Cevdet Akay: Karabüklü Sanayicilerimiz İthal Ettiğimiz Ürünlerle İlgili Eğer Yerli Üretim Yapılacaksa Burada Yüzde 100’E Varan Vergi İndirimlerinin Yapılmasını Talep Ediyor
KESK SAMSUN ŞUBELER PLATFORMU, 17 ARALIK MİTİNGİ İÇİN KAMPANYA BAŞLATTI. SAMSUNLU VATANDAŞ, ARTAN FİYATLARDAN YAKINDI: “NE VAKİT EVLENİRİZ BİLİYOR MUSUNUZ, MEZARA GİRİNCE TAHMİNEN EVLENEBİLİRİZ”
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
KESK Samsun Şubeler Platformu, Mecidiye’de Atatürk Meskeni karşısında 17 Aralık Cumartesi günü Ankara’da yapılacak mitinge davet ve imza kampanyası için stant açtı. İmza kampanyasına takviye veren bir vatandaş, “Kız arkadaşımla 5 yıldır beraberiz. Ne vakit evleniriz biliyor musunuz, mezara girince tahminen evlenebiliriz. Ben şu an mobilya falan baktım, beyaz eşya falan baktık, imkânsız. Sade bir düğün, ikinci elden beyaz eşyayı almayı düşünüyorum” dedi.
KESK Samsun Şubeler Platformu, Samsunluları 17 Aralık’ta Ankara’da yapılacak “Seçim Bütçesi Değil, Halktan- Emekten Yana, Geçim Bütçesi İstiyoruz” mitingine davet etti. Mecidiye’de Atatürk Konutu karşısında açılan stantta da imza kampanyası başlatıldı. SES Samsun Şube Lideri Aysel Ocak, şunları söyledi:
“5’Lİ ÇETEYE DEĞİL HALKTAN EMEKTEN YANA BÜTÇE İSTİYORUZ”
“2023 bütçesinde halkın sırtındaki vergi yükü ağırlaşıyor. Başta eğitim ve sıhhat hizmetleri olmak üzere, kamu hizmetlerine bütçeden ayrılan hisselerin, faize, kur muhafazalı mevduat sistemine müşteri garantili kent hastanelerine, yol, köprü, hava alanı, tünel inşaatları müteahhitlerine, 5’li çeteye, sermayeye aktarılan hisse artıyor. Tüm kamuoyu ve halkımızın sermayeye değil, halktan emekten yana bir bütçe talebimizi yükseltmek için, ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Bu amaçla 17 Aralık’ta Ankara’da mitingdeyiz. Bir imzada senin olsun, Meclis’te sesin duyulsun. Halktan emekten yana bir bütçe için bir imza da siz verin. Öğrenciye, işçiye, çiftçiye, fakire, emekçilere bütçede olan hissemizi biz de istiyoruz. Çocuklarımız okula aç gitmesin istiyoruz.”
“HAYATIMIZIN HER ALANI BÜTÇEYLE BELİRLENİYOR”
Tarım Orkam Sen Samsun Şube Lideri Fazilet Avcı ise şunları söz etti:
“Artan yoksulluğumuz ve ağırlaşan hayat şartlarında TBMM’de 2023 bütçesi görüşülüyor. Maaşlarımızdan ödeyeceğimiz vergilere, yararlanacağımız faiz ve faturalarımıza kadar, hayatımızın her alanı bütçeyle belirleniyor. Bütçeyi oluşturan vergiler halktan toplanıyor. Tüm vergi yükü halkın omuzlarında. Fakat bizden toplanan vergiler, bize insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve hizmet olarak geri dönmüyor. Zenginlere, işverenlere muafiyet, teşvik, vergi indirimi biçiminde aktarılıyor. Kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin, gençlerin, bayanların halkın fikri artık yok sayılıyor. Bugüne kadar biz emekçilerin, emekten yana halktan yana bütçe talebi bütçe imkânlarımız kısıtlı denilerek, görmezden gelindi.”
“ŞÜKÜRLER OLSUN SİMİT YİYEBİLİYORUZ”
İmza kampanyasına katılan bir vatandaş ise şunları söyledi:
“Bu bütçe bir genci bırak, bir aile bu bütçe ile nasıl geçiniyor ben şüpheler içerisindeyim. 5 bin 500 lira şöyle baktığında güzel bir para, eski para geçen seneye göre, şu anki kurallarda ben 5 bin 200 lira değil de ortalama günlük sarfiyatın aylığa vurduğumuzda aylık bazında ortalama 3 milyar yapar. 20 yaşındaki gencin, ben 21 yaşındayım, askerliğimi de yaptım. Sigara kullanan birisiyim. Sigara kullanmasam ben, haftada iki sefer dışarıya çıksam ben, bir genç olduğum için, hatta şu anda bir yere otursam, bir çay içmeye kalkıyorum çay 10 lira, artık her vakitte bir arkadaşın ödeyemez. Bir defa ben ödedim benim aylık giderim var çay param, Şükürler olsun simit yiyebiliyoruz. Kız arkadaşımla 5 yıldır beraberiz. Ne vakit evleniriz biliyor musun abi, mezara girince tahminen evlenebiliriz. Ben şu an mobilya falan baktım, beyaz eşya falan baktık, imkânsız. Sade bir düğün, ikinci elden beyaz eşyayı almayı düşünüyorum. Ben istemem mi sıfır bir eşya ben en uygununu alayım istiyorum fakat diyorum imkân yok şu an ben sıfır eşya alamam böyle bize evlenmek hayal olur. Mesken nerede konut imkânsız, o bir aşikâr. Aylık 10 milyar (bin) alsam ben artık mesken alamam. 10 milyarı (bin) geç 20 milyar (bin) da alsam ben konut alamam. Hatta TOKİ müracaatları var. Kız arkadaşıma dedim ki müracaat yapayım mı? Dedi ki, sakın yapma! Mezara girince mi konutun taksitini ödeyeceksin. Her ay artıyormuş bu. Memur maaşıyla artıyormuş. Yani TOKİ’deki konutları alanlara Allah kolaylık versin diyorum. Mesken almamız baştan imkânsız zati. Evlenmek hayal oldu. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş bakıyorum, adama gidiyorum, adam abana diyor ki daha önce tecrübenin var mı? Ne tecrübesi bekliyorsun ki benden. Beni alacaksın ben esasen orada tecrübe edineceğim olağan ki, her yere bakıyorum tecrübeli, tecrübeli benim tecrübem yok ki, sıfırdan başlayacağım, tecrübe edinmeden tecrübe sahibi olamam ki ben.”
“182 VE MHRS ÇÖKTÜ, RANDEVU ALAMIYORUZ”
Bir diğer yurttaş ise şöyle konuştu:
“Şimdi geçinemiyoruz. Samsun’da son 5 yılda geldiğimiz şu hale bakın, ne hallere düştük, nerelere geldik. Son beş yılda geldiğimiz halde eczaneler vermidon ilaçlarının olmadığını, göz damlalarının olmadığını, son 5 yılda eczacılar, kasvet büyük, eczacılarımız diyorlar. Artı giysi eşyası, artık affedersiniz söylemesi ayıp, iç çamaşır almaya kalktığımız vakit bir iç çamaşırı bir fanila 50 lira, önceden bir fanilayı 30 liraya alıyorduk. Bana deyin ki, palavra söylüyorsunuz.
Türkiye Cumhuriyeti’nde MHRS’ye, 182 MHRS’ye son dört buçuk yılda durdu. Kimse MHRS’ye ulaşamıyor. Randevular çökük, üniversite hastaneleri 2002’de siz geldiniz, Türkiye’nin başına siz geldiniz ve 2011’de GSS sistemi, başladı mı? Başladı! Pekala, 2011 yılında benim Genel Sıhhat Sigortam, ben bankaya 208 lira ödediğim halde, ben neden, GSS’liler neden fakülte hastanelerine alınmıyoruz? Neden mutabakatlarımız yok? Prosedür gereği dediniz, siz GSS’lileri bağlamadık dediniz, prosedür açık dediniz. Niçin o vakit bize GSS’liler, üniversite hastanelerine alınmıyoruz? Mutabakatlarımız yok diyorsunuz. Bizi pes etmeye kalktınız. Biz insan değil miyiz? Ben tıpkı arkadaşın dediği üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nde geçinemiyoruz. 5 yılda ne hallere düştük, düştüğümüz şu hallere bakın. Geldiğimiz şu hallere bakın ilacımızı da parayla alıyoruz, cebimizden. Bırak hastaneye gidip reçete almaya, reçete alıyorduk, ilaç yazdırıyorduk. Artık parayla ilaç alır vaziyete düştük. Hastaneler koymuyorlar bizi, üniversite hastaneleri 2011 yılından beri. Ben GSS’liyim, niçin üniversite hastaneleri içeriye almıyor? Çünkü muahedeleri yok. Mutabakatları olmadığı üzere alamayız diyorlar. Burası özel diyorlar.”
