Dilan Polat Ve Engin Polat’a Ait İş Yerlerine Baskın: 15 Adreste Arama Yapılıyor
Hem kendini hem dünyayı güzelleştir
Her birimiz çeşitli nedenlerden ötürü kozmetik ürünlerini satın alıyoruz ve almayı da sürdüreceğiz. Peki küresel ölçekte ekonomik hacmi 2025 yılına kadar 716 milyar ABD dolarını aşması beklenen bu sektör ne kadar insan ve gezegen dostu?
“Güzel görünmeyi kim istemez ki” sorusuna “Hemen hemen herkes” diye cevap versem abartmış olmam. Bu istek yalnızca 20. ve 21. yüzyılın geliştirdiği tüketim alışkanlıklarının da bir sonucu değil. Kimi kaynaklara göre milattan önce 10 binden başlayarak antik Mısır’dan Çin’e, antik Yunan’dan göçebe topluluklara, Ortaçağ Avrupa’sından günümüze kadar uzun bir zaman şeridinde etkin olarak yaşamını sürdüren kozmetik sektörünün de var olmasını sağlayan bir istek.
KOZMETİĞİN KÖKENİ
Dilimize Fransızca’dan geçen kozmetik sözcüğünün kökeni Yunanca kozmos (düzen veya güzelleştirme, çekidüzen verme) kavramına dayanır. Bu kökten Yunanca kosmein (güzelleştirmek, çeki düzen vermek) fiili ve kosmetikos “süslemekte usta” kavramı türemiştir.
25823 sayılı ve 23 Mayıs 2005 tarihli kozmetik yönetmeliğinde belirtilen tanıma göre kozmetik ürün, insan bedeninin dış kısımlarına epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlarına veya dişler ile ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek, bunları korumak, iyi bir durumda tutmak veya beden kokularını düzeltmek olan bütün madde veya karışımlardır.
KOZMETİK SEKTÖRÜNÜN ÇEVRESEL ETKİLERİ
Her birimiz çeşitli nedenlerden ötürü kozmetik ürünlerini satın alıyoruz ve almayı da sürdüreceğiz. Peki küresel ölçekte ekonomik hacmi 2025 yılına kadar 716 milyar ABD dolarını aşması beklenen bu sektör ne kadar insan ve gezegen dostu?
2008’den beri eylülün ilk haftası düzenlenen dünya genelinde depolama atıklarını azaltmayı amaçlayan kampanya “Zero Waste Week” (Sıfır Atık Haftası), kozmetik endüstrisi tarafından her yıl dünya çapında 120 milyardan fazla ambalaj üretildiğini ve bu durumun her yıl 18 milyon dönüm ormanın kaybına neden olduğunu açıkladı. ABD Çevre Koruma Ajansı’nın verilerine göre ise kozmetik sektöründeki atıkların yaklaşık yüzde 70’i ambalaj kaynaklı.
ÇEVRE BİLİNCİ YÜKSELİYOR
Hem kolay taşınabilir hem çevre hem de bütçe dostu ürünleri görünür kılan akım “skinminimalizm”, kozmetik alanındaki sürdürülebilir yaklaşımlara iyi bir örnek. Bu konuda CleanHub tarafından yapılan anket, tüketicilerin yüzde 63’ünün sürdürülebilir veya temiz güzelliği “son derece” veya “çok önemli” bulduğunu ortaya koydu.
Tüketicilerin artan temiz içerik talebinin etkisiyle çeşitli markalar plastik ambalaj konusu başta olmak üzere yeniden doldurma, iyi tarım, su kaynaklarının korunması, ekosistem restorasyonu gibi çevresel sürdürülebilirlik için etki yaratacak süreçleri deneyimliyor. Dünyanın en büyük kozmetik şirketi L’Oréal Grubu 2030’a kadar ambalajlarında kullandığı plastiğin yüzde 100’ü geri dönüştürülmüş veya biyolojik bazlı kaynaklardan geleceğini taahhüt etti. Dünyanın en büyük ikinci kozmetik şirketi olan The Estée Lauder Companies ise 2025 yılına kadar ambalajlarının yüzde 75 ila 100’ünün geri dönüştürülebilir, yeniden doldurulabilir, yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülmüş veya kurtarılabilir olması hedefliyor. Bu hedefe ulaşırken ambalajlarındaki tüketici sonrası geri dönüştürülmüş malzeme (PCR) miktarını yüzde 50’ye kadar artıracak.
Marketandmarkets verilerine göre küresel doğal kozmetik bileşenleri pazarı 2022’de 642 milyon ABD doları değerindeydi ve 2030’a kadar 1 milyon 95 bin ABD dolarına ulaşması ve 2030’a yüzde 6.9 bileşik yıllık büyüme oranıyla büyümesi öngörülüyor. Müşterilerin kozmetiklerin kimyasal içeriğinin olumsuz sonuçlarına ilişkin farkındalığının artması sonucunda üreticiler tarafından doğal ürünler giderek daha fazla tanıtılıyor.
YÜKSELEN EĞİLİM SÜRDÜRÜLEBİLİR KOZMETİK
Küresel tüketici davranışlarındaki yenilikleri ve bunların 2025’te güzellik ve kişisel bakım pazarlaması ve yenileşimi üzerindeki etkisini ortaya koyan Mintel’in son araştırmasına göre 2025 ve sonrasında etkili olacak üç tema var:
- İşlevsel etkinliğe öncelik verirken mülkiyeti ve bireyselliği benimsemek,
- İklime uyumlu güzelliğin, yerelliğin ve minimalizmin birleştirilmesi,
- Konfor, nostalji ve yavaş yaşam yoluyla temellere dönüş
Kaynak: FLASH HABER TV