ÂLÂ PARTİ BAYAN SİYASETLERİ BAŞKANLIĞI: “BİR GECEDE VERİLEN HUKUKSUZ KARARLA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLMEKLE ASLINDA BAYAN; HEM HUKUKÎ TABANDA HEM DE ŞİDDET YANLISI ERKEKLERİN NEZDİNDE AÇIK AMAÇ HÂLİNE GELMİŞTİR”
KONAK’TA BAYAN HİKAYELERİ VE ŞİİRLERİ YARIŞI MÜKAFATLARI SAHİPLERİNİ BULDU
İzmir Konak Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Bayan Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Yarışı’nda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Konak Belediye Lideri Abdül Batur, “Sizlerin öykü ve şiirleriyle bayanın toplum içindeki önemini gözler önüne sermeye çalışıyoruz. Artık, kâfi diyoruz. Artık değişimin vakti geldi. Bu mücadeleyi, daima birlikte, dayanışma içinde sürdüreceğiz” dedi. Törene katılan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ise “Kadın özgürleştikçe sanat da özgürleşir. 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü öykü ve şiir müsabakasıyla buluşturmak çok kıymetli” diye konuştu.
Konak Belediyesi’nin düzenlediği Bayan Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Yarışı Ödül Töreni Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde dün yapıldı. Törene; Konak Belediye Lideri Abdül Batur’un yanı sıra CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gamze Taşçıer, CHP Bayan Kolları MYK Üyesi Ayten Gülsever, CHP İzmir vilayet yöneticileri, CHP Konak İlçe Lideri Akın Küçükoğullarından ve ilçe yöneticileri, PEN Müellifler Derneği Yönetim Heyeti Üyesi Şair Muharrir Zeynep Aliye ve dernek üyeleri, yarışın jüri üyeleri ve iştirakçileri, Konak Belediyesi meclis üyeleri ve bayan kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen, şiir kategorisi de eklenerek geliştirilen “Tarih, Bayanlar ve Efsaneler” temalı Bayan Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Müsabakası’nda “Yetiş Umay Ana” isimli yapıtıyla Esra Kahya öykü kolunda, “Dişil Cumhuriyet” isimli yapıtıyla Güler Kalem şiir kısmında birincilik ödülünü aldı. Öykü kolunda ikincilik ödülünü “Ses” isimli öyküsüyle Esma Parıltı Kılıç, üçüncülük ödülünü ise “Kadın İcat Etti” isimli yapıtıyla Beyhan Keçeli ve jüri özel ödülünü “Helen’in Savunması” isimli yapıtıyla Sare Coşar aldı.
Şiirde ise ikincilik ödülü “Grafomani” isimli yapıtıyla İlayda Orhan’a, üçüncülük ödülü “Sunak” isimli yapıtıyla Deniz Kara’ya ve jüri özel ödülü “Sofia’nın Arzuları” isimli şiiriyle Merve Yaşar’a gitti.
BATUR: “KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ KINIYOR, LANETLİYORUM”
Konak Belediye Lideri Abdül Batur konuşmasında 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne vurgu yaptı. Düzenledikleri etkinliklerle farkındalık yaratmak istediklerini lisana getiren Lider Batur, “Türkiye genelinde düzenlediğimiz müsabakamız her yıl daha çok ilgi görüyor. Bu yarışta, sizlerin öykü ve şiirleriyle bayanın toplum içindeki önemini gözler önüne sermeye çalışıyoruz. Bu yarışla, Bayana Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Mücadele Günü’ne dikkat çekmeye çalışıyoruz. İster özel ister kamusal alanda olsun, bayanlara yönelik şiddeti kabul etmemiz mümkün değildir ve asla kabul etmiyoruz. Bayana yönelik her türlü şiddeti kınıyor ve lanetliyorum” dedi.
“MÜCADELEYİ DAYANIŞMA İÇİNDE YÜRÜTECEĞİZ”
Lider Batur, Konak Belediyesi’nin bayan dostu bir belediye olduğunu ve bayana yönelik çok sayıda proje ve çalışma gerçekleştirdiklerini tabir etti. Bayana yönelik şiddet sorunun mahallî çabalarla değil yasal düzenlemelerle çözülebileceğini belirten Lider Batur şöyle konuştu:
“Türkiye genelinde düzenlediğimiz yarışımız her yıl daha çok ilgi görüyor. Bu yıl birbirinden kıymetli 6 jüri üyemiz 575 yapıtı kıymetlendirdi. Hem jürimize hem de yarışımıza eser gönderen tüm bayanlarımıza teşekkür ediyorum. Şiir ve öykü kısmında 8 ödülümüzü kazanan yarışmacılarımızı da gönülden kutluyorum. Sizlerin öykü ve şiirleriyle bayanın toplum içindeki önemini gözler önüne sermeye çalışıyoruz. Bayana yönelik şiddetin önlenmesi, devletin, bayanları müdafaaya yönelik önlemleri ve şiddete yönelik siyasetleriyle birebir ilgilidir. Bu sorunun çözümü yalnızca mahallî yönetimlerin değil, siyasi iktidarın çözebileceği bir sıkıntıdır. Bayana şiddet lakin önemli yasal düzenlemeler ve önemli yaptırımların uygulamaya sokulmasıyla çözüme ulaşabilecek bir sorun olarak görünmektedir. İstanbul Sözleşmesi’ni yine hayata geçirecek, bayanlara kıymet veren, sözleşmenin tüm hususlarını yine uygulamaya koyacak bir iktidarın özlemindeyiz. Artık, kâfi diyoruz. Artık değişimin vakti geldi. Bu mücadeleyi, daima birlikte, dayanışma içinde sürdüreceğiz.”
TAŞCIER: “KADIN ÖZGÜRLEŞTİKÇE SANAT DA ÖZGÜRLEŞİR”
CHP PM Üyesi Gamze Taşcıer, Konak Belediyesi’nin bayan dostu çalışmalarla bayanların yanında yer aldığını, bayanların hayatın her alanında var olabilmesi için yaptığı toplumsal projelerle de cumhuriyete yakışır bir belediye görevini ziyadesiyle üstlendiğini söyledi. Konak Belediye Lideri Abdül Batur’a bayanlara yönelik çalışmaları münasebetiyle “Biz de her vakit yanınızdayız, her türlü dayanağa her vakit hazırız başkanım” diyen Taşçıer, bayan ve sanatın benzerliğine vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kadın ve sanatın geçmişten günümüze mücadelesine baktıkça birbirinden bağımsız olmadığını görüyoruz. Bayanın yaşadığı zorluklar, mücadeleler sonucunda nasıl güzele ulaştıysa aslında sanatın içinde bulunduğu durum da misal. Bu nedenle bayan özgürleştikçe sanat da özgürleşir. Her ikisi de Cumhuriyetin bizim için bir ihtilal niteliği taşıyan iki önemli ögesinden. 25 Kasım Bayana Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü öykü ve şiir yarışıyla buluşturmak da bu günün ne kadar manalı olduğunu, ne kadar anlaşıldığını söz eden çok değerli bir çalışma. Bu vesileyle başta liderim olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
ALİYE: “KADIN VE ÖYKÜYÜ BİR IRMAĞA BENZETİRİM”
PEN Müellifler Derneği Yönetim Şurası Üyesi Şair, Muharrir Zeynep Aliyede bayanı ve öyküyü bir ırmağa benzettiği imgesel konuşmasıyla alkış topladı. Aliye konuşmasında şunları kaydetti:
“Kadınlar Türkiye’de demokratikleşme, çağdaşlaşma; güzel bir geleceği kurmak hedefiyle bitmek bilmeyen uğraşlarını gösteriyor. Bayan ve öyküyü bir ırmağa benzetirim ben. Irmak, vericidir, bereketlidir. Çevresini besleye besleye, coştura coştura sarfiyat. Heyecanlıdır. Arına arına sarfiyat. Hayatı coşku doludur. Bir yerde yığılıp kalmayı istemez. Öykü de öyle… Öykü, 20’nci yüzyılın yaramaz çocuğu olarak ortaya çıkmıştır. Coşkuludur, kendisine bir son çizilmesini istemez. Bayanlar da düştüğü yerden kalkmasını, tekrar harekete geçmesini, ağlarken gülmesini bilirler. Lakin iki türlü ırmak vardır; kapalı havza, açık havza. Kapalı havza içine kapanır, dört duvarın ortasında kalır. Bütün rahmetini, coşkusunu, heyecanını orada tüketir masraf. Açık havza ise denize ulaşır. Denize giderken yanına akarsuları da alır, coştura coştura denize masraf, denizden okyanuslara akar, bütün dünyanın olur. Bayanlar da öyledir. Kimi bayanlar dar bir dünyada kitlenip kalırken bazıları de coşku içerisinde. Ancak her halükarda hayata mana, coşku ve güzellik katarlar. Burada bayan ve öykü üzere çok önemli iki mevzuyu buluşturan, ismine yarış düzenleyen Konak Belediyesi’ne ve emek verenlere çok teşekkür ediyoruz.”
TÖREN SONRASI TİYATRO OYUNU SAHNELENDİ
Ulusal çapta düzenlenen ve 575 eser ortasında kıymetlendirme yapılan müsabakada öykü ve şiir kollarında dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin akabinde Handan Gökçek’in yazdığı, Yılmaz Tüzün’ün yönettiği, Tomris Çetiner ve Yasemin Şimşek Tüzün’ün oynadığı “Son Kantocu Elenika” tiyatro oyunu sahnelendi.
