Lübnan vatandaşları ve Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazının Salı günü öğleden sonra Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde eş zamanlı olarak patlaması sonucu en az dokuz kişi öldü, 2.700’den fazla kişi de yaralandı.

Reuters’in Salı gecesi bildirdiğine göre İsrail’in Mossad casusluk teşkilatı çağrı cihazlarının içine az miktarda patlayıcı yerleştirdi. Hizbullah çağrı cihazlarını Tayvanlı bir üretici olan Gold Apollo’dan satın aldı.

Associated Press, çağrı cihazlarının Hizbullah liderliğinin İsrail istihbaratı tarafından izlenebilecekleri endişesiyle üyelerine cep telefonu kullanmayı bırakmalarını söylemesinin ardından Hizbullah tarafından satın alındığını bildirdi.

Josep Jornet elektrik ve bilgisayar mühendisliği profesörü ve Northeastern’in Nesnelerin Kablosuz İnterneti Enstitüsü’nün müdür yardımcısıdır.

Northeastern Global News kendisiyle böyle bir saldırının nasıl gerçekleştirilmiş olabileceği konusunda bir röportaj yaptı. Josep Jornet Northeastern’da elektrik ve bilgisayar mühendisliği profesörü ve üniversitenin Nesnelerin Kablosuz İnterneti Enstitüsü’nün müdür yardımcısı. Üniversitenin haber sitesi kendisiyle bir röportaj yaptı ve mevcut teknik imkanlarla kablosuz cihazların uzaktan patlatılabilmenin mümkün olup olmadığını değerlendirdi.

Lübnan’da gelişmeler devam ediyor, ancak şu ana kadarki bazı temel sonuçlara varılabilir mi?

Genellikle bu tür donanımlarda bir arıza emniyeti bulunur, yani bir şey arızalanırsa cihaz kapanır. Burada arıza emniyeti devreye girmemiş, bu da devre dışı bırakıldığı anlamına geliyor. Kim devre dışı bıraktı? Bu çağrı cihazlarını nereden aldılar? Kim üretti? Onlara kimin erişimi vardı? Soruna neden olan üretici olabilir. Çağrı cihazlarını ele geçiren ve aygıt yazılımı düzenlemeleri yapan üçüncü bir taraf da olabilir.

Çağrı cihazlarının içine patlayıcı yerleştirildiği bildirildi. Bu durumla ilgili ne gibi ek çıkarımlarda bulunabiliriz?

Bunun anlamı, üretici ile kullanıcı arasında bir yerde birilerinin bu çağrı cihazlarına erişimi olduğudur. Ve sadece yazılımı değiştirmekle kalmamışlar, belirli bir mesajın varlığında tepki vermesini sağlamışlar. Ayrıca bataryanın yanına küçük bir patlayıcı eklediler, böylece reaksiyon sadece bataryanın patlaması değil, çağrı cihazlarının patlaması şeklinde olacaktı.

Dünya giderek daha bağlantılı hale geldikçe gelecekte bu gibi durumların daha fazla yaşanacağından şüpheleniyor musunuz?

Böyle şeyler kesinlikle olabilir. Bu nedenle Northeastern gibi yerlerde siber güvenlik konusunda pek çok araştırma yapılıyor. Vurgulamak istediğim şey, siber güvenliğin sadece kimliğinizi ve banka hesabınızı korumak için gerekli olmadığıdır. Fiziksel bütünlüğünüzü korumak için de gereklidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ