesi sebebiyle sivil savunma ekipleri “el yordamıyla” çalışmalarını sürdürürken, sağlık ekipleri yaşanan yakıt ve araç sıkıntısı nedeniyle yaralıları derme çatma araçlarla hastaneye ulaştırmaya çalıştı.

4 TORUNUNU KAYBETTİ

Saldırıda hayatını kaybedenler arasında Şucaiyye sakinlerinin tanıdığı Ahmed el-Belbisi ve Receb ailesinin 4 kız çocuğu, doğdukları evin enkazında hayatını kaybetti.

Torunlarını kaybeden 67 yaşındaki Umm Sami Receb, saldırı anına ilişkin, “Ben de onlarla birlikte odadaydım, onlar oynuyor ben de onlara su ve hurma veriyordum. Bir anda dünya tersine döndü. Kıyamet koparcasına bir ses geldi, her şey üzerimize düştü. Hastanede uyandım ve kızları bulamadım. Bana öldüğünü söylediler” dedi.

Torunlarının ardından göz yaşlarına hakim olamayan Umm Sami, “Dört canımı elimden aldılar, onlara veda bile edemedim, doyamadım onlara. Evimizin nuruydu onlar. Onlardan sonra bana ne kaldı ki?” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUK KAHKAHALARI VARDI MEZAR OLDU”

Bölge sakini 34 yaşındaki Muhammed Ebu Ata da “Çocuklarımla birlikte oturuyordum ve bir patlama oldu. Yer sarsıldı, çevremizdeki duvarlar yıkıldı. Hızlıca dışarı çıktım ve dumandan başka bir şey görünmüyordu. Herkes molozların arasında yakınlarını arıyordu. Bina yok oldu, sakinleri sanki hiç var olmamış. Ev hayat doluydu, çocuk kahkahaları vardı şimdi ise kocaman bir mezar haline geldi. Bu masumların suçu ne?” şeklinde konuştu.

Hamas’tan saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, İsrail’in Şucaiyye’de sivillerin ve yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı yerleşim alanını bombalamak suretiyle “en iğrenç soykırım suçlarından birini işlediği ve katliam yaptığı” belirtilmişti.

“BİZ BİR ŞEY YAPMADIK Kİ”

El-Ehli Baptist Hastanesinde soğuk bir ortamda yüzü kanlı olarak yatakta yatan küçük kız çocuğu Cevri’nin yüz hatları da yaşadığı şok ve korkuyu açıkça yansıtıyordu.

Titrek bir sesle konuşan küçük Cevri, “Kız kardeşlerimle oynuyorduk. Sonra çok güçlü bir ses duyduk ve bağırdık ne olduğunu bilemedim. Gözlerimi açtığımda yüzümde kan vardı ve ambulanstaydım.” dedi.

Yaşadığı zor anları anlatan Cevri, “Bizi niye bombaladılar? Biz bir şey yapmadık ki! Eve dönmek istiyorum ama babam dedi ki evimiz gitti. (yıkıldı)” diye konuştu.

Çocuk bağırışlarının yanı sıra, telaşla yaralılar arasında çocuklarını arayan annelerin koşturmacası ve koridorları dolduran naaşlar hastanede dehşet verici bir manzara oluşturdu.

İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart’tan itibaren Gazze Şeridi’ne insani yardımların girişini durdurma kararı aldı.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi’nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze’de insani bir felakete neden oldu.

Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze’deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor.

50 BİNDEN FAZLA KAYIP 

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesi 18 Mart sabahı bozarak şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1482 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 688 kişi yaralandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 846’ya yaralıların sayısı 115 bin 729’a yükseldi.

KUDÜS’TE EYLEM

Batı Kudüs’te toplanan İsrailli göstericiler, Gazze’deki soykırıma karşı protesto düzenledi. İsrail polisi, göstericilerin taşıdığı pankartlara el koydu, göstericilere müdahale etti ve bazı göstericileri gözaltına aldı.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SALDIRI

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Sözcüsü Tommaso Della Longa, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde ilk yardım ve sivil savunma çalışanlarına yönelik saldırısı nedeniyle insani yardım camiasının büyük öfke duyduğunu, insani yardım çalışanlarının hayat kurtarırken öldürülmelerinin ve toplu mezara gömülmelerinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler