Dolar ve Euro rekora gidiyor! İşte 26 Eylül serbest piyasa döviz açılış fiyatları
Deutche Bank dolar/TL tahminini aşağı çekti
Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, Türkiye’nin ilk dokuz ayını olumlu değerlendirerek, yılın son çeyreğinin enflasyonun ana eğiliminde gerileme beklentisi taşıdığını vurguladı. Onay, “Ek olarak TL beklentilerinin önemli iyileşmeler gösterdiğini görüyoruz” diyerek, dolar/TL’de yıl sonu için beklentilerini 36 seviyesi olarak açıkladı.
Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, “Yıl sonu dolar/TL beklentimiz 36. Büyüme tarafında da yüzde 3’lük bir büyüme öngörüyoruz” dedi.
Onay, CNBC-e yayınında Berfu Güven’in sorularını yanıtladı.
2025 yılı sonu için enflasyonu yüzde 23 olarak öngördüklerini aktaran Onay, görüyoruz “Bu yıl sonu için de yüzde 47 seviyesinde bekliyoruz. Dolayısıyla 2025 sonrası da önemli olacak. Enflasyonu yüzde 20’lerin altına getirmek istikrarlı bir maliye politikası izlenmesini gerektiriyor” diye konuştu.
Onay, yıl sonu dola/TL beklentilerini ise 36 olduğunu kaydetti.
Onay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye için ilk 9 aylık dönemi olumlu olarak nitelendirebiliriz. Enflasyonun mayıs ayında zirveyi gördükten sonra ağustosta yüzde 52 seviyesine gerilediği bir dönem. Büyüme tarafında yavaşlama emareleri görmekle beraber kompozisyon olarak baktığımızda daha sağlıklı bir görünüme kavuştuğunu cari açık sorununun önemli miktarda gerilediğini söyleyebiliriz. Toplam getiri tarafına baktığımızda gelişmekte olan ülkelerin para birimleri arasında en yüksek getiri sağlayan para birimlerinden biri Türk lirası. Bu performansın arkasında hem yabancı yatırımcıların iştahının artması hem de yurtiçi hanehalkı ve kurumların TL’ye olan güveninin yükselmesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu da rezerv görünümünü destekledi.
Kasım ayı çok fazla önemli gelişmeye sahne olacak. Yurtdışı tarafında Fed’in yakından izlenecek toplantısı olacak, ABD seçimleri ön plana çıkacak. Merkez Bankası, enflasyon raporunu açıklayacak. Faiz indirim beklentilerini belki daha yüksek sesle konuşuyor olacağız. Bizim baz senaryomuz kasım ayında faiz indirimine başlanması. Ağustos aslında bize bir ipucu verdi. Bu kadar olumlu görüntünün yanında beklentilerin bir miktar kırılgan olduğunu işaret etti. Hem küresel dalgalanmalar hem de yurtiçinde çeşitli beklentilerdeki olumsuzluklar bize politika yapıcıların ihtiyatlı duruşunu sürdürmesi gerektiğini gösteriyor.
“DAHA FAZLA KANIT GÖRMEYE İHTİYAÇ VAR”
Yabancının tahvile ilgisinin son çeyrekte başlayacağını düşünebiliriz. Çünkü son çeyrek enflasyonun ana eğiliminin de ciddi anlamda gerilemesinin beklendiği bir dönem. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın olası faiz indirimine başlaması da destekleyici olacak. Piyasa beklentileri şu anda iki yıl sonrası için enflasyonu yüzde 20’nin altında görüyor ama 10 vadeli tahvil faizlerine baktığınızda yüzde28-yüzde 29’lar var. Aslında piyasa katılımcıları enflasyonun düşmesini bekliyorken yatırımcılar enflasyonun bu kadar hızlı şekilde düşeceğine inanmıyor. Dolayısıyla daha fazla kanıt görmeye ihtiyaç var. Maliye politikasında iletişim tarafında daha fazla done sunulması, yatırımcı algısını iyileştirme noktasında da önemli olacaktır. 2025 ile birlikte deprem harcamalarının bütçeden çıkmasını bekliyoruz, bu bir rahatlama sağlayacaktır. Piyasa tarafında bütçe paketi beklentisi var. Onu da son çeyrek ya da gelecek yıl bekliyoruz.
Kurumlar bir yıl sonrası için enflasyonu yüzde 50’nin üzerinde, hanehalkı yüzde 70’lerin üzerinde bekliyor ama fiyat koyucu firmaların beklentisi daha önemli benim gözümde ve orada son aylarda düşüş eğilimini görüyoruz. Ek olarak TL beklentilerinin önemli iyileşmeler gösterdiğini görüyoruz.
2025 yılı sonu için enflasyonu yüzde 23 olarak görüyoruz. Bu yıl sonu için de yüzde 47 seviyesinde bekliyoruz. Dolayısıyla 2025 sonrası da önemli olacak. Enflasyonu yüzde 20’lerin altına getirmek istikrarlı bir maliye politikası izlenmesini gerektiriyor.”
Kaynak: BİRGÜN