Meşhur bankerlik ailesi Rothschild’lerden olan Baron Rothschild’e bir gazeteci sormuş: “Dünyanın 7 harikasını sayabilir misiniz?”
Maksat haber çıksın… Adam “Sayamam” dese, başlık hazır: Koskoca Baron Rothscild, ilkokul çocuklarının bile bildiği şeyden habersiz!
Yok sular seller gibi saysa: Sadece zengin değil, aynı zamanda kültürlü!
Her türlü gider yani…
Fakat Baron bakın ne demiş: “Dünyanın 7 harikasını sayamam ama 8. Harikayı söyleyebilirim.”
Bu sefer şaşırma sırası gazetecide… Bildiği kadarıyla 8. Harika diye bir şey yok. “Peki nedir”, diyebilmiş.
Baron’un cevabı: “Bileşik faiz dünyanın 8. Harikasıdır” olmuş.
Eh, borç para verip faiz kazanan biri için öyledir tabi.
Aşağıdaki faiz grafiğine bakın. Faizin de faizini kazanmak üstüne temellenmiş bileşik faizin aynı faiz oranındaki basit faize göre zaman geçtikçe ne kadar daha fazla kazandırdığını görün.
Eskiden böyle portatif hesap makineleri, bilgisayarlar vb yok iken bileşik faizi hesaplamak biraz zordu. Mesela 1000 liranız filanca faiz oranından kaç senede 2000 lira olur diye sorsanız, işiniz zordu. Bunun için 72 kuralı dene bir basit kısa yol icad edilmişti.
% 6 dan basit faizle borç verdiğinizde 12 yılda bankerin kazancı %72 (6×12) olacakken, bileşik faizle (yani her yıl kazandığı faizi de yeniden yatırıp onun da faizini alırsa) kazancı tam %100 olur. Yani bileşik faiz sayesinde 12 yıl içinde 1000 TL si 2000 TL, 1000 Doları, 2000 Dolar oluverir.
Peki bunun bizim yoksulluğumuzla ilgisi ne!
İşte dananın kuyruğu tam da burada kopuyor.
**
Bir zamandır, Sayın Şimşek iktidara geldiğinden beri Türkiye’nin yurtdışından “Sıcak para” bulması bayağı bir marifet olarak algılanıyor. Bir bakıma da öyledir hani…
Ama gelin bakın size bazı rakamlar vereyim.
Malum, bu “Sıcak para” denilen şeyin literatürdeki adı “Portföy akımları” veyahut “Portföy yatırımları.”
Türkiye, nispeten yakın geçmişinde ne kadar portföy yatırımı çekmiş (Türkçesi borç yapmış) ve bunun için ne kadar getiri sağlamış o yabancı “Yatırımcı”lara?
İşte dananın kuyruğu ve de halühazır haliyle Sayın Şimşek’in portföy yatırımı çekmeye dayalı programı da tam burada kopuyor; yani sürdürülemez hale geliyor.
Değerli iktisatçı dostum Prof. Yaşar Uysal bunu bir tvit ve bir de grafikle gayet güzel anlatmış.
Tvitini aynen buraya nakledeyim.
“2023-Haziran sonrasında toplamda 30,5 mr dolarlık portföy yatırımı girişi olmuş. Bu dönemde yabancılara 7,9 milyar dolar getiri sağlanmış. 2017-12 ile 2024-6 döneminde net giriş 21,6 mr dolar, ödenen toplam getiri ise 42,2 mr dolar. Neden fakirleşiyoruz diye soranlara duyurulur.”
2023-Haziran sonrasında toplamda 30,5 mr dolarlık portföy yatırımı girişi olmuş. Bu dönemde yabancılara 7,9 milyar dolar getiri sağlanmış. 2017-12 ile 2024-6 döneminde net giriş 21,6 mr dolar, ödenen toplam getiri ise 42,2 mr dolar. Neden fakirleşiyoruz diye soranlara duyurulur. pic.twitter.com/VVhHQPXq6O
— Yaşar Uysal (@YasarUysalDEU) August 13, 2024
Yukarıdaki grafik ve tvitte belirtilen rakam hakkında biraz düşünün lütfen. Yıllar içinde 21 milyar dolar borç alıyor faiz vb olarak bunun 2 misli bedel ödüyorsunuz.
Böyle bir faizi dünyanın en karlı işini yapan uluslararası uyuşturucu mafyası bile ödeyemez. Nerede kaldı bu devlet ödesin; nereden bulsun bu halk onu ödeyecek vergiyi de yatırsın? Bu parayı hangi bütçe tasarrufu kapatsın?
Velhasıl bu program bu haliyle sıcak para oltacılığı ile sınırlı kalırsa çok gitmez karaya oturur. Tıpkı daha önce aynı yöntemi her denediğimizde oturduğumuz gibi…
Meşhur paşa fıkrasındaki gibi dalkavuklar çok nasıl olsa…
Hani paşanın 4 çifte kürekli kayığı karaya oturmuş da hiddetlenip hamlacıya “Senin yüzünden karaya oturduk lan” diye çıkışan paşaya hemen temenna çakarak, “Güle güle oturun Paşa Hazretleri” demişler ya!
Bu iş böyle giderse ve bu programla hepimizin içinde olduğu ekonomi gemisi bir kez daha karaya oturursa, yine öyle diyecek dalkavuklardan bol bir şey yok nasılsa bu memlekette.
Kaynak: FLASH HABER TV