15 Ocak 2025 Çarşamba

Yapay zekâ ile ilgili bilimsel çalışma yayınlandı

Akademisyen Doç. Dr. Mehmet Başcıllar’ın yapay zekanın gelişiminin işsizlik üzerindeki etkilerini ele aldığı çalışması yayınlandı. Yayınlanan çalışma, teknolojik ilerlemelerin iş gücü piyasasına etkisi üzerine artan kaygılara ve fırsatlara dikkat çekiyor. Başcıllar, yapay zekanın ve beraberinde otomasyonun hız kazanan gelişiminin birçok sektörde iş kayıplarına yol açabileceğini ifade ediyor. Çalışmada, özellikle şoförlük, güvenlik görevliliği, tıbbi görüntüleme, tercümanlık, üretim işçiliği, muhasebecilik, araştırmacılık ve istatistik uzmanlığı gibi mesleklerin dönüşümden olumsuz bir şekilde etkileneceği vurgulanıyor. Başcıllar, “Her değişim içerisinde krizler kadar fırsatlar da barındırıyor. Kısa ve orta vadede birçok mesleğin ortadan kayboluşuna ve yeni mesleklerin ortaya çıkışına tanıklık edeceğiz” şeklinde konuştu.

Yapay zekâ, insan benzeri düşünme ve öğrenme yeteneklerine sahip sistemler oluşturmayı amaçlayan bir teknoloji olarak hayatımıza girdi. Algılama, karar verme, dil işleme ve problem çözme gibi alanlarda büyük bir devrim yaratan yapay zekanın, teknoloji, tıp, eğitim, tarım, finans ve üretim gibi pek çok sektörde verimlilik artışları ve yeni fırsatlar yaratırken, aynı zamanda otomasyon nedeniyle iş gücü piyasasında önemli değişimlere yol açacağı düşünülüyor.

“Yapay zekâ ve iş gücü uyumu şart”

Akademisyen Doç. Dr. Mehmet Başcıllar’ın çalışması, özellikle teknolojik ilerlemelerin iş gücü piyasasına etkisi üzerine artan kaygılara dikkat çekiyor. Başcıllar, iş gücü piyasasının bu değişime uyum sağlaması için eğitim ve beceri geliştirme programlarının önemine işaret ediyor. Çalışma, aynı zamanda yapay zekanın sağladığı verimlilik artışlarının yeni istihdam alanları yaratabileceğini belirterek, bu fırsatların doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

“En başta eğitim-öğretim kurumlarının kendilerini yenilemesi gerekliliği ortaya çıkıyor” diyen Başcıllar, “Salt yapay zekaya özgü, birçoğu bugünden öngörülmesi mümkün olmayan mesleklerin ortaya çıkacağı aşikâr. Bireysel ve sosyal becerilerin öne çıktığı, içerisinde yaratıcılık barındıran, rutinlerden uzak mesleklerin önem kazanacağını değerlendiriyorum. Bunun yanında yapay zekayı, mevcut mesleğine hızla entegre edebilmek profesyoneller için önemli bir beceri olarak kabul edilecektir” ifadelerini kullandı.

Çalışmada, devletlerin işsizlik endişelerini azaltacak sosyal politikalar geliştirmesi gerektiği belirtiliyor. Özellikle yeniden eğitim programlarının yaygınlaştırılması ve yeni teknolojilerin getirdiği iş fırsatlarının desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Başcıllar, yapay zekanın insan odaklı bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ifade ederek, iş gücü piyasasında karşılaşılabilecek zorlukların proaktif bir şekilde yönetilmesinin gerekliliğinin altını çiziyor.

Türkiye’deki sosyal sorunlar içerisinde işsizliğin önemli bir gündem maddesi olduğuna dikkat çeken Başcıllar, “Bunun yanında istihdamda yer alan nüfusun önemli bir bölümü hizmet sektöründe yer alıyor. Bu iki gerçeği birlikte düşündüğümüzde yapay zekanın beraberinde getirdiği dönüşümün Türkiye için en önemli gündem maddelerinden birisi olduğu kavranabilir. Gerek eğitim gerek istihdam politikalarıyla bu sürecin bilimsel veriler ışığında akılcı bir şekilde yönetilmesine ihtiyacımız var. Gelişimin hızı düşünüldüğünde kaybedecek zamanımız olmadığı açık” diye konuştu.

Çalışma, yapay zekanın işgücü üzerindeki etkilerini ele almak isteyen sektör temsilcileri ve politika yapıcılar için yol gösterici bir kaynak olma niteliği taşıyor.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler