GAZETECİLER CEMİYETİ “2022 YILI MESLEK ONUR ÖDÜLÜNÜN” SAHİBİ MUSTAFA İSTEMİ OLDU
ODUNPAZARI BELEDİYE LİDERİ KURT’TAN ‘GAZETECİLER GÜNÜ’ BİLDİRİSİ
Odunpazarı Belediye Lideri Kazım Kurt, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ hasebiyle yayımladığı bildiride, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, görevlerini yaparken ömürlerini yitiren tüm basın çalışanlarını hürmetle anıyor; demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ve düşünce özgürlüğünün her alanda kaybolmaya başladığı ülkemizde daha özgür, tarafsız ve çağdaş bir gazetecilik anlayışı diliyorum” dedi.
Başkan Kazım Kurt, ‘Gazeteciler Günü’nü paylaştığı bir bildiriyle kutladı. ‘10 Ocak, gazetecilerin dayanışma ve mücadele günü olmalıdır” diyen Kurt’un iletisi, şöyle:
“10 Ocak’ı ‘Çalışan Gazeteciler’ günü olarak tanımlamak oldukça güç. İşsizliğin ülke ortalamasının iki katı olduğu, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yüzde 90’ı aştığı, gazetecilerin cezaevinde olduğu medya sektöründe; 10 Ocak, kutlanmayı değil, mücadele etmeyi gerektiriyor. Görevi halkın hakikat bilgi ve haber almasını sağlamak olan gazeteciler; çıkarcı güçlerin menfaatlerini korumak üzere haber yapmaya zorlanıyor. Bu zorlamayı reddeden gazeteciler ya işten atılıyor ya da cezaevlerine gönderiliyor. Türk basını, tarih boyunca hiç bu kadar baskı altında kalmadı. Gazeteciler için haber yapmak tarih boyunca hiç bu kadar güç olmadı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 62. yılında gazeteciler, güvencesiz, örgütsüz ve sıhhatsiz şartlarda çalışmaya zorlanıyor. Kanunun tanıdığı haklar budanıyor, gazetecilerin kalemleri üzerindeki baskılar her geçen gün artıyor. Basın üstündeki sansür, 115 yıl önce 24 Temmuz 1908’de kaldırıldı, istibdat dönemi sona erdi. Lakin, bugün gazeteciler, 115 yıl öncesinde olduğu üzere, hatta daha fazla, istibdat altında. İşte tüm bunlar nedeniyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, artık bir kutlama günü olmaktan çıkmıştır. 10 Ocak, gazetecilerin dayanışma ve mücadele günü olmalıdır.
Basının; özgürlüklerin geliştirilmesi, uzlaşma ve barış kültürünün oluşturulması, şeffaf yönetim anlayışının yerleşmesi, demokrasinin gelişmesi, halkın haber alma hakkını en düzgün biçimde kullanması ve Cumhuriyetin kazanımlarıyla korunması konusunda faal bir güç olduğu unutulmamalıdır. Basın hiç kimsenin monopolünde olamaz. Gazetecilerin bireylerin, kurumların değil halkın ve doğrunun yanında olması gerekir. Gazetecilerin kalemleri diğerlerinin yazdıkları ile değil, kendi özgür iradeleriyle gerçekleri yazdıkları vakit daha güçlü bir hale gelecektir. Toplumsal demokrasinin gereği olan sendikal haklar ve düzenlemelerle basın emekçilerinin karşılaştıkları güçlükler azaltılmalı, verimli çalışma ortamına taban hazırlanmalıdır. Bu his ve düşüncelerle tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, görevlerini yaparken hayatlarını yitiren tüm basın çalışanlarını hürmetle anıyor; demokrasinin, özgürlüğün, adaletin ve düşünce özgürlüğünün her alanda kaybolmaya başladığı ülkemizde daha özgür, tarafsız ve çağdaş bir gazetecilik anlayışı diliyorum.”