Mahmut Tanal’dan, Yargıtay’ın Can Atalay Kararına Tepki: “Yargıtay Böyle Bir Tespitte Bulunamaz, Asıl Yetki Aşımını Yapan Yargıtay’dır”
AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NDE “MÜHÜRLER SÖKÜLDÜ” İDDİASI
Mersin’deki Akkuyu Nükleer Santral inşaatında, Türk şirketi IC İçtaş’ın yüzde 50 ortak olduğu konsorsiyumun sözleşmesinin feshedilmesiyle başlayan karmaşa sürüyor. IC İçtaş’ın şantiye sahasında bulunan varlıklarını korumak amacıyla Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aldırdığı ihtiyati tedbir kararının Akkuyu Nükleer AŞ ve TSM Enerji tarafından dikkate alınmadığı, mahkeme kararıyla ekipmanların üzerine konulan mühürlerin söküldüğü iddia edildi.
Tamamlandığında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılaması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin satın alma, mühendislik ve inşaat işleri için IC İçtaş’ın yüzde 50 ortak olduğu konsorsiyumun sözleşmesi 26 Temmuz’da feshedilmişti. Rus Rosatom yönetimindeki Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yapılan bu fesih, 2023’te bazı reaktörlerinin devreye alınması planlanan tesiste kaosa yol açtığı öne sürülmüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında, 15-16 Eylül’de Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde yapılacak görüşmenin ana gündem maddelerinden biri olması beklenen Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı yeni iddialarla gündeme geldi.
Edinilen bilgiye göre; IC İçtaş, bu gelişmeler üzerine Mersin 2. Ticaret Asliye Mahkemesi’ne başvurarak tesisteki varlıklarını korumak amacıyla ihtiyati tedbir kararı aldırdı. Ancak mahkeme kararı doğrultusunda başlanan mühürleme işlemlerinin, Rosatom yönetimindeki Akkuyu Nükleer AŞ ve TSM Enerji yetkililerinin engellemeleri nedeniyle aradan bir hafta geçmesine rağmen tamamlanamadığı ileri sürüldü.
“MÜHÜRLER SÖKÜLDÜ”
Mühürlenen ekipmanların üzerindeki mühürlerin de işçiler ve Rus yöneticiler tarafından söküldüğü ve mahkeme kararı çiğnenerek bu ekipmanlar kullanılmaya çalışıldığı iddia edildi.
Konsorsiyumun varlıklarının üzerindeki marka, model, seri numarası gibi detayların silindiği; bu ekipmanların Rus firmasına ait olduğu izlenimi vermek amacıyla üzerlerine Rusça isimler işlenmeye çalışıldığı da gelen iddialar arasında bulunuyor.
IC İçtaş’ın, jandarmanın da tanık olduğu bu gelişmeler üzerine sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.