Erkan Baş: “Herkes Kendine Gelecek, Bu Ülkede Bir Anayasa, Aym, Bunun Kararları Varsa Can Atalay Derhal Serbest Bırakılmalıdır”
BTP Genel Başkanı Baş’tan Bahçeli’nin Öcalan çağrısı için ‘Devlet aklı devreye girdi’ yorumlarına tepki: “O devlet aklı, ABD’nin aklı”
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısı için “Devlet aklı devreye girdi” ifadesinin kullanılmasına tepki göstererek, “Milyonlarca mülteci sınırdan geçti neredeydi o devlet aklı? Kozmik odaya girildi neredeydi o devlet aklı? O devlet aklı, ABD’nin aklı” dedi.
BTP İstanbul İl Teşkilatı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı Bakırköy Cem Karaca Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlediği programla kutladı. BTP lideri Baş’ın da katıldığı program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve öneminin vurgulandığı konuşmaların ardından ilahiyatçı Ali Nezir, Atatürk’ün Rıfat Börekçi’ye hazırlattığı hutbelerden birini okudu ve ardından Atatürk ve silah arkadaşları için dua edildi. Programda, farklı yörelerden halk oyunlarının sahnelenerek, marşlar söylendi.
Programda kapanış konuşmasını yapan Hüseyin Baş, Türkiye’nin sıcak gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. MHP lideri Bahçeli’nin teröristbaşı Öcalan’ı Meclis’e davet etmesiyle ilgili konuşan Baş, bu çıkış için “Devlet aklı devreye girdi” ifadesinin kullanılmasını eleştirerek, şunları söyledi:
“Hani terörü bitirmiştiniz”
“Sayın Bahçeli bir çıkış yaptı, bütün televizyonlarda ‘Bahçeli’nin tarihi çıkışı’ diye anlatılıyor. Tarihi çıkış neymiş? Terörün elebaşı Meclis’e gelsin! Tarihi çıkışa bak, tarihi el uzatmaya bak! Siz demediniz mi, ‘Biz bu ülkede terörü bitirdik’ diye? Siz demediniz mi, ‘Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ diye? Bunları biz mi iddia ettik, biz mi uydurduk? Sen o çıkışı yaptın ya da sana birileri bu çıkışı yaptırdı, ertesi gün beş şehit verdik. Şimdi bu şehit kanları kimin elinde? 40 senedir bu şehit kanları acaba kimin elinde?
“Kavramsal olarak ‘Kürt sorunu’ diye bir ifade olamaz”
Neymiş, Kürt sorunu varmış! Ana muhalefet de, ‘Kürt sorunu yok dersen Türkiye’yi 50 sene geriye götürürsün’ diyor. Kardeşim ‘Kürt sorunu var’ dersen Türkiye’yi 150 yıl geri götürürsün. Kürt sorunu var demek Türkiye’yi 150 yıl geri götürmek demektir. Bakın kavramsal olarak böyle bir ifade olamaz. Biz bunu Bağımsız Türkiye Partisi olarak reddediyoruz. Kavramsal olarak Kürt sorunu diye bir ifade olamaz. Bir kere Kürt sorunu demekle bizim Kürt kardeşlerimizi de kandırıyorlar. Kürt sorunu demek Kürt’e atfedilen bir ifade değil, Kürt sorunu Kürt’ün dışındakilere atfedilen bir sorun. Yani geliyorsun Laz’a, Çerkez’e, Arnavut’a, Türk’e, Boşnak’a diyorsun ki; Kürt sorunu var… Bu, bu anlama gelmiyor mu?
“Bu ülkede Kürt sorunu yok, iktidar ve muhalefet sorunu var”
Bana, ‘Kürt kardeşlerimizin bazı sorunları var’ de. Kürtlerin eğitim sorunu var, ekonomi sorunu var, emeklilerinin maaş sorunu var, asgari ücretinin düşüklüğü sorunu var, yeraltı kaynaklarının, altınının, petrolünün, borunun, alüminyumunun, doğal gazının yabancıya peşkeş çekilme sorunu var, tarım yapanının ürettiği ürünü bedavaya sokağa dökme sorunu var ama bu sorun Kürtlerimizin sorunu değil, bu sorun iktidarın sorunudur. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur, bu ülkede iktidar sorunu vardır, bu ülkede muhalefet sorunu vardır.
“O akıl ABD devletinin aklı”
Sayın Bahçeli, ‘Apo gelsin Meclis’te konuşsun’ dedi. Ondan sonra ‘Tarihi çağrı yaptı’ diyen medya ekibi hep bir ağızla, ‘Devlet aklı devreye girdi’ demeye başladı. Olaya bak; devlet aklı devreye girmiş! Milyonlarca mülteci sınırdan geçti neredeydi o devlet aklı? Kozmik odaya girildi neredeydi o devlet aklı? Kıbrıs’ta referandum yapıldı, Rum ‘hayır’ demeseydi Kıbrıs gidiyordu neredeydi o devlet aklı? Bak, o devlet aklı ABD’nin aklı. Türkiye’de zannediyorsunuz ki devlet aklı kaldı. İktidarı ele geçiren, muhalefeti ele geçiren, kendileri söyledi ‘askere sızmışlar’ diye askeri ele geçiren Amerikan aklı devlette akıl mı bırakır? Kimi kandırıyorsunuz? Sonra kavramlar diyoruz ya; devlet aklı olmaz, aklın devleti olur! Eğer bir akıl arıyorsan da o akıl da bu salonda.
“Kim kimin aklını almış ve kaç paraya almış”
‘Bahçeli tarihi çağrı yaptı’ diyenler sonra, ‘ABD ne olduğunu şaşırdı. ABD’yi öyle bir kontrpiyede bıraktı ki Bahçeli, ABD ne olduğunu şaşırdı’ dediler. Yani Amerika’nın aleyhine iş yapıyor. ABD Suriye’yi paramparça etmek istedi, bu hükümet önünü açtı. ABD Irak’ı paramparça etmek istedi, bu hükümet önünü açtı. İsrail Gazze’ye her gün bomba yağdırıyor, Kürecik’ten sen onun bilgisini veriyorsun, radar üssünü kendi topraklarında tutuyorsun, Azerbaycan’ın petrolünü İsrail’e senin yollarınla geçiriyorlar ama biz Amerika’nın aklını almışız! Kim kimin aklını almış acaba ve aklını kaç paraya almış? Asıl soru bu!
“Bunlar bir konuda ittifak ediyorsa orada problem vardır”
Şunu iyi bilin; eğer bu ülkede iktidar, iktidarın bileşenleri, ana muhalefet, muhalefet her biri hep bir ağızla ittifak ediyorsa anlayın ki orada bir problem var. Bunların ittifak ettiği konuları söyleyelim; anayasayı değişmemiz lazım hepsi ittifak ediyor, yok orasından değişelim yok burasından değişelim. Sonuçta hepsi anayasayı değişmek istiyor. Siz, deprem oldu, depremde ittifak edemediniz, 11 şehir yerle bir oldu, ittifak edemediniz. Siz, asgari ücretin belirlenmesinde ittifak edemiyorsunuz. Anayasa değişeceği zaman, Apo ile müzakere edileceği zaman, terörle el sıkışılacağı zaman ittifak ediyorsunuz. Demek ki bir irade var arkadaşlar o irade ‘Sarılın bakayım’ diyor sarılıyorlar, ‘Kavga edin bakayım’ diyor, kavga ediyorlar. Türkiye’nin özeti ne yazık ki budur.
“Türkiye’de hiçbir yabancı unsurun değirmenine su taşımayan tek irade BTP’dir”
Şunu hiç kimse unutmasın ve iddialıyım: Türkiye’de hiçbir dış hesaplaşmanın ürünü olmayan, hiçbir yabancı unsurun değirmenine su taşımayan tek bir irade kalmıştır o da Bağımsız Türkiye Partisi iradesidir. Cumhuriyet’in 101. yılında Atamıza söz veriyoruz, o irade son nefesine ve kanının son damlasına kadar bu cumhuriyeti, bu ülkenin bağımsızlığını, bu milletin birliğini ve beraberliğini sağlamak için çalışacak.
“Cumhuriyeti cumhuriyetçilerle, dini dindarlarla ortadan kaldırırlar”
Bunlar kardeşi kardeşle kavga ettirmenin peşinde. Emperyalist güçlerin iş yapma biçimi şudur; eğer bu ülkede Cumhuriyet’i ortadan kaldıracaksa bunu cumhuriyetçi görünümlü insanlarla yapar, dini ortadan kaldıracaksa bunu dindar görünümlü insanlarla yapar, bu milleti birbirine düşürecek ve bölecekse bunu da milliyetçi görünümlü insanlarla yapar. Ben ne dindar, ne cumhuriyetçi, ne milliyetçi hiçbir arkadaşımıza bir şey söylemiyorum ama ‘Amerika’nın, emperyalizmin hepiniz üzerinde böyle bir hesabı var, bunu bilin’ diyorum. Siz devlete akıl arıyorsanız o akıl bu salondadır, devlet arıyorsanız 20 sene bu ülkeye hizmet etmiş, hiçbir menfaat beklememiş Haydar hocadır bu devlet, bugün genç yaşında kendisini ülkesine adamış Hüseyin Baş’tır bu devlet, onunla yürüyen bu gençliktir bu devlet.
TÜGVA’ya Mısırlıoğlu tepkisi
Her belediyenin her türlü imkanını kullanan, devletin bütün imkanlarından faydalanan bir vakıf var, TÜGVA. Kadir Mısıroğlu denen akli melekelerinin yerinde olmadığının sağlık raporlarıyla ispat edildiği bir insanı paylaşmış ve üstüne de, ‘Sadık olanlarla beraber olun’ yazmış Cumhuriyet Bayramı’nda. İngiliz’e sadık olanla, Amerikan’a sadık olanla, Yahudi’ye, emperyalistlere sadık olanla beraber olmak istiyorsan git onunla beraber ol. Rezalete bakın; sizin vergilerinizle, sizin çabalarınızla ayakta tutmaya çalıştığınız devletin her imkanını kullanan bir vakıf, her türlü zor şart altında yetiştirdiğiniz evlatlarınızı 3-5 kuruş parayla satın almaya çalışan vakıf bu. Kalkmış kimi paylaşıyor! O adamın bir tane daha özelliği var mı deli olması ve Atatürk düşmanı olması dışında? Bu adamı paylaşıyor…
Murat Bardakçı’ya Atatürk yanıtı
Murat Bardakçı diye güya tarihçi bir adam var, ‘Atatürk için ağlamak akıl işi değil’ diyor. Bunda bir sorun var dedim ve hiç araştırmadım yaklaşık 30 saniyemi aldı. Bunun babası yabancı devlet ajanlığıyla suçlanmış ve 17 yıl hapse çarptırılmış bir adam. Babası sonra o cezayı çekmemek için de Almanya’ya kaçmış, 2004’te vefat ediyor. 1990’dan itibaren 14 sene boyunca hayatının son 14 yılını Zaman Gazetesi’nde yazı yazarak geçirmiş bir adam. Şimdi bu araştırma dediğim gibi 30 saniye falan sürdü yani derin bir araştırma da değil, bir de derine insek… Zaten yüzeyde midem bulanınca, ‘Derine inmeyim, yüzeyde kalalım’ dedim. ‘Bir de derine insek neler çıkacak’ dedim. Şimdi Atatürk’ü sevenle, Atatürk’e karşı bir duygu besleyenle dalga geçecek kadar haddini aşabiliyor.
“Cumhuriyet daim olsun”
Atamızın güzel bir sözü var, diyor ki: ‘Gelecek nesillerin Türkiye’de cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.’ Bu söze göre Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları kim oluyor? O kadar ileriyi görmüş Atam bu salonu görmeyecek miydi, bu salonu da gördü, vallahi biliyor. Hesap ediyor, gece gündüz düşünüyor; ‘Ben bir Cumhuriyet kurdum, ben bir devlet kurdum, 7 düvelin gözü bunun üzerinde, bunu bölmek isteyecekler, bunu parçalamak isteyecekler. Kim buna sahip çıkacak? Bunu düşünmedi mi, düşündü. Ne bıraktı? İşte sizler gibi Cumhuriyet’in aziz evlatlarını bıraktı, bizleri bıraktı. Cumhuriyet Bayramı tekrar kutlu olsun. Allah bizlere bu kutlamaları hayatımızın son nefesine kadar yapabilmeyi nasip etsin, sizleri de cumhuriyetin bekçileri etsin. Hepinize teşekkür ediyorum sağ olun var olun, günümüz, gecemiz kutlu olsun, Cumhuriyet daim olsun.”
Kaynak: FLASH HABER TV