29. ULUSLARARASI ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ BAŞLIYOR
MİLLETLERARASI TARSUS ŞENLİĞİ SONA ERDİ
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl birincisini düzenlediği Memleketler arası Tarsus Şenliği sona erdi. Tarsus, tarihi yerleri ve doğal güzellikleriyle şenliğin birinci gününden son gününe kadar birçok aktiviteye mesken sahipliği yaptı, şenlik coşkusu tüm kente yayıldı.
Usta kalemler, sanatçılar, dans ve gösteri kümeleri kente konuk oldu. Her anında coşkunun hakim olduğu ve Tarsusluların büyük bir ilgi göstererek sahiplendiği şenliğe, 27 ülkeden 350 konuk katıldı. Söyleşi, stant, dans gösterileri, bisiklet çeşidi, yamaç paraşütü, gezici kütüphane, itfaiye aktiflikleri ve konser üzere birçok aktivite ile Tarsus tarihine bir şenlik ekledi.
Sanat ve eğlenceli aktivitelerin yanı sıra Slow Food Yeryüzü Pazarı, Ekolojik Pazar, klâsik ve kaybolmuş mutfak lezzetleri ile üretici bayan stantları, şenlik boyunca vatandaşların beğenisine sunuldu.
“BU ŞENLİK BURADA BİR PATLAMAYA YOL AÇMIŞ”
Festivalin son gününde Tarsus Müzesi’nde sabah saatlerinde birinci olarak gazeteci-yazar Oral Çalışlar, gazeteci-yazar İpek Çalışlar ve gazeteci Yavuz Donat’ın iştirakçi olduğu “Çocukluğumun Tarsus’u” isimli söyleşi düzenlendi. Tarsus’ta doğup büyüdüğünü ve 68 olaylarının akabinde uzun yıllar Tarsus’tan uzak kaldığını söyleyen gazeteci-yazar Oral Çalışlar, “Tarsus, yıllardır dingin ve sakin bir kent haline gelmişti. Ancak bu şenlik burada bir patlamaya yol açmış. Tarsus’un birikmiş gücü ortaya çıkmış” dedi.
Tarsus’a en son geldiğinde Tarsus’un sessiz ve sakin bir yer olduğunu söyleyen gazeteci-yazar İpek Çalışlar, artık ise şenlikle birlikte canlı ve hareketli bir kent kimliğine kavuşmuş olduğunu gözlemlediğini belirtti.
“TARSUS’U GÜNDEME GETİREN, CANLANDIRAN BİR ŞENLİK OLMUŞ”
Gazeteci Yavuz Donat ise, “Bugüne kadar ihmal edilmiş, unutulmuş Tarsus’u gündeme getiren, canlandıran bir şenlik olmuş. Tarsus’un kalkınması ve patlama yapması için inşallah bu bir başlangıç olur” dedi.
Tarsus Müzesi, öğleden sonra da varlıklı söyleşilere konut sahipliği yaptı. Müellif, akademisyen ve içerik üreticisi Emrah Safa Gürkan, “Öğrenmeyi Öğrenmek” isimli söyleşisinin sonunda yaptığı değerlendirmede, “Burası tarihi bir kent, ancak turizm konusunda çok görünür olmamış. Bu manada hem kentin bu kültüre sahip çıkması hem de bunu bir halde insanlara duyurması ve ruh değişimine muhtaçlığı olduğunu düşünüyorum. Bunu da bu tür etkinliklerle yavaş yavaş başaracağını düşünüyorum” dedi.
“EDEBİYAT NE İŞE YARAR” SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ
Festivalin ve günün son söyleşisi de yeniden Tarsus Müzesi’nde düzenlendi. Sibel Oral, Yavuz Ekinci, Sine Ergün, Murat Özyaşar ve Gamze Güller’den oluşan 5 güçlü kalem, dinleyicilere “Edebiyat Ne İşe Yarar” söyleşisini sundu. Murat Özyaşar, şenliğin coşkusuna kapıldığını belirterek, “Festival hem sinema hem edebiyat hem müzikle, hasılı sanatın bütün kollarıyla Tarsus’a yakışır bir aktiflik oldu. Tarih ve sanat esasen bu kentte buluşmuştu, şenlikle gün yüzüne çıktı” sözleriyle düşüncelerini lisana getirdi.
“BU TARİHİ YERLER, BÖYLE ŞENLİKLER SAYESİNDE TANITILABİLİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Festivalin tarihi bir zenginliği olan Tarsus’un tanıtımına büyük katkı sağlayacağını düşündüğünü söyleyen müellif Sine Ergün, “Çok etkileyici bir şenlik. Bu tarihi yerler, böyle şenlikler sayesinde tanıtılabilir diye düşünüyorum. Tek başına çok etkileyici bir festival” dedi.
Festival coşkusunun heyecanını yaşadığını söz eden Gamze Güller ise “Böyle bir şenliğin düzenlenmesi, kültür ve sanat insanları açısından çok önemli. Bu tür faaliyetlerle bunu yaygınlaştırabilmek, buraya daha çok insan çekerek kültürel zenginliği paylaşabilmek de çok önemli” diye konuştu.