Veli Ağbaba: “Eskiden Biri Emekli Olduğu Zaman, İşçi Emekli Olduğu Zaman Evini Alırdı. Şimdi Bırakın Arabayı Almayı, Bırakın Ev Almayı, Arabanın Tekerini Alamıyor”
MALATYALI ÇİFTÇİLER SULAMA ÜCRETLERİNE TEPKİ GÖSTERDİ: “ÜCRETLERDEKİ FARKLI UYGULAMALARI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Malatya’da çiftçiler, Derme Sulama Birliği’nin önünde toplanarak sulama ücretlerine tepki gösterdi. Çiftçiler adına konuşan Kurtuluş Köylü, “Sulama ücretlerinde yıl içerisinde bir yandan indirim uygulanması akabinde ikinci bir fiyat artışı gibi yapmış olduğu farklı uygulamaların biz çiftçiler tarafından kabul görmesi mümkün değildir” dedi.
Malatya’da çiftçilere, 2022 yılı kayısı bahçeleri için tarımsal sulama ücretinin 30 Haziran’a kadar ödenmesi durumunda indirimli olarak 119 TL olacağı bildirilmişti. Sulama ücretinin ilk taksitini ödemeye giden çiftçiler, ücretin artış yapılarak 176 TL’ye çıkarıldığını öğrendi. Duruma tepki gösteren çiftçiler, Derme Sulama Birliği’nin önünde toplanarak açıklama yaptı.
“ÇİFTÇİYLE RESMEN ALAY ETMİŞLERDİR”
Çiftçiler adına açıklama yapan Kurtuluş Köylü, şöyle konuştu:
“Derme Sulama Birliği’nin yıllık sulama ücret tarifesi bakanlık tarafından belirlenir, ürün değişikliğine göre sulama ücretleri farklılık gösterir ve bir yıl süre ile belirlenen ücret tarifesi üzerinden tahsilat yapılır. 2022 yılı sulama ücreti ise kayısı bahçeleri için 119 TL olarak açıklandı ve biz çiftçiler buna istinaden yıllık sulama beyanında bulunduk. Sezon başında Derme Sulama Birliği; 2022 yılı sulama ücretlerinin tek taksit peşin ödenmesi halinde 15-30 Haziran 2022 tarihleri arasında yüzde 15, 1 Temmuz-15 Temmuz tarihleri arasında da yüzde 10 indirimli ödeme yapılabileceğini bildirdi. Bu yapılan indirim kampanyası ile kurum yüz binlerce lira zarar ettirilmiştir. Bu yapılan indirimden kaynaklı zarar ise ‘vurun abalının sırtına mantığı’ ile çiftçilere yüklenmeye çalışılmaktadır. Yapmış oldukları indirim kampanyası ve şu anki yapmış oldukları zam tarihlerine bakılınca enflasyonun ve akaryakıtın en yüksek olduğu aylarda uygulanmış, enflasyonun düşük olduğu ayda ise zam uygulayarak biz çiftçilerle resmen alay etmişlerdir.
“BAŞARISIZLIKLARINI ZAM İLE TAÇLANDIRMAK İSTEMELERİ İSE UTANÇ VERİCİDİR”
15 Temmuz’dan sonra yıllık sulama ücretinin ilk taksitini ödemek için giden tüm çiftçilerden ücret tahsilatı yapılmamış ayın birinde gelmeleri söylenerek resmen çiftçiye tuzak kurulmuş ve zamlı tarifeden ücret almak için çiftçiyi 1 Ağustos’a kadar bekletmişlerdir. Sulama ücretinin ilk taksitini ödemek için giden çiftçiler ise tarımsal sulama ücretinin 176 TL olduğunu öğrenerek büyük bir şok yaşamıştır. Dokuzuncu aya sayılı günler kala daha ikinci sulamayı dahi tam olarak yaptırmayı beceremeyen idarecilerin başarısızlıklarını zam ile taçlandırmak istemeleri ise utanç vericidir. Bu yapılan indirim ve sonrasındaki zammın devlet ahlakı ile bağdaşmadığının çiftçiler olarak farkındayız. Bu uygulama geçmiş yıllarda olduğu gibi vatandaşı devlete karşı küstürmeye çalışan bazı terör örgütü mensuplarının kullandığı sisteme benzemektedir.”
“OLUMSUZLUKLAR İSE ÇİFTÇİYE FATURA EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”
“Birliğimizin bugün borç batağında olmasının sorumlusu biz çiftçiler olmamalıyız” diyen Köylü, açıklamasında şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımızın devlet adına çiftçileri destekleme ve üretimi artırma amaçlı birçok çalışma yaparken, birlik yöneticilerinin bu tür tutarsızca uygulamalarda bulunması biz çiftçileri endişelendirmektedir. Diğer bir husus ise 2018 yılında 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle Başkanlık ve delege sistemi kaldırılarak Devlet Su İşleri bünyesinde çalışan mühendisler, birlik başkanı olarak bakan onayı ile atanmaya başlanmıştır. Bu atamalardan sonra bazı birlik başkanları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olduğu, ilgili maddede ‘devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatle uygulamak zorundadırlar’ denildiği halde bazı liyakat sahibi olmayan memurlar tarafından suistimal edilerek despot kişilikteki kişiler tarafından tamamen keyfi ve kanunsuz uygulamalar ile birlikleri yönetmeye çalışmış bundan kaynaklı olumsuzluklar ise çiftçiye fatura edilmeye çalışılmaktadır.
“TUTARSIZ YÖNETİCİLERİN BU VE BENZERİ YANLIŞ UYGULAMALARINDAN VE HATALARINDAN KAYNAKLI MİLYONLARCA LİRA ZARARLARIN CEZASINI BİZLER ÇEKMEMELİYİZ”
Bu duruma da maalesef DSİ ‘benim memurum’ mantığı ile sessiz kalmıştır. Birliğimizin bugün borç batağında olmasının sorumlusu biz çiftçiler olmamalıyız. Tutarsız yöneticilerin bu ve benzeri yanlış uygulamalarından ve hatalarından kaynaklı milyonlarca lira zararların cezasını bizler çekmemeliyiz. Sorumlu kişilerden tahsil edilsin. Derme Sulama Birliği’nin sulama ücretlerinde yıl içerisinde bir yandan indirim uygulanması akabinde ikinci bir fiyat artışı gibi yapmış olduğu farklı uygulamaların biz çiftçiler tarafından kabul görmesi mümkün değildir. Ayrıca sulama birlikleri hiçbir altyapı çalışması bakım onarım temizlik çalışması yapmadığı halde suyun çiftçilere iletiminin sağlanması gibi bir çalışma yapmadan kendi sulama sahası alanında kalması nedeniyle sondaj kesen kuyu hatta tüm kaynak sularından “Deli Dumrul” misali gibi ücret tahsil etmektedir. Sulama birliklerindeki bu keyfi ve zorba uygulamalardan biz çiftçiler rahatsız olduğumuz için bugün burada toplandık bu yapılan haksız uygulamaların ivedilikle sonlandırılması konusunda buradan tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz.”
“ÇİFTÇİLERİN SULAMA BİRLİĞİNDE ALINAN KARARLARDA SÖZ SAHİBİ OLMASINI İSTİYORUZ”
Köylü, çiftçilerin talep ve beklentilerini ise şöyle sıraladı:
“Yıllık sulama ücretinin önceki açıklandığı gibi dönüm başı 119 TL olmasını istiyoruz. Arıza ve aksaklıkların zamanında yapılmasını talep ediyoruz. Çiftçilerin sulama birliğinde alınan kararlarda söz sahibi olmasını istiyoruz. Başkanlar bir karar alıyorlar, doğru ya da yanlış bunu uyguluyorlar. Burada da biz çiftçiler mağdur oluyoruz. Sulama düzeninin adaletli ve düzenli bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Dokuzuncu aya gelişimiz ama hala ikinci sulamayı yapamayan bölgelerimiz ve çiftçilerimiz var. Bunun sorumlularının cezalandırılması gerekiyor. DSİ, ‘benim memurum’ diyerek, bütün pisliklerinin halının altına süpürüyor. Çiftçiler olarak bu durumdan rahatsızız. Yazdığımız dilekçelere de karşılık alamıyoruz.”