Özgür Özel, Almanya Büyükelçisi Jurgen Schulz’u Kabul Etti
Devlet Bahçeli’den yeni çağrı: ‘DEM Parti ve İmralı görüşsün’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM açılışında DEM Parti grubuyla tokalaşması sonrası başlayan ‘çözüm süreci’ tartışmalarında yine el yükselten Bahçeli olmuştu. 22 Ekim’de grup toplantısında konuşan Bahçeli, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ı işaret ederek Meclis’te Dem grubunda konuşması için tarihi bir çağrıda bulunmuştu.
Bu çağrısı sonrası yaptığı her açıklamada sözlerinin arkasında olduğu vurgulayan Bahçeli, partisinin bugünkü grup toplantısında da “MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim’deki grup toplantımızda ne dediysek aynen arkasındayız” diyerek yeni bir ‘Öcalan’ çıkışı yaptı ve “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz. İmralı ile DEM’in görüşmesi gecikmemelidir. Türkiye’nin hayrına olacak görüşlerimizden vazgeçmeyiz” ifadelerini kullandı.
‘DURUM ÇOK CİDDİ VE KRİTİK’
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Hayat boşluk kaldırmaz, tarih zafiyet kabul etmez. Sistemini konsolide etmeye çalışan kırılgan bir devletin zorlu sınavlardan kazasız belasız çıkması hiç kolay değildir. Türkiyemiz sistem sorununu çözmüş, siyasi istikrar cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle taçlanmıştır.
Türkiye’nin olağandışı gelişmelere karşı bütün senaryoları kurarak baraj kurması hazırlık yapması sadece bir güvenlik meselesi değil var oluş meselesi olmuştur. Etrafımız ateş çemberi durum çok ciddi ve kritiktir. Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır.
‘TÜRKİYE HAZIR OLMALI’
Füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin bekletildiği karanlık görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri göze çarpmakta. Uluslararası sistem iflas bayrağını çekmiştir. Dünya ölümcül meydan okumaların sahnesine, kanlı vuruşmaların sahasına dönüşmüştür. Askeri basınçtaki yükseliş patlama seviyesine ulaşmıştır. Şiddetin pek çok varyantı tedavüle çıkmıştır. Türkiye hazır olmalıdır.
Genişleyen çatışma ve hukuksuzluk sarmalı dünyayı kasıp kavurmaktadır.
‘PUTİN’İN SÖZLERİ ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINI GÜNDEME TAŞIDI’
Ukrayna Rusya savaşı ile gerilim atmosferinin günden güne mesafe alması, batının Rusya’nın vurulmasına verdiği onay ve Rusya’nın cevabı kabus senaryolarını aktive etmiştir. Putin’in imzaladığı nükleer doktrini Biden’ın Ukrayna’ya verilen izinden sonra onayladığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin’in söylemleri üçüncü dünya savaşını gündeme taşımıştır.
Cumhurbaşkanımızın Putin ile telefon görüşmesi Türkiye’nin ahlaki duruşunun yanında barışsever millet olduğumuzu belgelemiştir. Birilerinin dolduruşuna gelerek maceraya atılmak milli güvenliğimizi riske atacaktır. Kimseden korkumuz yoktur ancak barışı canlı tutmak varken savaş diline müracaat etmek, fason kahramanlık taslamak devlet aklı ile, tarih şuuru ile bağdaşmaz.
Alacağımız her karar küresel dengeyle beraber bölgesel akışı değiştirebilecektir. Türkiye temel taştır. Bu taş yerinden oynatılırsa gök kubbe başlarına yıkılacaktır.
UCM’NİN NETANYAHU KARARI
Geçen hafta yüreğimize su serpen gelişme İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski savunma bakanı aleyhine alınan tutuklama kararıdır. İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışmış failler dökülen her masum kanın damla damla hesabını verecektir ve bu günler uzak değildir.
Soykırım suçlarından hesap sorulması artık sabır meselesi haline gelmiştir. Bu soykırımcıların arkasında duran ülkeler de işlenmiş suçlara ortaktır.
Bu kararın yükümlülüğünden hiçbir ülke kaçamaz. ‘Caniyahu’ ile eski savunma bakanının uluslararası ceza mahkemesine taraf olan herhangi bir ülkeye gittiğinde tutuklanması gerekir. Çember daralmış, akıbet netleşmiştir. Soykırım suçlarından hesap sorulması sabır meselesidir. Bunlar azılı suçludur, bunların arkasında duranlar da suçlarına ortaktır. İnsanlık suçlarının en ağırı Gazze’de yaşanmıştır. BM sözleşmesinde belirtilen suçlar ile Cenevre savaş suçları sözleşmesinde savaş suçu olarak açıklanan suçlarda ‘Caniyahu’ ve savunma bakanının kaçışı söz konusu değildir.
‘İMRALI İLE DEM GRUBU YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELİ’
Türkiye’nin yeni bir fetret devri yaşamasına müsaade edemeyiz. Siyaseti fareli köyün kavalcısı gibi yapanlara aldanıp da geleceğimizi emanet edemeyiz. Kürt kardeşlerimizi sömüren, çocuklarını zorla dağa götüren ne kadar bölücü ve terörist varsa hepsini birden kaybetmeye ve bedelini ödemeye mahkumdur. Türk milletinin asli mensubu olmak duruyorken emperyalizmin kanlım menüsünde yer lamaya tamam demek insanlık onurunun hiçe sayılmasıdır. Hiçbir Kürt kardeşimiz bu vebale ortak olmayacaktır. Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Terörü lanetleyecek misiniz yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim’deki grup toplantımızda ne dediysek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz. İmralı ile DEM’in görüşmesi gecikmemelidir. Türkiye’nin hayrına olacak görüşlerimizden vazgeçmeyiz. Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir.
AHMET DAVUTOĞLU’NA: İFADELERİ SAKAT VE SORUNLU
(Ahmet Davutoğlu’nun konuşması hakkında) Sayın Davutoğlu’nun ifadeleri baştan aşağı sakat ve sorunludur. Ayrıca Kürdistan diye bir yer de yoktur. Bu ağız sipariş almış bir ağızdır ve son derece sakıncalıdır.
CHP’YE ‘KAYYIM’ TEPKİSİ: İFLAH OLMAZ DERECEDE ÇARPIK VE HASTALIKLI
Yolumuzda kararlı şekilde yürüyeceğiz. Çatlak sesler ne yazık ki çoğalmakta. CHP başkanının DEM ortakları ile katıldığı toplantıda mezhep kışkırtması aymazlıktır, art niyetliliktir. Utanmadan sıkılmadan şuur kepenklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmekte. Rejimi yani cumhuriyeti değiştirmeyi nasıl başaracaksın. Darbe mi yapacaksın isyan mı çıkaracaksın. 101 yıllık rejimi nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? 3-5 belediye başkanın görevinden uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan CHP, iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır.
Disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan bugünkü CHP’dir. Camiyi, cemevini bilmeyen bugünkü işbirlikçi CHP’dir. Mavi vatana masal diyen köksüzlerin çatı örgütü CHP’dir. Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup bazı başkanların geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak değerlendiren demlenerek ayağa düşmüş CHP’dir. Mahkemeye giderler kendilerini iftiralarla müdafaa ederler. MHP, 85 milyonu eşit gören kardeşlik bilincine sahiptir.”
Kaynak: FLASH HABER TV