17 Mayıs 2025 Cumartesi

Hagi ve Popescu, yıl dönümünde UEFA Kupası zaferini anlattı

Galatasaray’ın efsane futbolcuları Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu, sarı-kırmızılılarla 17 Mayıs 2000 tarihinde kazandıkları UEFA Kupası’nın yıl döneminde yaşadıklarını anlattı.

1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Özhan Canaydın Salonu’nda düzenlediği GSYİAD TALKS etkinliğine sarı-kırmızılıların efsane futbolcuları Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu konuk oldu.

17 Mayıs 2000 tarihinde kazandıkları UEFA Kupası’nın sadece kendisi için değil, bütün Türkiye için özel gün olduğunu söyleyen Gheorghe Hagi, “Hepimizin mutlu olduğu bir gündü. Galatasaray mutluydu. Aynı zamanda Avrupa’da bunun gibi önemli ve özel bir kupayı kazanmak muazzam bir şeydi. Türkiye’den bir takımın kazanması muazzam bir şeydi. Bu kupayı sadece oyuncular değil, yönetimden başlayarak, Florya’daki çalışanlara kadar herkes emek verdi. Bu kupa, hepimizin kupasıdır. O kadar güçlü takım olduk ki milli takıma, Galatasaray’dan 13 oyuncu gitmişti. Çok kuvvetli bir ekipti. Başarı inşa edildi. Hiçbir şey tesadüften ibaret değildir. Emek sarf ederek, başarıya ulaştık” diye konuştu.

“GALATASARAY BUNUN ULAŞABİLECEĞİNİ GÖSTERMİŞTİR”

Kupa kazandıktan sonra çok mutlu olduğunu aktaran Hagi, “Avrupa’nın en iyisi olacağız, insanları mutlu edeceğiz diye düşündüm. Biz sonuçta taraftarlar için yaşıyoruz. Mutluyduk, güçlüydük. Çünkü kendini çünkü güçlü hissediyorsun. Sözleşmemin içindeki bir madde vardı, ‘Avrupa kupasını kazanacaksınız’ diye. Çok para kazandık. Sözleşmeye imza attığımız zaman, ‘Biz bu kupayı kazanacağız’ dedik. Galatasaray bunun ulaşabileceğini göstermiştir. İyi bir şekilde çalışırsan, çok iyi bir yönetimin, çok iyi ekibinin varsa, çok iyi oyuncuların olursa istediğine ulaşabilirsin. Kazandığında en iyisi oluyorsun. Tarih yazıyorsun. Kazandığında bütün dünya seni hatırlıyor. Bütün bir ülkeyi sevindirdiğini hatırlıyorsun. Bunun için çalışıyorsun, fedakarlık yapıyorsun. Bu hisle doğup büyüyorsun” şeklinde konuştu.

Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri için ise Gheorghe Hagi, “Oyuncular için daha kapsamlı alana ihtiyaç vardı. Kaliteyi arttırmak için bunları yapmak gerekiyor. Gelişim içindeyiz. Önemli olan azim, motivasyon, aynı zamanda gücü ve hem de açlığa ihtiyacın vardır” dedi.

“AVRUPA’DA DA AYNI ŞEYLERİN OLMASINI DİLİYORUM”

Galatasaray’ın, Trendyol Süper Lig’de şampiyonluğa çok yakın olmasının hatırlatılması üzerine Hagi, “Ülkede en iyisi olmak için çok mücadele vermen lazım. Kolay bir mücadele değil. Bana göre zor bir şampiyonluk. Özellikle 3-4 kere kazanmak hiç kolay değil. Tüm bu zaferler Galatasaray’ı daha büyük kılıyor. Emek sarf eden herkesi tebrik ediyorum. Daha sonra Avrupa’da da aynı şeylerin olmasını diliyorum. Orada da bir proje inşa edilebilir. Çünkü Galatasaray, Avrupa kulübüdür” ifadelerini kullandı.

POPESCU: “KUPAYI KAZANMAK KARİYERİMİZİN EN ÜST NOKTASIYDI”

Sarı-kırmızılılara transfer olduğu dönemdeki yaşadıklarını anlatan Gheorghe Popescu, “Galatasaray’a ilk geldiğimde Hagi’ye, buradaki pozisyonu sormuştum. Takım kaptanı pozisyonu hakkında sormuştum. Çünkü ben Barcelona’dan geliyordum. Hagi, Galatasaray’ın çok önemli projesi olduğunu söyledi. Avrupa’da güçlü çok takım olmasını dilediğini söyledi. Ben Barcelona ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştım. Kariyerimin en üst seviyesine ulaştığımı sandım. Çok büyük bir teknik direktör olan Fatih Terim ile beraber müthiş bir ekip yaptık. 2000 yılında Galatasaray ile beraber Avrupa’da kupayı kazandık. O an benim için aynı zamanda arkadaşlarım için kariyerimizin en üst noktasıydı. Kimse o zamanlarda Türkiye’den bir takım o noktaya ulaşabileceğini düşünmüyordu. Hiç hayal etmediğim bir andı. Böyle bir ana ulaştığınız zaman sınır yoktur. O maçı oynadığımızda ayağımın 10 yerinde yara vardı. Maçtan önce bandajlarımı çıkarmak istedim. Sahaya girip, maça girmek imkansızdı. O finalde oynamak o kadar çok istedim ki sonrasında başıma gelecek herhangi tehlikeyi göze aldım” açıklamasında bulundu.

“HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK KALECİYDİ”

UEFA Kupası finalinde attığı penaltının sorulması üzerine Popescu, “Fatih Terim şey demişti, ‘Atabilecek misin?’ Forma numaram 4’tü. Ben de 4. sırada atmak istiyorum dedim. Aslında korkudan bir köşeye kuvvetli şekilde vurdum. Hiç öyle bir durum yok. Korkudan vurdum. O andan hayatımda gördüğüm en büyük kaleciydi. Hayatımda o kadar büyük kaleci görmemiştim. Belki bana inanmayacaksınız, top kaleye girdiği zaman adrenalin o kadar yükseldi ki oyuncuların hepsi beni kucaklıyordu. Ben o anları hatırlamıyorum. Uçtuğumu zannettim. Türkiye’ye geldiğimizde otobüsten inemedik. 150 bin kişi Taksim’de bizi bekliyorduk. Ondan sonra Florya’ya gittik. Arabalarımıza bindik, eve gitti. Ailelerimiz beraber kutlama yaptık” diye konuştu.

“O DÖNEM BARCELONA’DA ÖYLE BİR ŞEY YOKTU”

Futbolda kulüplerin artık altyapıya çok önem verdiği ifade eden Gheorghe Popescu, “Önemli kulüpler, altyapıya birçok yatırım yapmaya başladı. Florya o zamanlarda müthiş görünüyordu. O dönemin birçok kulübünün altyapısı, Florya’nın altyapısına göre azdı. Ben Barcelona’dan geliyordum, Barcelona’da öyle bir şey yoktu” dedi.

Galatasaray’ın kazanmasının kendisini çok sevindirdiğini söyleyen Popescu, “Galatasaray maçlarını izliyorum. Kazanırsa çok seviniyoruz. Sevincimiz daha büyük oluyor. Çünkü teknik direktör bizim arkadaşımız. Yarın tribünlerde olacağız. 5. yıldız formalara geçecektir. Biz de katkılarda bulunduğumuzu düşünüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Konuşmaların ardından GSYİAD Başkanı Murat Sancaktar, Gheorghe Hagi ve Gheorghe Popescu’ya plaket takdim etti.

Kaynak: FLASH HABER TV

İlgili Haberler