KEMAL ONUR ATALAY
 

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, 2019 yılında çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle borçlanıp fabrikalarına GES santrali kuran iş insanlarının 4 Ağustos’ta çıkan Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği ile mağdur edildiğini belirtti. Erel’e dert yanan Aksaraylı bir iş insanı Halil Gökçe, “Bu yönetmelik devam ederse biz en sonunda iflas edip kafamıza kurşun sıkacağız. Şu an yaklaşık 50 milyon civarı zararımız var” dedi.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhen Erel, Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’nde iş insanları ve işçilerle bir araya geldi. Erel, burada yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Organize Sanayi Bölgesi’nde Aksaray’ın, Türkiye’mizin ekonomisine, üretimine katma değer sağlayan çok kıymetli iş adamları ve iş adamlarının yanında alın teriyle evlerine ekmek götürme sevdasında olan çok değerli işçi kardeşlerim. Bugün burada toplanmamızın sebebi 12.05.2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile iş insanlarımıza, ‘Çatınızdan ya da fabrika alanınızdan elektrik üretin, ürettiğiniz enerjiyi önce kendi fabrikanızda kullanın geri kalanını biz devlet olarak 10 yıl boyunca alacağız. Bu konuda tereddüt etmeyin’ sözü verildi. Burada fabrikası bulunan iş insanları devletimizin bu sözüne güvenerek kredi çekip, borçlanarak iş yerlerinin çatılarına GES santralleri kurdu ve dünya kadar borçlandılar ama 04.08.2022 tarihli resmî gazete de çıkan yönetmelikle devlet şu an diyor ki; ‘Ben senin ürettiğin enerjiye karışmıyorum. Sen kendi fabrikanda bu enerjiyi kullan, geri kalanını da bana bedavaya ver. Biz bunu bu şekli ile kullanacağız.’ 16’ncı madde de yapılan bu değişiklik yoruma açık. Bazı iş adamlarımız diyorlar ki; ‘Örneğin fabrikamızda 100 birim enerji ürettik. Bunun 10 birimini fabrikada kullandık, diğer 10 birimini devlet alacak. 80 birimini biz devlete bağışlayacağız.’ Benim gördüğüm kadarıyla da devletin bu konuda da net bir tutarlılığı yok” dedi.

“NEDEN MEVCUT YATIRIMCILAR İÇİN GEÇİŞ SÜRECİ VERİLMEDİ?”

İş insanlarının bu konuda yaşadığı sorunları anlatan Erel, şöyle devam etti:

“Buradaki iş insanlarımız diyor ki; ‘Biz devletimize, Cumhurbaşkanımıza güvendik, kararnameye güvendik. Dünya kadar borçlandık, kredi çektik. Kendi elektriğimizi ürettiğimiz gibi ülke ekonomisine de katkıda bulunduk. Türkiye zaten enerji kaynakları bakımından fakir bir ülke. Enerjinin tamamı nerdeyse yurt dışından geliyor ve biz burada kendi emeklerimizle enerji üretiyor, ihtiyacımız kadarını kullanıyor, geri kalanını da ihtiyaç sahiplerine gönderiyoruz.’ Türkiye’de cari açığın her geçen gün büyümesi ve bu açıkların en büyük sebeplerinden doğalgaz petrol ve elektriğin olmasını dikkate aldığımız zaman bu iş insanlarının feryadına kulak verin. Ürettikleri enerjiyi satın alın ki bu iş insanları da bu santraller için harcadıkları parayı geriye ödeyebilsinler. İş insanlarımız diyor ki; ‘2019 yılında yönetmeliğe güvenerek yatırım yapan iş adamlarımızın mağduriyeti nasıl giderilecek? Bu kadar kamu zararını kim karşılayacak? Yeni yönetmelikle işini terk eden çalışanların istihdam sorununa nasıl çözüm bulunacak? Lisanssız elektrik üretiminde yapılan değişiklik yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesine engel olmayacak mı? Böyle bir düzenleme gerekliyse, neden mevcut yatırımcılar için geçiş süreci verilmedi?’ Şu denilebilirdi; ‘Kardeşim bu saatten sonra sizin ürettiğiniz elektriği biz almayacağız size 3 sene, 5 sene müsaade ediyoruz. Kendinizi toparlayın’ veya ‘04.08.2022 tarihinde üretilen elektriği biz almıyoruz’ diyebilirlerdi.”

“GENCECİK PIRIL PIRIL İŞ İNSANLARIMIZ VAR. BUNLARIN HEYECANLARINI, ÜMİTLERİNİ, HEVESLERİNİ, HAYALLERİNİ KATLETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK.”

“Şu an bildiğimiz kadarıyla iş insanlarımızın GES üretim sürecinde devletten alacakları var” diyen Erel sözlerini şöyle tamamladı:

“Devlet bu parayı ödemiyoruz derse iş insanlarımız ne yapacak onu da bilmiyoruz. İş insanlarımız, bir yönetmelik Cumhurbaşkanlığı kararnamesini nasıl etkisiz hale getirebilir hala bunun merakı içerisinde. Sözün özü şu; iş insanları devletimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza güvendiler, borçlandılar ve iş yerlerinin üzerlerine GES hattı kurdular ancak çıkan bu yönetmelikle hepsi mağdur hale geldi. Devletimiz Türk milletine göre babadır, baba evlatlarına eziyet yapmaz. Biz devletimizin bu yanlıştan döneceğine inanıyoruz. Görüyorsunuz burada gencecik pırıl pırıl iş insanlarımız var. Bunların heyecanlarını, ümitlerini, heveslerini, hayallerini katletmeye kimsenin hakkı yok. Bu gençlerin, bu Türkiye sevdalısı, üretim sevdalısı gençlerimizin mağduriyetinin giderileceğine inanıyoruz.”

“BU YÖNETMELİK DEVAM EDERSE BİZ EN SONUNDA İFLAS EDİP KAFAMIZA KURŞUN SIKACAĞIZ”

İş insanlarından Halil Gökçe de “Cumhurbaşkanlığı kararnamesine inanarak, güvenerek bir proje başlattık. Üstte üretim, altta üretim hedeflerimiz vardı ama malum Covid-19’dan dolayı fahiş fiyatlar bizim planlarımızı alt üst etti ve biz şu an çiftliğimizin üzerinde enerji üretip devletimize enerji satıyoruz. Bankalara kredi borcumuz var. Evlerimizi, arsalarımızı ipotek ederek banka kuruluşlarından kredi çektik. Bu yönetmelik devam ederse biz en sonunda iflas edip kafamıza kurşun sıkacağız. Şu an yaklaşık 50 milyon civarı zararımız var” diye konuştu.

İlgili Haberler

Tzob Başkanı Bayraktar: “Tarımdaki En Önemli Sorunlardan Biri Tarım Envanterinin Tam Olarak Ortaya Konulamamasıdır. Güncelliğini Yitiren Bilgilerle Üretilecek Tarımsal Politikalar Yetersizdir”

İzto Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener: “Banka Bilançolarına Uygulanan Makro İhtiyati Sınırlandırmalar Krediye Erişimi İmkansız Hale Getirdi”

Tbmm Bütçe Görüşmeleri… Deniz Demir: “Hükümetin Enerjiyle İlgili Tek Politikası Vardır O Da Zamdır. Vatandaşı Müşteri Olarak Gören Zihniyet Değişmedikçe Bu Sorunlar Bitmez”