Hasan Efe Uyar: “Tek Adam Rejimine Geçildiği Günden 2022 Yılına Kadar En Az Bin 477 Yurttaşımız Ekonomik Sorunlar Nedeniyle İntihar Ederek Yaşamına Son Verdi”
EMEKLİLERDEN ANKARA’DA MAAŞ PROTESTOSU…EMEKLİ-SEN GENEL BAŞKANI YAVUZ: “EMEKLİLER HESABI MAHŞERE BIRAKMAYACAK, OYLARINA TALİP OLAN DÜZENBAZLARDAN SANDIKTA HESAP SORACAKTIR”
HABER: CEYLAN SAĞLAM- KAMERA: AZİZ METİN TURAN
DİSK’e bağlı Emekli Sendikası’na (Emekli-Sen) üye emekliler, bugün Ankara’da emekli maaşlarını protesto ederek insan onuruna yaraşır ücret talebini lisana getirdi. Emekli- Sen Genel Lideri Cengiz Yavuz, “Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sıhhat hakkına, barınma hakkına, güvenli çevre hakkına ve en nihayet ömür hakkına gasp etmekten de geri durmamaktadır. Öyleyse emekliler, insan onuruna yakışır bir ömrü inşa etmek için ömrüne kastedenlerle helalleşmeyecektir. Emekliler hesabı mahşere bırakmayacak; utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır” açıklamasını yaptı.
DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in bugün Ankara’da Ulus Meydanı’nda yapmak istediği emekli maaşlarını protesto hareketine Ankara Valiliği müsaade vermedi. Açıklama sendikanın genel merkezi önünde yapılırken; sendika üyeleri Ankara Valiliği’nin kararına reaksiyon gösterdi.
“Açlık hududu 9800 TL iken, en düşük emekli aylığı 7500 TL açıklaması emekliler ortasında eşitsizlik ve ayrımcılıktır” yazılı pankart açan emekliler, “İhtiyaçtan ötürü acil satılıktır, not: pazarlık hissesi vardır” yazılı ve soğan görselinin yer aldığı dövizler ile “koşan enflasyona katkı makinesi” yazılı para basma makinesi maketini taşıdı.
Emeklilerden biri ANKA Haber Ajansı’na, 100 lirayı göstererek “Bununla bir kilo soğan bir kilo patates alabiliyoruz” dedi. Bir diğer emekli ise, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, Mahsuni’nin dediği üzere şu anda muhtacız” diye konuştu.
Emekli- Sen Genel Lideri Cengiz Yavuz, yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“EMEKLİ MAAŞLARININ BELİRLENMESİNDE REFAHTA EŞİTLİK DEĞİL TABANA YANLIŞSIZ YARIŞ UNSURU BENİMSENİYOR”
“3 Nisan 2023 tarihinde, ‘sarayın istatistik uydurma kurumu’ açıkladı: Yıllık enflasyon yüzde 50,51. Başka yandan Konfederasyonumuz DİSK’in Araştırma Merkezi hesapladı: Emeklilerin ve dar gelirlilerin besin enflasyonu yüzde 87-100 aralığında seyrediyor. Açıklanan ve gerçekleşen enflasyon ortasındaki uçurumun yanında, 14 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi yurttaş açlık hududunun altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Dahası açlık sonu altında kalan emekli aylıklarına yapılan sözde iyileştirmeler de emeklileri açlık ve yoksulluk kıskacından kurtarmıyor. Emekli maaşlarının belirlenmesinde refahta eşitlik değil tabana yanlışsız yarış prensibi benimseniyor.
“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ORTALAMA EMEKLİ MAAŞI HALİNE GETİRİLİRKEN SESSİZ KALMAMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile en düşük emekli maaşının 5.500 liradan 7.500 liraya yükseltileceği duyuruldu. Bir müjde üzere verilen bu haberin akabinde Meclis’ten geçen bu düzenleme, milyonlarca emekli için hiçbir mana tabir etmedi. Çünkü emekli maaşlarına oransal ya da seyyanen bir artırım öngörülmedi; 7.500 liranın altında maaş alan emeklilerin maaşlarının Hazine yardımıyla 7.500 liraya tamamlanacağı karara bağlandı. Münasebetiyle emeklilerin kök maaşı birebir kaldı. Emekli maaşlarına ileride yapılacak artırımların 7.500 lira üzerinden değil, bu kök maaşlar üzerinden gerçekleşeceği; başka yandan 7.500 liradan bir lira fazla maaş alan emeklilere bu düzenlemenin hiçbir katkısı olmayacağı açıkken seçime yatırım umuduyla yapılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Emekliler açlık hududunun altında maaşlarla hayat mücadelesi vermeye bir sefer daha mahkûm edilirken; en düşük emekli maaşı ortalama emekli maaşı haline getirilirken sessiz kalmamak boynumuzun borcudur.
“EMEKLİLER HESABI MAHŞERE BIRAKMAYACAK”
Türkiye’de emeklilerin tek sorunu açlık hududun altındaki maaşları da değildir; emekliler özelleştirilen sıhhat sisteminin, betonlaştırılan tabiatın, yaşanılmaz hale gelen çevrenin bedelini fizyolojik ve ruhsal sıhhatlerini kaybederek, toplumdan yalıtılarak, yalnızlaştırılarak, zelzelelerde ve tüm başka afetlerde ömürlerinden olarak ödemektedir. Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sıhhat hakkına, barınma hakkına, güvenli çevre hakkına ve en nihayet hayat hakkına gasp etmekten de geri durmamaktadır. Öyleyse emekliler, devlete toplumsal niteliğini tekrar kazandırmak için, insan onuruna yakışır bir hayatı inşa etmek için, sendikal hak ve özgürlüklerini kazanmak için susmayacak; hayatına kastedenlerle helalleşmeyecektir! Emekliler, dün olduğu üzere bugün de sokaklarda hesap sormaktadır; soracaktır. Emekliler hesabı mahşere bırakmayacak, utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır.
“VARLIĞIMIZ VE HAKLI MÜCADELEMİZ KARŞISINDA TALEPLERİMİZE SEÇİM ÇALIŞMALARINDA YER VERMEYEN HİÇBİR PARTİYE EMEKLİLERDEN OY ÇIKMAYACAĞINI BİR DEFA DAHA BİLDİRİYORUZ”
Bizler, sendikalı emekliler olarak anti-demokratik, emek ve emekçi tersi, temel hak ve özgürlüklere karşı saldırgan tavır ve aksiyonlarda bulunan hiçbir siyasi partiyi desteklemeyeceğimizi bildiriyoruz. Bizler emeklilere yönelik somut çalışmalarda bulunmayan, varlığımız ve haklı mücadelemiz karşısında taleplerimize parti programları ve seçim çalışmalarında yer vermeyen hiçbir partiye emeklilerden oy çıkmayacağını bir defa daha bildiriyoruz.
“EMEKLİ İKRAMİYELERİ TABAN ÜCRET DÜZEYİNE ÇIKARILMALIDIR”
Hatırlatıyoruz, emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret alınmalıdır. Emekli ücretleri enflasyona değil ulusal gelire endeksli olmalıdır. Emekli aylığı bağlama oranları eski düzeye çekilmeli ve güncelleme katsayısında ulusal gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır. En düşük emekli aylığı minimum ücret düzeyine çıkarılmalıdır. Emekli ikramiyeleri minimum ücret düzeyine çıkarılmalıdır. Emekli ücretleri ortasındaki farklılıkların giderilmesi için emeklilikte intibak yasası çıkarılmalıdır. Tıpkı şartlarda emekli olanların aylıkları ortasındaki uçurum kapatılmalıdır.
“MEZARDA EMEKLİLİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİDİR”
Mezarda emeklilik uygulamasına son verilmelidir. Emeklilikte yaş kaidesi adil bir biçimde ve kademeli olarak tekrar düzenlenmelidir. Emekli olmak için 2008 sonrası yükseltilen prim gün sayısı kuralı makul bir düzeye çekilmelidir. Emeklilerin sıhhat hizmetlerinde ödedikleri iştirak hissesi şartsız kuralsız kaldırılmalıdır. Emeklilikte güvenli çevre, yaşanabilir tabiat için gerekenler yapılmalıdır. Emeklilerle ilgili siyaset yapılacağında emeklilere danışılmalıdır. Ve tüm bunların gerçek manada yaşama geçirilebilmesi için emeklilerin sendikal hak ve özgürlükleri ile toplu pazarlık hakları tanınmalıdır. Emeklilerin somut talepleri açıktır, nettir. Taleplerimizin yaşama geçirilmesi mümkündür; zaruridir! Yoksullukta değil refahta birleşmek hakkımızdır.”
