HDP’Lİ GERGERLİOĞLU, ENGELLİLERİN SIFIR ARAÇTAKİ VERGİ İSTİSNASININ GENİŞLETİLMESİ İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİ: ENGELLİLİK ORANI YÜZDE 90’DEN YÜZDE 40’A İNDİRİLSİN
İktidarın, yerel seçimlerden beri kimyası bozuldu sanki. Enine boyuna düşünülüp-tartılmadan, “ben yaptım oldu” anlayışı ile alınan kararlardan, kamuoyunun tepkisi karşısında mecburen geri adımlar atılmak zorunda kalınıyor.
Hatırlanacağı üzere, geçen günlerde limiti 100 bin TL üzerinde olan kredi kartlarından 750TL maktu bir meblağın, yılda bir kez alınmasına yönelik bir taslağı kamuoyuna açıkladılar.
Halbuki, Verginin, gelir ve servetten alınması esas olmalıdır. Zaten her türlü mal ve hizmet alımında KDV-ÖTV ödüyor insanlar. Kredi kartıyla yapılan ödemeler ayrıca kayıt dışı-vergisiz iş ve işlemlerin azalmasına yardım ediyor.
Hal böyleyken Kredi kartı kullanarak, kayıt dışı ekonomiyle de mücadele eden yurttaşlara borç-kredi olan işlemleri nedeni ile vergi salmak, hukuka aykırı ve de akla ziyan bir karar olurdu.
Sorma ver anlayışıyla adeta salma gibi vergi toplamak modern devletlere de maliye hukuk ve usulüne de uygun bir iş değildir.
Kredi kartı, adından da açıkça anlaşılacağı üzere bir borçtur ve ödenmeyen kısımları için faize tabidir.
Gelir, kazanç ve servetten adil bir vergi toplamak yerine, Deli Dumrul misali salmalar toplumda şaşkınlık-haksızlık ve hukuksuzluk yaratır ve tepki toplar.
Tabii toplumun geniş kesimlerinden yükselen itirazlar ve eleştiriler karşısında geri adım atıldı. Böylece “Nas” benzeri bir ekonomik “zihni sinir” girişimden şimdilik vazgeçilmiş oldu.
Bu konu gündeme gelir gelmez bazı isimler ve kesimler iktidara yaranmak amacıyla bu işin “Milli” bir vazife olduğundan, “Savunma Sanayi” ihtiyacı için gerekli olduğundan dem vuran açıklamalar yaptılar.
İktidar, adeta kroke olmuş bir boksör gibi sendeliyor siyaseten. Bunu yazma sebebimiz bu konuda daha da ileri giderek, “kredi kartı salmasının” Kurtuluş savaşında, Sakarya savaşı öncesinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün millettin imkanlarını ve mali gücünü ulusal bir seferberlik adımı olarak yayınladığı” Tekalif-i Milliye” emirleri ile benzer olduğunu dahi öne sürdüler.
Tabii ulusunu kurtaran büyük kahraman Mustafa Kemal Atatürk istediğinde bırakın mallarını, canını vermeye hazır ve bunu defalarca ispatlamış olan bu millet, güvenmediği ve inanmadığı bugünkü iktidar zihniyetinin, bu türden hamasi laflarına ve çağrılarına hiçbir biçimde itibar etmedi, bundan sonra da etmeyecek bence.
Bunun en önemli kanıtı ABD’li PEW araştırma merkezinin Ocak-Mart 2024 döneminde yaptığı ve Ekim ayında yayınladığı son araştırmada açıkça görülüyor.
Söz konusu araştırmaya göre yetişkin Türklerin %55’nin T. Erdoğan hakkında olumsuz görüşe sahip olduğu anlaşılıyor. Halbuki, 2017 yılında olumlu görüşe sahip olanlar ise %75 idi. Yani son 7 yılda T. Erdoğan aleyhine 32 puanlık bir düşüş görünüyor.
Onun için, vergi ya da salmalara bu iktidarın hamasi söylemler yüklemesinin toplumda fazlaca bir karşılığı olmuyor, olamıyor.
İtibar, güven, inandırıcılık, ehliyet ve liyakat neredesiniz?
Kaynak: FLASH HABER TV
