Dışişleri Bakanlığı’ndan İsrail’in Okul Saldırısına Tepki!
İran ve Hizbullah, Misilleme İçin Yahudilerin “En Hüzünlü Günü”nü Seçebilir
Batılı istihbarat kaynakları, son saatlerde “Sky News Arabia”ya yaptıkları açıklamalarda, İran ve Hizbullah’ın, İsrail’in üst düzey isimlere yönelik gerçekleştirdiği suikastlere yanıt vermek için Yahudi takviminin “en hüzünlü günü” olarak bilinen “Tişa B’Av”ı seçebileceğini belirttiler.
Kaynaklar, İran ve müttefiklerinin, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Hizbullah komutanı Fuad Şükür ve Kassam Tugayları lideri Muhammed Dayf’ın suikastlarına karşılık olarak, 12 veya 13 Ağustos’ta gerçekleşecek “Tişa B’Av” gününü tercih edebileceğini ifade etti.
TİŞA B’AV’IN ÖNEMİ
Tişa B’Av, Yahudi inancında her yıl tutulan bir oruç günü olup, Yahudi tarihinde birçok felaketin, özellikle Süleyman Mabedi’nin Babil İmparatorluğu tarafından ve ikinci mabedin Roma İmparatorluğu tarafından Kudüs’te yıkılmasının anıldığı bir gün olarak bilinir.
Bu özel günün seçimi, çeşitli sembolik, psikolojik ve taktiksel unsurlar barındırabilir:
SEMBOLİK VE PSİKOLOJİK ETKİLER
Tişa B’Av günü, Yahudi tarihinde birçok trajedinin anıldığı bir gün olarak duygusal bir öneme sahip. Bu gün yapılacak bir saldırı, İsrail toplumu üzerinde korku ve zayıflık hislerini artıracak bir etki. Bu etki, 7 Ekim’deki Yom Kippur saldırısının yarattığı şokla karşılaştırılabilir.
Tişa B’Av’da yapılacak bir saldırı, tarihsel travmaları yeniden canlandırma ihtimali oldukça yüksek ve çatışmanın sadece politik değil, manevi ve varoluşsal boyutlarının da olduğunu vurgulayacak bir zamanlama.
TAKTİKSEL DEĞERLENDİRMELER
Dini günlerde güvenlik önlemleri daha çok toplumsal olayları önlemeye odaklandığından askeri saldırılar için bir sürpriz unsuru yaratma ihtimali yüksek. 1973’teki Yom Kippur Savaşı’nda olduğu gibi, dini tatillerde saldırı düzenlemek, İsrail’in anında tepki vermesini zorlaştıracak bir durum ve kaosu da büyük ihtimalle artıracak, karışıklıklara yol açacaktır.
Tişa B’Av günü yapılacak bir saldırı, medya tarafından geniş bir şekilde ele alınacak ve İran ile Hizbullah’ın mesajlarının uluslararası kamuoyunda daha fazla yankı bulmasına yol açacaktır.
Kaynak: HABER MERKEZİ
