Mars Aslan’da: Bireyselliğin Sınırları Yükselen Aslan Trump’ın Yeni Zaferi
Bilgelik,Yay sezonunun büyük enerjisiyle ve Merkür retrosunun içsel dönüşümüyle birleştiğinde, hayatımıza yepyeni bir yön verebilir. Şimdi bu anlam yolculuğuna çıkma zamanı!
Yay burcu, “Hayatın anlamı nedir?” sorusunun astrolojik temsilcisidir. Viktor Frankl’ın hayat görüşü, bu sorunun cevaplarını zor zamanlarda bulabileceğimizi öğretir. Merkür retrosu sırasında, geçmişin acılarına ya da hatalarına anlam yükleyerek, onları birer rehber olarak kullanabiliriz.
Yay, her zaman ileriye bakmak ister, ancak retrosu bizi geçmişte anlam yaratmaya davet eder. Frankl’ın şu sözleri, bu dönemin enerjisini mükemmel şekilde özetler: “Hayatta anlam aramak, insanın en temel itkisidir.” Yay burcu, bu itkinin peşinden koşmamızı; retro ise önce içimize, sonra dış dünyaya dönerek bu arayışa başlamamızı öğütler.
Öyleyse; Bu anlam arayışında neleri gözden kaçırıyorum? Akışa teslim olabilir, topluma katkıda bulunabilir ve hayatımda daha derin bir anlam yaratabilir miyim?”
Felsefik anlam her zaman en basitten en karmaşığa soru sormayı ister . Bu anlam arayışında önce bilgelik nedir ? Sorunu da gelebilir . Akış içinde kalabilmek bilgelik ise bilgelik kendini bize nasıl açabilir ?
Doğu felsefesi bilgelik sorusuna farklı bakış açıları getirir . Bu anlamda ben kendi adıma Wu Wei ve doğal akışı çok severim .
Wu Wei: Akışa Teslimiyetin Bilgeliği
Taoizm’in temel taşlarından biri olan Wu Wei, hayatın doğal akışına müdahale etmeden ilerlemeyi öğütler. Modern dünyada, kontrol arzusu bizi yorar ve tüketir. Wu Wei, bilgelik yolunda şunu öğretir: Bazen en iyi eylem, hiç eylemde bulunmamaktır.
Wu Wei, sadece “boş vermek” anlamına gelmez; aksine, insanın doğa ile uyum içinde hareket etmesini, yapmacıklık yerine içsel doğruluğu benimsemesini ifade eder. Günümüzde sürekli “daha fazlası” için koştururken, Wu Wei’nin sunduğu bilgelik, iç huzur ve dengeyi yeniden keşfetmemize yardımcı olabilir.
Bir başka önerim ise Ubuntu yani Afrika felsefesinde : Ubuntu: Ben, Biz Olduğumuz İçin Varım
Wu Wei’nin bireysel akışı tamamlayan yönü, Ubuntu’nun toplumsal dayanışmasında saklıdır. Ubuntu, kişinin insanlığının ancak diğer insanlar üzerinden anlam kazandığını vurgular.
Günümüzde bireycilik, insanları yalnızlıkla yüzleşmeye iterken, Ubuntu bizlere bilgelik için bir ipucu verir: Başkalarını anlamadan kendimizi tam anlamıyla anlayamayız. Wu Wei’nin bireysel akışı ile Ubuntu’nun toplumsal dayanışmasını birleştirerek, dengeli bir yaşam modeli oluşturabiliriz. Örneğin, bir lider, hem kendi içsel dengesiyle uyumlu olmalı hem de topluluğuna ilham vermelidir.
Günümüz Türkiye’sinde bu tür bir lider Atatürk sonrasında ne hazindir ki yok .
Kendi iç dengesini sağlayamayan lider tipleri toplum olarak bizleri de sürekli belirsizlik ortamında yaşatıyor .
Bu durum da kendi dengemizi korumak için yapmamız gereken ; yeni yaşam felsefeleri arayışına girmek.
Size başka bir önerim de Bilgelik ve Anlam Arayışı: Viktor Frankl’ın Logo Terapisi olur .
Bilgelik, yalnızca huzur ve uyumla değil, bazen acı ve zorluklarla yüzleşmekle de ilgilidir. Viktor Frankl, Nazi kamplarında yaşadığı ağır deneyimlerden yola çıkarak, insanın hayatta kalmak için bir anlam bulması gerektiğini ifade eder.
Frankl’ın şu sözleri bu bağlamda çarpıcıdır: “İnsanı mahveden acı değil, acı karşısındaki anlam eksikliğidir.” Ubuntu’nun dayanışması ve Wu Wei’nin akışı, Frankl’ın anlam arayışıyla birleştiğinde, insan hayatındaki en zor dönemlerde bile bir bilgelik ışığı sunabilir.
” Hayat ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, anlam arayışı bizi ileriye taşır. Frankl’ın öğretileri, insanın en karanlık anlarda bile bir anlam bulabileceğini ve bu anlamın hayatta kalmanın anahtarı olduğunu gösterir.
Son olarak şunu eklersek :
Her bireyin bu yolculuğu kendine özgüdür. Ancak unutulmamalıdır ki, bilgelik asla yalnız başına gelişmez. Doğa, topluluk ve anlam, bilgelik yolunda bize eşlik eden rehberlerdir.
Kaynak: FLASH HABER TV