Ebeveyn olmadan önce ben de her anne baba gibi YouTube’dan videolar izleyip; hamilelik, doğum,
sonrası süreçler hakkında fikir sahibi olmaya çalışıyordum. Sonra karşıma tuvalet iletişimi ile ilgili bir
video çıktı. İzledim, hayret ettim. Nasıl olabiliyor ya diye kendi kendime sordum.
O günden sonra hamileliğim boyunca herhalde herkese söylediğim şey; “Doğum sonrası hemen
tuvalet iletişimine başlayacağım, çocuğuma bezi dışında bir yere de tuvaletini yapabileceğini
göstereceğim” oldu.
Hazırlıklarımı yaptım. Yıkanabilir bebek bezleri, ilerisi için klozet aparatları. Her şeyiyle tastamam
hazırdım.
Tabii ki stereotipler* her yerde olduğu gibi beni yalnız bırakmadı.
“Yapamazsın…”
“Hele bir doğsun da gör…”
“Eee kasları gelişmemiş olacak yapamaz ki.”
“Bunlarla uğraşmaya vaktin olmayacak.”
Ve daha fazlası…
Tabii ki çok da ciddiye almadım bu söylemleri.
Velhasıl, doğumdan 1 hafta sonra tuvalet iletişimine başladım. İnanamadım… Olabildiğine,
olabileceğine şaştım kaldım. Her ne kadar söylenenleri ciddiye almasam da içimde bir yerde
zannediyorum söylenenler aklımı bulandırmıştı.
5-6 ay boyunca istikrarlı bir şekilde tuvalet iletişimine devam ettim. Çocuğuma bezi dışında bir yere
tuvaleti yapabileceğini göstermiş ve mükemmel bir iletişim kurmuştum. Bingo!
Sadece ben de değil… Anneanne, babaanne, baba… O an bakım vereni kimse, herkes bu iletişimi
kurmuş ve süreci şahane bir şekilde götürmüştük.
Belki aramızdaki ilk güvenli bağlanma “emzirme” dışında burada başlamıştı. Sadece beşimizin anladığı
şahane bir yolculuktu.
İş hayatına dönüş ve bakıcı süreçleri ile ne yazık ki tam zamanlı tuvalet iletişimine devam edemedik
ve kullan at bezlere dönüş yaptık. İnanın bu süreç daha zordu. 🙂
Ara ara yine bezi dışında bir yere tuvaletini yaptırsak da ne yazık ki tam zamanlı olamadı ve oğlum 28
aylık olana kadar tuvalet iletişimi bizim için “ara ara”dan ibaret kaldı.
Evet sıra geldi tuvalet eğitimine.
Bu arada tuvalet iletişiminin bence tuvalet eğitiminden önce uygulanması bazı süreçleri oldukça kolaylaştırıyor.

Çocuk hali hazırda bez dışında bir alternatifi olduğunu biliyor.

Farkındalığını ve kontrolünü geliştirmeye yardımcı oluyor.
Dolayısıyla tavsiyemdir; tuvalet iletişimini deneyin, asla pişman olmazsınız. 🙂
Peki ne yapmak lazım?

– Öncelikle gözlemleyin.

– Bezi uzun süre kuru kalıyor mu?

– Bezini ıslattığında size bunu söylüyor mu? Ya da rahatsızlığını beden diliyle ifade ediyor mu?

– Sabahları bezi kuru ya da çok az ıslak kalkıyor mu?

– Klozete ya da lazımlığa ilgi duyuyor mu?

Bu soruların biri ya da birkaçına cevabınız “Evet” ise zaman yaklaşıyor demektir.
Ama unutmayın; tuvalet eğitimine başlama zamanı her bebek için farklıdır. Çoğu çocuk 18-24 ay
arasında bu sürece hazırken bazı çocuklar 26, 27 hatta 28 aydan sonra bile hazır olabilirler.
Burada sabır ve tutarlı olmak kritik noktalar.
Çocuğunuza kızmak veya cezalandırmak yerine, çabalarını takdir etmek ve onu motive etmek gerekir.
Doğru kıyafetleri seçmek, lazımlık zamanlarını keyifli hale getirmek ve olumlu bir ortam oluşturmak
da süreci kolaylaştıracaktır.
Tuvalet eğitimi konusunda kafanız karışık ise veya endişeleriniz varsa, bir çocuk doktoruna veya
uzmana danışabilirsiniz. Onlar size özel tavsiyelerde bulunarak bu süreci daha kolay atlatmanıza
yardımcı olabilirler.
Unutmayın: Her bebek farklıdır ve kendi hızında ilerler. Önemli olan sabırlı olmak, çocuğunuzu
desteklemek ve onu cesaretlendirmektir. Doğru adımlarla ilerlerseniz, tuvalet eğitimi siz ve
çocuğunuz için stressiz ve keyifli bir deneyim olabilir.

* Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre; Basmakalıp olan (düşünce).

Kaynak: FLASH HABER TV